18 Şubat 2016

İçeride yanlış, dışarıda yanlış

Suriye'ye elini sokmak isteyenler sayesinde başımıza belalar açılacak

Kürt meselesini içerde ve dışarda Türk milliyetçisi anlayışa terk eden hükümet sorunları körüklemekten başka şeye yol açmayacak. Üçüncü dünya savaşının başladığı Suriye arı kovanına elini sokmak isteyen idarecilerimiz sayesinde olmayan belalar da başımıza açılacak, Allah korusun.

İçerde ve dışarda yanlış ata oynamaya devam ediliyor. Devlet Cizre'deki direnişi bitirdi. Sur'daki de herhalde yakın zamanda biter. Ama Numan Kurtulmuş'un sık sık bahsettiği bu parantezin kapanması 100 yıllık Kürt sorunu parantezini kapatacak mı? Bu soruya kaç kişi olumlu cevap verebilecek? Veremez, çünkü sorunu çıkaran devlet hastalığı hem teşhis etmek istemiyor, hem de bilerek yanlış tedavi uyguluyor. 

Türkiye Cumhuriyeti hem Türkiye'de hem de Suriye'de Kürt meselesini diğer meselelerden bağımsız bir şekilde ele alma yerine, başka politikaların bir kozu, pazarlık gereci olarak görüyor. Suriye'de Esad'ı devirmekten başka şey düşünemeyen Türkiye yöneticileri 3 yıl önce görüştükleri Salih Müslim'e Esad odaklı teklifler sunmaktan başka şey düşünemediler. "Esad'ın karşısına geç, muhaliflerle birlikte ol" diyen bir akıl, bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltebileceğini sanıyordu. Kürt meselesini bir piyon olarak görme gafletinden dolayı hem pirinçten hem de bulgurdan olduğunun farkına halen varamadı an itibariyle.

Hendek, barikat siyasetine devam eden PKK bu tarzın istediği halk ayaklanmasını çıkaramadığını görse de aynısını yakın zamanda İdil ve Nusaybin'de tekrar etmek istiyor. Şehir içinde yaşanan bir savaşta halkın büyük mağduriyetini umursamıyor ve beklenti çıtasını yükseltiyor. Bu her iki taraf için de insan kaybının artacağı ve fakat kalıcı sonucun alınamayacağı bir nokta olacak.

Suriye'de de Kürtlerle anlaşma yerine çatışmayı tercih eden Türkiye kaçınılmaz kaderine doğru gidiyor. Bu kader Irak'ta olduğu gibi Suriye'de de inisiyatifinin azalacağı bir zamandır. Yıllar önce Irak'ta Kürtlerin hakim olacağı bir toprak parçasını kırmızı çizgi gören T.C  geleneği, şimdi de Suriye'de Kürtlerin hakim olduğu bir alanı tehlike görüyor. İşin doğrusu gidişat Irak'ta olduğu gibi Suriye'de de Kürtlerin hakim olduğu bir alan oluşacağını gösteriyor. Türkiye akıntıya kürek çekiyor. Bu halinin Türk ve Kürtlerin kadim kardeşliğine verdiği zararı ise umursamıyor.

Suriye'de PYD mi vuruluyor, Kürtler mi? Belki Türkiye PYD'yi vurduğunu düşünüyor ama bu hem Suriye'de hem de Türkiye'de "Kürtlerin vurulduğu" imajına dönüşüyor. Zira Barzani'ye yakın grupların da olmasına rağmen Suriye'de Kürtleri temsil eden bir yapıyı Türkiye düşman olarak görmektedir ve hakim olduğu bir alanı kırmızı çizgi görmektedir. Bu uzun vadede her geçen gün Türkiye'nin elini zayıflatacak bir durum oluşturacaktır. Türkiye'de PKK'nın tutmayan hendek, barikat siyasetine rağmen yaşanan büyük mağduriyetler Kürtlerle devlet arasındaki mesafenin artmasından başkasına yol açmayacak.

Suriye'ye yapılan top atışlarının ilerde Suriye'ye fiilen girişi hazırladığını herkesin tahmin etmesi gerekir. Sınırı geçmeden de bir savaşa dahil olunabilir ve bu, ilerde dahil olunan sıcak savaşı doğurabilir. Irak'ta fiilen girmediğine hayıflandığını belli etmekten kaçınmayan yöneticilerimizin ilk fırsatta Suriye'ye müdahil olmak istediği bellidir. ABD her ne kadar PYD'yi de "yer kapmak için atılgan olmama" noktasında uyarıyorsa da bu onun PYD ile IŞİD'e karşı işbirliğini bozmayacak ve Suriye'de Kürtlerin hakim olduğu bir alan fikrinden vaz geçirmeyecektir.

Çözüm süreci nasıl Rojava yüzünden bitmişse Rojava meselesinin çözümüyle şu andaki kısır döngüden çıkabileceğiz. Bu da bir müddet yaşanacak olan güç çatışmalarının sonunda olacak anlaşılan. Ne kadar uyarsak da T.C. idarecileri dikkate almayacak ve sonunda aynı senaryo tekrar yaşanacak. Mesele sivil toplumun devletten bağımsız olarak göstereceği Türklerin ve Kürtlerin kadim kardeşliğini koruma gayreti durumundadır.

@gergerliogluof

www.omerfarukgergerlioglu.com

Yazarın Diğer Yazıları

Afrin operasyonu ve Kürtlerde artan kopuş

"Doğu-Güneydoğu'da taşlı sopalı eylem yoksa her şey yolunda mı zannediliyor?"

KHK ile yetki gaspı skandalı!

Yeni uygulamayla, KHK ile adeta yaşam hakkı gasp edilmeye çalışılan kişinin, yeni bir KHK ile özel sektörde çalışmasının da önüne geçiliyor

AK Parti, MHP ittifakı statükonun ittifakıdır ve kaybetmeye mahkûmdur

Tayyip Erdoğan önceki tekliflerde kendini naza çekmişti, Bahçeli yılmadı teklif üstüne teklif patlattı

"
"