10 Temmuz 2014

IŞİD'e karşı ne yapabiliriz?

IŞİD'e karşı tüm İslam dünyası ciddi tedbirler almalıdır. Bunun için sorunun kaynağını ve giderme yollarını iyi bilmek gerekecektir

IŞİD'e karşı tüm İslam dünyası ciddi tedbirler almalıdır. Bunun için sorunun kaynağını ve giderme yollarını iyi bilmek gerekecektir. 
 
İslam dünyasında önemli sorunlar var ve bunu yok etmek için Müslümanlar arasında ciddi bir gerginlik oluşmuş durumdadır. Teknolojik olarak ileri Batı ülkelerine yönelik muhtaçlık ve zaruri ilginin yanı sıra yeterince açıklanamayan bir nefret birikimi de mevcuttur. "Kahrolsun Batı" diyen müslümanlar yaşatacaklarının ne olduğu konusunda kafa karışıklığı içindedir. 
 
Fırkayı naciye yani seçilmiş grup olma merakı ve hevesi maalesef Müslümanlar arasında en üst düzeydedir. İslam dünyasında hangi, gruba, tarikate, mezhebe, partiye baksanız kendisinin en doğru olduğunu düşünür ve herkesin kendisine tabi olmasını ister. Kendisi dışındakileri en hafif tabiriyle sapmış olarak gören bu anlayış "kurtuluşu" herkesin kendisi gibi olmasında görür.

Gerginlik , öfke ve çaresizlik içindeki bir toplum bir de Filistin gibi kronik sorunlarına yeni sorunlar eklendiği taktirde iyice radikalleşir. Kendisi dışındakleri ya kendisine boyun eğdirme ya da imha etme yönelişine girer. 

IŞİD farklı bir hali yaşamıyor. 2006 yılında ziyaret ettiğim Irak'ta Sünnilerin Şiiler karşısında hissettikleri dışlanma hissi mevcuttu. Zarkavi öldürülmüş ama destekçileri tamamen yok edilememişti. Anlaşılan süreç içinde öfke büyümüş ve hakim olma duyguları IŞİD bünyesinde ete kemiğe bürünmüştü. IŞİD'in inanılmaz uygulamalarına halk desteği bulması ,Müslümanlar arasında öteden beri var olan tek doğrunun kendisi olma ve herkesin buna koşulsuz boyun eğmesi gerektiği hastalığından kaynaklanıyor görünüyor. Farklı bazı İslami grupların IŞİD'in hilafetini kabul ettiği yönündeki haberler tezimizi güçlendiriyor.
 
IŞİD sadece bölgesel olarak ortaya çıkmış bir çılgınlık hali değil, İslam dünyasının her tarafına yayılma istidadı olan ve dini mezhebi kavgaları ateşleyecek , körükleyecek bir durum. Bu yüzden İslam dünyası geçici durumları bırakarak bir an evvel bir araya gelerek çağdaş Hariciliğe karşı ne yapacağını hesap etmelidir.

Öncelikle farklı olanın hukuku üzerinde tekrar yeni bir fıkıh oluşturulmalıdır. Anlamı tam olarak bilinmeyen kurallarla kesinleştirilmiş olan Fıkhetme, düşünme, akletme geleneği tekrar ihya edilmelidir. Farklı olanın bir kötülük, düşmanlık vesilesi değil Allah'ın yeryüzünde canlı ve cansızlar arasında tesis ettiği yaşamı renklendiren bir hal olduğu iyice bilinmelidir.

İslam dünyasının ve dolayısıyla dünyanın daha iyi bir yere gittiğini kimse söyleyemez. Mantık değişmediği müddetçe de daha kötü gelişmeler olacağı açıktır. İslam dünyasının ileri gelen ilim adamları, siyasetçileri en kısa sürede bir konferans toplayarak çaresizlik içinde ne yapacağını bilmeyen Müslümanlara rehberlik etmelidir. İslam dünyasının kurtuluşu savaşta rakip ülkeleri yenmekle sağlanmaz. Çünkü sorun yenilgiyi yenmeye çevirmeyle çözülmüyor, içimizdeki hastalığın ne olduğu  ve nasıl tedavi edilebileceğini bilmekle çözülüyor.
 
Hiç kimsenin İslam adına insanların hayatını Cehennem'e çevirme hakkı yoktur. Öfkeyle kalkanın zararla oturacağı bellidir. Şii camilerini bombalayan, Peygamber türbelerini tahrip eden bu çılgınlığa karşı yine mezhepçi anlayışlarla jkarşı koymaya çalışmak bir başka yanlışa düşmek demektir. Silahlı mücadele ile onları yok etmeye çalışmak da geçici çözümdür. Kalıcı çözüm, İslam dünyasının acilen İslam konferansı vasıtasıyla bu gerçekleşmezse sivil başka gayretlerle bir araya gelmesidir. Bu  hem toplum hem de din adına son derece önemlidir.

www.omerfarukgergerlioglu.com

 

Yazarın Diğer Yazıları

Afrin operasyonu ve Kürtlerde artan kopuş

"Doğu-Güneydoğu'da taşlı sopalı eylem yoksa her şey yolunda mı zannediliyor?"

KHK ile yetki gaspı skandalı!

Yeni uygulamayla, KHK ile adeta yaşam hakkı gasp edilmeye çalışılan kişinin, yeni bir KHK ile özel sektörde çalışmasının da önüne geçiliyor

AK Parti, MHP ittifakı statükonun ittifakıdır ve kaybetmeye mahkûmdur

Tayyip Erdoğan önceki tekliflerde kendini naza çekmişti, Bahçeli yılmadı teklif üstüne teklif patlattı

"
"