Amedspor’un son lig maçındayız. Eğer bugün Amedspor-K.Maraşspor’u mağlup ederse ve aynı saatlerde İstanbul’da oynanacak İstanbulspor-Sivas Bedelediyespor maçında İstanbulspor mağlup olursa Amedspor şampiyonluğunu ilan edecek.
Futboldan anlamam, ilgilenmem. Futbolla bugüne kadar ki tek ilgim Amedspor oldu. Daha doğrusu son 2 yıldır, Bölgede savaşın şiddetlenmesi ile Amedspor’un yaşadıkları bu ilgimi arttırdı.
Amedspor’un geçen yıldan beri yaşadıkları malum. Son 2 yılda her türlü ayrımcılık ve ırkçılıkla karşılaştı. Futbol sahasını bir spor sahası yerine savaş sahası sanan onlarca futbolcu Amedspor’a karşı spor etiği içine sığmayan davranışları nedeniyle cezalandırılmazken, Amedspor barış sloganları nedeniyle sürekli cezalandırıldı. Kimileri utanmadan Amedspor’a asker selamı verdi, kimileri “güvenlik gerekçesi” göstererek Amedspor taraftarlarına sahayı kapattı, gittiği birçok deplasman maçında “şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları atıldı, Türk bayrakları açıldı. Birçok maçta ırkçı söylemlerle karşılaştı. Yöneticileri protokol sıralarında dövülerek linç edilmeye çalışıldı.
Amedspor’un oyuncusu Deniz Naki’nin başına gelenler ise artık traji-komik boyutu bile geçti. Bu Dersimli Alevi futbolcunun kolundaki “Azadi” dövmesi bile ceza almasına neden oldu. Aldığı cezalardan dolayı geçen yıldan beri Deniz Naki neredeyse doğru düzgün sahalara çıkıp oynayamadı. Son olarak sosyal medyada yazdığı mesajlardan dolayı, "terör örgütü propagandası" suçlaması ile hakkında dava açıldı ve 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Amedspor’a her ay para cezaları da yağmaya devam etti. Seçilmiş belediye başkanları hapse atılıp yerine kayyım atanınca, kayyım da elbet boş durmadı. Daha önce her yıl belediyeden düzenli destek alan Amedspor’a verilen para desteği kesildi, hatta Kayyım Bey daha da ileri giderek, “maddi desteğin devam etmesi için takımın adının değiştirilmesi”ni istedi. İnsan düşünüyor da bir kulüpten zaten verilmesi gereken destek karşılığında ismini değiştirmeyi istemek, bu nasıl bir ruh hali, nasıl bir hadsizlik hali!
Takım deplasmana gidecek parayı bile bulmakta zorlanıyor artık. Her türlü ırkçılık, ayrımcılığa karşı ayakta kalmaya çalışan ve şampiyonluk yolunda ilerleyen takım için geçen ay kampanya başlatıldı. Dayanışmak isteyenler için hesap numaralarını şuraya iliştiriyorum: (Türkiye İş Bankası İBAN No: TR47 0006 4000 0018 3002 5552 50)
Maça dönecek olursak, daha doğrusu hayatımdaki ilk futbol maçı izleme deneyimime, öncelikle futbol sahasındaki atmosfer çok etkileyici geldi. Her yerde böylemidir bilmem, ama belli ki Amed’de böyle. Tribünler tıklım tıklımdı. Sahada asılı pankartlar çoğunlukla “direniş”i vurguluyordu: “Uzaklarda arama şampiyonluk ruhunda”. “Direniş”. “Söz verdiklerimiz var inanın çocuklar”. “Hiç kimse Amespor’dan üstün değildir”, “Direniş Direniş Direniş”… Bu yıl trafik kazasında ölen takımın kaptanı Şeyhmus Özer unutulmamıştı. Kocaman resminin yanında şöyle yazıyordu: “Artık bir eksiğiz, cennette bir fazla, o kupa gidecek, bu sene Şeyhmus'a.”
Amedsporlu futbolcuların sahaya “Otizme Hareket Katalım Engelleri Sporla Aşalım” yazılı bez dövizle çıkmaları da ayrı bir güzellikti. Maç benim için çok stresliydi. Maç başlangıcında gelen gol sevindirse de, daha sonra birçok pozisyon kaçırıldı. Tribünlerdeki insanlar bir yandan da İstanbulspor-Sivas Bedelediyespor maçını takip ediyorlardı. Neyse ki Amedspor maçı 2-1 aldı. Ancak İstanbulspor’un Sivas Bedelediyespor karşısında galip gelmesiyle şampiyonluk başka bahara ertelendi. Olsun, sen gönüllerimizin şampiyonusun Amedspor! Biji Amedspor!
Maçın bitiminde, tribünlerde Amedspor’un yasaklanan şarkısı “Direniş” söyleniyordu:
“Amed direniş öyküsüyle
Güneş oldu taraftar
Güzel günler gelecek elbet
Şampiyonluk yakındır bizimle
And olsun bir gün güneş doğar…”
Sağanak yağmur altında staddan ayrılırken, “direniş” diye düşünüyorum. Kürde kalan hep direniş! Ama güzel günler gelecek, güneş doğacak elbet!
Nurcan Baysal
30.04.2017, Diyarbakır