Sevgili Hakan,
Ne zaman televizyonumun Türk kanallarında bir gezintiye çıksam, birçok programda, kelimenin tam anlamıyla “yediden yetmişe” herkesin dans ettiğini, ya da etmeye çalıştığını görüyorum. Bilen de bilmeyen de, beceren de beceremeyen de, en azından aklında kalan 3-5 hareketi tekrarlayarak “kurtlarını dökmeye” çalışıyor.
Onun için Türkler’in müziğe ve dansa çok meraklı bir ulus olduğunu herhalde rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ruslar da müzik ve dans delisi insanlardır. Daha çocuk yaşlarda gördükleri birçok dansı taklit etmeye çalışırlar. Bunlar arasında Doğu dansları da vardır. Ve Ruslar’ın daha çok “göbek dansı” dedikleri oryantal dans da. Özellikle de son zamanlarda.
Sovyetler Birliği’nde göbek dansı genellikle görmezden geliniyordu, yok sayılıyordu. Daha açık söylemek gerekirse, pek kabul edilmiyordu. Bu dansın haremlerde önemli yeri olduğundan çıkarak, kadınların eşitliği ilkesine karşı olduğu, danstaki erotik unsurların akla fuhuşu getirdiği, kadınları metalaştırdığı gibi çekinceler vardı o zamanlar sanırım.
Bu yüzden Sovyet televizyonunda göbek dansı görmek mümkün olmazdı. (Anladığım kadarıyla, sizde de Nesrin Topkapı’nın televizyonda görünmesi neredeyse bir efsaneye dönüşmüş. Neyse…)
Sovyetler Birliği’nde iktidardan gizlice faaliyet gösteren spor ve dans organizasyonları arasında göbek dansının da yer aldığı söylenir.
* * *
Bir de bugüne bakalım. Hem Rusya’da, hem de birçok öteki eski Sovyet ülkesinde oryantal dans, neredeyse bir hastalık derecesinde yaygın bir moda.
90’lı yıllarda yavaş yavaş tanınmaya ve yaygınlaşmaya başlayan göbek dansı, 2001’den itibaren tümüyle “legalleşiyor”; Rusya Birleşik Dans Derneği denilen organizasyonun kapsamına alınıyor, hatta aynı yıl Göbek Dansı Federasyonu kuruluyor (2005’te bir de Profesyonel Göbek Dansı Ligi oluşturuldu), yıllık oryantal dans yarışmaları ve festivalleri filizleniyordu.
Göbek dansının yaygınlaşmasının birçok nedeni vardı. Bunlar arasında Rus turistlerin Türkiye ve Mısır gibi ülkelerde bu dansla yakından tanışması önemli rol oynadı. Ayrıca ünlü televizyon dizisi “Klon” ve Lübnan asıllı Kolombiyalı şarkıcı Shakira Isabel Mebarak Ripoll’ün yarı Arap yarı Latin figürlerle yaptığı dansların etkisi de inkar edilemez.
Sonuçta Rusya’nın neredeyse bütün kentlerinde göbek dansı kursları açıldı. Rus kadınlar akın akın bu kurslara kayıt oldu. Göbek dansı meraklılarının sayısı binlerle, on binlerle ölçülmeye başlandı.
Kursların en başarılı ve en tutkulu öğrencileri bu dansı iş edindi. Rus restoran ve gece kulüplerinde göbek dansı gösterileri yaygınlaştı. Hatta en usta dansçılar, yurtdışına gidip çalışır oldu. Türkiye’de ve Mısır’da göbek dansı yapan (bir anlamda “tereciye tere satan”) birçok Rus kadını olduğunu herhalde biliyorsundur.
* * *
Oryantal dansın Rusya’da neden çok popüler olduğunu anlatmak yerine, bir dans kursu ilanına burada yer vermek daha açıklayıcı olacaktır sanırım. Bak, neler yazılıyor ve neler vaat ediliyor bu ilanda:
“Sizi de göbek dansı kursuna bekliyoruz:
- Göbek dansı yaparak gençleşir ve güzelleşirsiniz.
- Göbek dansı sizi stresten kurtarır, kendinize güven gelir.
- Göbek dansı yüzünüze renk getirir. Barsaklarınızın çalışmasını mükemmelleştirir. Kalp damar hastalıklarına karşı en iyi ilaçtır.
- Göbek dansı kan dolaşımı sorunlarınızı halleder, adet sırasındaki ağrılarınızı giderir. Vajinal bölgedeki kanser riskini azaltır.
- Göbek dansı sırt ağrılarınıza bire birdir. Omurganızı güçlendirir. Eklemlerinizi esnekleştirir.
- Göbek dansı göğüs kaslarınızı ideal ölçülere getirir.
- Göbek dansı hamilelik sırasında fiziksel sağlığınızı korumada sizin en büyük yardımcınızdır.”
İlan daha uzayıp gidiyor. Ama doğrusu bu kadarını okuyunca bile, insan neden göbek dansı kursuna gitmedim diye hayıflanmaya başlıyor doğrusu.
Öyle değil mi? Göbek dansı Rusya’da tam anlamıyla, her derde deva!..
* * *
Ruslar böyledir işte. Biz bazen bir merakımızı fanatik şekilde abartırız. Neredeyse göbek dansı bir Rus ulusal dansı sanırsın…
Aslında bu dansın kökenleri tam olarak bilinmiyor. Oryantal dans, geleneksel bir Ortadoğu dansı sayılıyor. Rusya’da onu “Arap dansı” veya “Türk dansı” olarak bilenler de var. Kökenlerini binlerce yıl öncesinde Yunanistan’da, Roma’da, Mısır’da arayan da var, izlerini yüzlerce yıl öncesinde Hindistan’da, Persler’de ya da Kuzey Afrika’da süren de.
Batı'da daha çok “belly dance” olarak tanınıp yaygınlaşmış olan göbek dansının bilinen ilk gösterisinin 1889’da Paris’te düzenlendiği, onu 1893’te Şikago’daki dansın izlediği söyleniyor. Dans, dünyada 19. ve 20. yüzyıllarda, özellikle 20. Yüzyıl’ın ortalarından itibaren (bu dansa yer veren Amerikan filmlerinin de etkisiyle) ünlenmiş. Bugün ise bazı uzmanların öngörüsüne göre, dünyanın en hızlı yayılan ve en popüler dansları arasında yer alıyor.
Gerçekten de estetiği ve görselliği ile cazip bir dans. Bu arada söz konusu dans pek çok Rus tarafından neredeyse “İslam’a ait bir öge” olarak görülüyor. Ama elbette bu doğru değil. Yukarıda bahsettiğimiz tarihsel kökeni bir yana, İslam’da (tıpkı öteki dinlerde olduğu gibi) şu ya da bu biçimde kadının cinselliğinin sergilenmesi olarak yorumlanabilecek dans ve gösterilere karşı pek sıcak bakılmıyor.
Oryantal dansın her ne kadar kendi kuralları ve estetiği varsa da, laf aramızda, onu icra eden kadınlar ve izleyen erkekler açısından çok ciddi algılama farkları olabileceğini hepimiz hissedebiliyoruz. Erkekler, çoğunlukla kadının erotik unsur taşıyan tüm görünüm ve hareketlerini kafasındaki aynı saplantının süzgecinden geçirerek değerlendirmek eğilimindeler. (Bu, akla Sovyetler Birliği’nde göbek dansının neredeyse benzer bir yorumla yıllarca fiili yasak altında tutulmasını getiriyor.) Ama bu konuda yapılacak fazla bir şey yok bence. Yine de bu, göbek dansının güzelliğini görmemizi engellememeli.
Sana neşe, bol müzik ve estetik danslar ile dolu bir hafta dilerim.
Sağlıcakla kal.
Nataşa