14 Aralık 2016

Hadi kardeşim! Beraber, el ele…

İnsanca davranışlara hasret kaldık Türkiye’de...

Dublin

Beşiktaş’taki patlamadan hemen sonra geldiğim Dublin’de etrafa sessizlik ve hayranlıkla bakıyorum. Yaklaşan yeni yıl vesilesi ile her yer süslenmiş, ışıl ışıl, çocuklar, sevgililer, insanlar el ele, mutluluk içinde.

Bu huzur ve mutluluğu ne kadar özlediğimizi düşünüyorum. Sadece bunu değil. İnsanların güler yüzünü, inceliğini, birbirlerine, doğaya, canlılara saygısını… Tüm bunları görmeyi ne çok özledik. İnsanca davranışlara hasret kaldık Türkiye’de.

Beşiktaş’taki saldırıda yaşamını yitiren Berkay Akbaş’ın babasının sözü düşüyor yüreğime: “Hepsi bu, sadece bu…”

Paramparça hissediyorum kendimi. Çaresiz, bitkin… Uzun süredir yaşama sevincim yok artık. “Hepsi bu kadar mı” diye düşünüyorum. Belki de mücadeleyi bırakıp pes etme zamanı gelmiştir Nurcan diye düşünüyorum. Belki de artık teslim olma zamanıdır.

Sonra aklıma bu 1,5 yılda toprağa düşen genç canlar geliyor. Taybet Ana geliyor, Miray bebek geliyor, Suruç’ta yiten güzel çocuklar geliyor, Ankara’da, Beşiktaş’ta yiten evlatlar geliyor.

Kin toplumu, nefret toplumu…

Bir kin toplumu, nefret toplumu yaratmaya çalışıyorlar.

Kin, nefret, öfke, intikam her yanı kapladı. Ve biz bunun içinde acı çekiyoruz. Sevdiklerimiz birer birer devriliyorlar. Kör tanrılara adanmış bir savaşın içinde hep beraber boğuluyoruz.

Böyle hisseden milyonlar olduğumuzu biliyorum. Birçoğumuzun çaresiz hissettiğini biliyorum. Ama bu milyonlar beraber bu gidişatı değiştirme gücüne de sahibiz. BERABER! EL ELE!

Biliyorum zor, ama ayağa kalkmalıyız kardeşim!

Başımızı kaldırıp, bu acıda boğulanları duymalıyız kardeşim!

Bize bombalarla ölmeye alışın diyorlar. ALIŞMAYALIM kardeşim!

Kalk kardeşim!

Çocuğuna bak, sevdiğine bak kardeşim!

Nasıl bir dünyada yaşamak istiyorum diye kendine bir sor kardeşim!

Bu kinin, nefretin içinde yaşamak istiyor musun?

Evladın bombalarla, yıkımlarla, savaşla büyüsün, bir taksinin içinde, sadece bir taksinin içinde oradan geçerken yaşama veda etsin istiyor musun?

Bu yaşamı kabul ediyor musun kardeşim?

Kabul etmiyorsan eğer,

Daha çok insan ölmeden silkelenelim güzel kardeşim!

Bu savaşı istemiyoruz diyelim!

Bu yapılanları kabul etmiyoruz diyelim!

Alışmayacağız diyelim!

Hadi kardeşim! Beraber, el ele…

 

Yazarın Diğer Yazıları

KHK ve OHAL mağdurları anlatıyorlar

Yanımızdaki KHK/OHAL mağdurlarını dışlamayarak, bu karanlık günlerde onlarla dayanışarak ilk gül tohumlarını toprağa atabiliriz

Bextreş Nezarethanesi

Bir kez daha anladım ki yıkım ve savaşın tarihini yazanlara inat, bizler de dayanışmanın ve mücadelenin tarihini yazıyoruz...

Enfâl'in ruhu şimdi Afrin'de

Siz kirlisiniz biliyoruz ama hiç değilse yüzyıldır barışın adı olan zeytinin adını da kirletmeyin!

"
"