Punto 24 bağımsız gazetecilik platformunun düzenlediği organizasyonda T24 yazarı olarak yerli, yabancı gazeteciler ve insan hakları örgütlerinin temsilcileriyle birlikte Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır'a yapmayı düşündüğümüz seçim analizi araştırma gezisinin ilk ayağı olan Şanlıurfa'dayız.
 
İlk olarak Şanlıurfa'nın yerel basın mensuplarıyla bir araya geliyoruz. Gündemdeki konuları ve Şanlıurfa halkının seçimlere bakışını onlardan dinliyoruz ve sorular soruyoruz.
 
Baydemir önemli bir çıkış yapmış. Ak Parti, BDP'yle  arasındaki farkın yüzde 8'e düştüğünü, Ak Parti'nin  bunu görünce tüm ekibiyle yüklendiğini, aşiretlerin blok oy etkinliğinin artık olmadığını,  eğitimin artması, bilincin artmasının  aşiretlerin etkisini azalttığını, yolsuzluk söylentileriyle  ortaya çıkan  "hırsız" söyleminden  Şanlıurfa'nın çok etkilenmediğini iddia ediyorlar. Genel seçim havasına sokarak Erdoğan'ın  avantaj elde ettiğini, bu seçimin önemli olduğu imajını iyi verdiğini belirtiliyor
 
Cemaate yönelik okullarda  müfettişlerin baskısı varmış. Ak Parti'nin adayının cemaate yakın olduğu ve ve Ak Parti SKM'nin cemaat ağırlıklı olduğu iddia ediliyor. Ak Parti ve cemaatin diğer illerdekinin aksine birbirine haşin davranmadığı bunun nedeninin de  esnafın BDP korkusu olduğu ifade ediliyor. 
 
Fakibaba’nın teşkilatla arasının  iyi olmadığı, dargın olduğu, sanıldığı gibi çok başarılı olduğu için oy patlaması yapmadığını, "ceket" söyleminden dolayı Urfa'lıların bunu gurur meselesi yaptığını belirtiyorlar.
 
Baydemir'in aday olmasının  PKK korkusu oluşturarak Ak Parti’ye temayül oluşturduğu, esnafın,  cemaat üyeleri ve diğer dini grupların bundan dolayı Ak Parti dışında bir seçenek düşünemediği ifade ediliyor. Huzur kenti isteğinin öne çıktığını, halkın kavga istemediğini, Üniversiteli gençler arttığı ve  bu kentte yerleşmek istediklerini,  esnafın  Baydemir gelirse kepenkler  kapanır korkusu içinde olduğunu, ama   Baydemir'in  kazanamasa bile oylarını çok arttıracağını anlatıyorlar.
 
"Ak Parti içinde yöneticilerinden kaymaklanan küsler var. Kan kaybı da var. 
Şanlıurfa'da  sağ partiler güçlü. Eski sağ,  Ak Parti içinde. Cemaat kavgası sıcak yerel insani ilişkilerden dolay ı pek hissettirilmiyor" deniliyor.
 
Hüda-Par'ın  %2 oy alabileceği bunun da yeni kurulan bir parti için önemli olduğu, diğer partilerin  Ak Parti’yi hedef aldıkları için  için aslında BDP'ye çalıştığı iddia ediliyor. Konut, ulaşım, işsizlik ilk 3 sorunmuş Şanlıurfa'da . "Urfa şehir mi olsun Büyükşehir mi olsundan önce en asgari şehirciliğin olmadığını görelim" diyor bir yerel gazeteci. Şehircilik gelişmeden ilçeler oluşturulmuş. Halkın ekonomik sorunları çok olduğu için bunu eleştirecek demokratik bir anlayış da yokmuş.  
 
Fakibaba ve Baydemir'in başarısının sırrının  halkın gönül teline dokunmak olduğunu yerel gazetecilerin söylemesi aslında Şanlıurfa'da halkın yönelişindeki en önemli etkeni gösteriyor. 
 
Suriyelilere ev sahipliği iyi yapılıyormuş. Herkesin baktığı Suriyeli varmış. Suriyelilerle ilgili veri çalışması yok. Kayıt dışı kişinin  çok olduğu Suriyelilerin "başımıza bu felaket hükümetiniz yüzünden geldi, bize bakmak zorundasınız" dediği aktarılıyor. 
 
Ak Parti mitingi Urfa tarihinde görülmeyen bir sayı imiş ve Büyükşehir'de Ak Parti'nin kazanacağı ve Baydemir'in cidi oy sıçraması yaşatacağı konusunda herkes hemfikir.
 
Daha sonra BDP adayı Osman Baydemir'le  görüşüyoruz.Siyasi partiler rakibim değil. Urfa'da ideal demokrasi yarışı yaşanıyor. Bu çıtanın yükselmesine katkıda bulunduk.12 Eylülden sonra ortak demokrasi  kültürü yok edilmiş, mutfak kültürü kalmış.  Bugün itibariyle 4-5 puan Ak Partinin önündeyiz. Provokasyon olmazsa alırız. Hz. İbrahim'e ateşi su eyleyen bir kentse  seçimle bu   yine olacaktır. Ötekileşmeyi yeneceğiz, dokunmadığımız yürek kalmadı. Urfa Türkmen, Arap, Kürt şehridir, dindarların, laiklerin, Alevilerin olduğu bir kenttir, bu çeşitliliği koruyacağız" diyor.
 
Baydemir bir kişinin Hüdapar ve BDP'yi birbirine düşürmek isteyen bir yazıyı duvara yazarken yakalandığını ve bu kişinin polis olduğunun anlaşılmasının manidar olduğunu söylüyor.
 
Baydemir en ön yargılı kesimlere bile gittiğini söylüyor. Ak Parti'nin verilen iktidar şanslarını cömertçe harcadığını, otoriterleştiğini ve bitişinin başladığını söylüyor.
Baydemir barış sürecinin devamını önemsiyor ve Ak Parti'ye karşı hala mühlet veren bir anlayışta. Gandi gibi olduğunu, şiddeti hiç kimsenin yaşamadığı kadar yaşadıklarını,  Ak Parti’nin süreci yasallaştırmaması, KCK tutukluları nedeniyle söylemi ile fiiliyatının  bir olmadığını söylüyor. "Başbakan ne yaparsa yapsın sivil itaaatsizliğe devam etmek lazım. Şu anda kimse umut vermiyor. Muhalefet de umut vermiyor" diyerek ihtiyatı tercih ettiğini gösteriyor.
"Berkin ilk kaybımız değil son kaybımız olsun istiyoruz. Bu devlet kendi yurttaşını öldürmekten çekinmeyen bir devlettir. Ama yangına körükle gitmiyoruz. BDP de Gezi benzeri olaylara dahil olursa durum iyiye gitmez. Kaos kimseye kazandırmaz. Başbakan kutuplaştırarak gidiyor." diyor
 
Özerklik ilanı konusundaki sorulara  "Türkiye eski yasalarla yönetiliyor. Ademi merkeziyetçilik olması gerekendir. Muhalefetin de karşı çıkması Kürtler yönetmesin diyedir. Öz yönetim dememiz mi insanları korkutuyor sorusuna "Bir kentin su fiyatının ne olacağına kentin meclisi karar vermeli." diyerek karşılık veriyor. 
 
"Telafisi imkansız bedeli artık bu ülke ödememeli. Kepenk kapattırmaya karşıyım kapanan kepenkleri açacağız sevgi kepenklerini de açacağız.Suriye savaşın arka bahçesi olmamalıyız. Alırsak buna izin vermeyiz. Mülteciler sınırda tutulmamalı, 100 km  içeri alınmalı" diyor Baydemir.
 
Ak Parti adayı eski Vali Celalettin Güvenç ise belediyenin iktidar partisinde olmasının hizmet avantajını ve başka bir partinin demokratikleşme adımları atamayacağının altını çiziyor. Barış sürecini başlatan bir partinin desteklenmesi gerektiğini, Ak Parti'ye saldırının Türkiye'ye saldırı olduğunu, tapelerin komplo amaçlı olduğunu, görevi sırasında da "ulaşılabilir Vali" olduğunu, Başkanlık görevini reddedemediğini söylüyor.  
 
Güvenç proje konusunda çok iddialı. 763 proje içeren kitapçığını bize veriyor ve sorunları bildiğini ve rahat kazanacağını söylüyor.Şehir planlamacılığında önemli hataların olduğunu ama çözüm yollarını deneyimiyle bildiğini iddia ediyor.