10 Haziran 2015

Dindarlar değişen sosyolojiyi anlıyor mu?

Dindarlar Roboski'de Kobani'de ciğeri yanan Kürtleri hiç anlamadı ve dini hassasiyetlerinin zayıfladığını sandı

7 Haziran seçimleri sonrası HDP'nin barajı geçmesi ve Ak Parti'nin oylarını kaybetmesi Batı'daki dindar camiada kafa karışıklığına yol açtı. Yıllardır Kürtlerin sorunlarına kulak tıkayanlar ve hak, özgürlük taleplerini "Kürtçülük" olarak tanımlayan dindarlarımız, Ak Parti'den HDP'ye belirgin oy kayışı karşısında şoke oldular. Kimisi bunu öfkeyle karşılayıp bilinç altlarındaki Türk milliyetçiliğinin öfkeli tonlarıyla cevaplarken, kimisi de "Kürtlere bu kadar hak veren bir hükümete bu yapılır mıydı?" dedi. Kimisi, "nankörler" dedi, kimisi de  Kürtleri dinden uzaklaşmakla, solculaşmakla suçladı. Kimisi bu oy kaybını Ak Parti'nin yanlış aday seçimine bağladı. Kimisi de çözüm süreciyle "Kürtlerin şımarmasına" bağladı. Ayrıca HDP'nin bir "proje" olduğunu, herkesin Ak Parti'yi yıkmak için birleştiğinden dolayı bu sonucun ortaya çıktığını düşündüler.

Ak Parti'nin kaybını bazıları çözüm sürecine bağlıyor. Hayır...! Yenilgi, çözüm sürecini sürüncemede bırakmasından, samimiyet dozuna Kürtleri ikna edememesinden oldu. Ak Parti ve dindarlar  bu sorunsalın cevabını verirken yanlış bir çıkarsamada bulunmamalı.

Türkler, Kürtler adına düşünmeyi bırakmalı, empati yapmalı. "Bu kadar hak verdik, gözünüze dizinize dursun" diyen Batı'lı dindar kimin ev sahibi kimin kiracı olduğu konusundaki kafa karışıklığını bitireremedikçe sosyolojik değişimi anlayamaz. Dindar, T.C. devletinin üvey evladına hala lütfuyla "Kürt kardeşim" diyerek sorunu çözdüğünü sanıyorsa daha çok tarihin arkasına düşer, nal toplar. Karşısındaki acı çekerken "her şey normal, niye baş ağrıtıyorsun ki?" demeyi normal gördükçe sosyolojik değişimi anlayamaz.

Dindar camianın şu an seçim sonuçlarını doğru okuyamaması maalesef doğal. Zira Kürt sorununu ilk olarak Marksist kesim dile getirdiğinde de konunun toplumsal sorun boyutunu ve çözüm zorunluluğunu göremiyorlardı. Basmakalıp çözüm yolları ve kuru dini kardeşlik söylemlerine sığınıyorlardı. Pratiğe yansıyan parlak dini metinlerle çözümün İslam devletiyle sağlanacağını, devleti eleştirmenin, baş kaldırmanın  doğru olmayacağını hep söyleyip durdular. Ancak devletin haksız politikaları her geçen gün büyüdü ve inisiyatifi ele geçiren PKK zamanla Kürt hareketinin en büyük sözcüsü oldu. "Tek sözcüsü" demiyorum zira farklı siyasi ve dini oluşumlarda ortamda zemin bulabildi.

Son yıllarda gittikçe artan oranda dindar, muhafazakar Kürt seçmen HDP ve benzeri partilere oy veriyor, geçiş yapıyor. Bunu Kürtlerin dinden uzaklaşması olarak okuyanlar hala sorunu anlamıyorlar. HDP'ye yönelenler yalnız bırakıldığı ırki kimliğini önem sırasının daha ön sıralarına yerleştirmiştir.  HDP'ye giden tüm oyların zorlamayla olduğunu sananlar bölgeden iyice kopmuştur.

Kürtler çözüm sürecini başlatan Ak Parti'ye nankörlük mü etti gerçekten?

Ak Parti çözüm sürecini başlatarak gasp edilen bir hakkın geri teslimi sürecini başlattı. Ancak bu süreci  lütufla verme şekline büründürüp, Erdoğan'ın şahsında nobran bir dille üsttenci olunca Kürtler tepki vermeye başladı. Kürtler bu tercihleriyle Kürt milliyetçisi olmadılar ama verilmesi gereken doğal hakları bir ihsan gibi görenlerden soğudular. Dindarlar Roboski'de Kobani'de  ciğeri yanan Kürtleri hiç anlamadı ve Kürtlerin dini hassasiyetlerinin zayıfladığını sandı.

Toplumun sosyolojisi değişiyor, bunu fark edemeyen denklemden düşüyor. Marksist bir örgüt dün söylediklerini değiştirerek güne yetişiyor ve bir yeni yönelişin yelkenlerini şişiriyor. Altlarındaki zeminin neden kaydığının bile farkına varamayan İslamcı dindarlarımız ise  her geçen gün toplumsal değişimin gerisinde kalıyor ve bunu hissetmiyor.


@gergerliogluof

www.omerfarukgergerlioglu.com

 

Yazarın Diğer Yazıları

Afrin operasyonu ve Kürtlerde artan kopuş

"Doğu-Güneydoğu'da taşlı sopalı eylem yoksa her şey yolunda mı zannediliyor?"

KHK ile yetki gaspı skandalı!

Yeni uygulamayla, KHK ile adeta yaşam hakkı gasp edilmeye çalışılan kişinin, yeni bir KHK ile özel sektörde çalışmasının da önüne geçiliyor

AK Parti, MHP ittifakı statükonun ittifakıdır ve kaybetmeye mahkûmdur

Tayyip Erdoğan önceki tekliflerde kendini naza çekmişti, Bahçeli yılmadı teklif üstüne teklif patlattı

"
"