12 Şubat 2023

TÜRKONFED raporu: İş dünyası 72 bin can kaybı, 84 milyar dolarlık hasar tahmini yapıyor!

Çatısı altında TÜSİAD’ın da bulunduğu iş insanları örgütü TÜRKONFED’in Kahramanmaraş merkezli depremin etkilerine ilişkin olarak hazırladığı rapor dehşet verici…

HATAY

Hatay’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu bekliyorum. Deprem bölgesinin dört bir yanına dağılmış CHP Merkez Yürütme Kurulu üyeleri ile toplanacak. Her gelen milletvekili ya da yönetici kendi gittiği ildeki gördüğü felaketleri anlatıyor. Zaten hepsi toplanıp rapor haline getirilecek.

Bu arada içeri burada görmeyi pek beklemediğim iki isim giriyor. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez. TÜRKONFED, aralarında TÜSİAD’ın da bulunduğu pek çok iş dünyası örgütünün çatısı niteliğinde bir kuruluş. Zaten TÜSİAD Başkanı Turan, daha önce buranın başkanı idi. Bu derneğin bir diğer özelliği ise, sadece İstanbul sermayesini değil Anadolu sermayesini de temsil kabiliyeti. 

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan (solda) ve TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez

Orhan Turan’ın yanına gidiyorum. Deprem bölgesini dolaşıyorlarmış. Hem yardım yapıp hem de gördükleri problemleri not edip ilgililerine doğrudan aktarıyor ya da alandaki eksikleri öğrenip hızla çözmeye çalışıyorlarmış. “Tek bir kelimede gördüğünüzü özetleyin, desem ne dersiniz” diye soruyorum TÜSİAD Başkanı Turan’a; “Koordinasyonsuzluk” diye yanıt veriyor.

Sohbete biraz sonra TÜRKONFED Başkanı da katılıyor. Hem çalıştıkları bilim insanları ile 10 ilde ağır sonuçlar doğuran Kahramanmaraş merkezli depremin nasıl bir sonuç üreteceğini çalışmışlar hem de alanda gezip iş insanlarıyla toplantılar yapıyorlar, iktidara da muhalefete de çözüm önerilerini aktarıyorlar ve aktaracaklarmış.

Biz konuşurken Kılıçdaroğlu ‘mütevazı’ midibüsüyle, yanında belediye başkanları, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş, Tunç Soyer ile geliyor. TÜSİAD ve TÜRKONFED başkanlarıyla ayak üzeri konuşuyor. Birbirlerine bilgi aktarıyorlar, bu arada TÜRKONFED’in hazırladığı bir rapordan bahsediyorlar.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinlemeye giderken iş insanlarına raporu bana da verip veremeyeceklerini soruyorum. Az sonra mail geliyor. Tahminler içeren raporu inceledikçe dehşete kapılıyorum. Rapordaki tahmini insan kaybı 72 bin. Canların konuşulduğu yerde maddi kaybın lafı olmaz ama 84 milyar dolarlık bir maddi kayıp tahmini de yapılıyor. 

CHP Merkez Yürütme Kurulu Kılıçdaroğlu başkanlığında, belediye başkanlarının da katılımıyla, Hatay'da toplandı. 

Depremin vurduğu binaların yüzde 52’si 2001 sonrası yapıldı

Uzatmadan rapordan aldığım bölümleri aktarayım:

- Afet bölgesi ilan edilen illerde toplamda 13,3 milyon insan, yani Türkiye’deki toplam nüfusun yüzde 15,7’si yaşamaktadır. Türkiye geneli nüfus yoğunluğu 110 iken, afet bölgesinde bu oran 151’dir.

- Türkiye’deki 25,3 milyon hanenin yüzde 13’ünün yaşadığı afete maruz kalan 10 ildeki binaların yüzde 52’si 2001 sonrası, yüzde 26,4’ü 1981-2000 arası, yüzde 10’u ise 1980 öncesi inşa edilmiştir.  

Tarım sektörü ve ihracata etkisi

- 10 ilin tarım sektörünün ülke milli gelirindeki payı yüzde 14,3 ile önemli bir yere sahipken finans ve sigortacılık sektörünün payı sadece yüzde 4,4’tür. Afet bölgesindeki illerde ülke çapındaki toplam girişimlerin yüzde 11,7’si, gelir vergisi faal mükelleflerinin yüzde 11,1’i, kurumlar vergisi faal mükelleflerinin yüzde 9,2’si ve KDV faal mükellefler yüzde 10,5’i bulunmaktadır.

- Afet bölgesinde yer alan iller toplam ihracatın yüzde 8,7’sini gerçekleştirmektedir. 2022 yılında 19,76 milyar dolarlık bu ihracatın, 10,52 milyar dolar ile yarısından fazlası Gaziantep’te gerçekleşirken, Hatay 3,56, Adana 3 ve Kahramanmaraş 1,46 milyar dolar ihracat yapmıştır. Hububat, bakliyat, yağlı tohum ve mamulleri, çelik, tarım ürünleri, tekstil ve hammaddeleri, hazır giyim ürünleri öncü ihracat kalemleridir.

Marmara Depremi verilerine göre can kaybı tahmini 72 bin 663

- Marmara Depremi verilerinin kullanıldığı metodoloji ile Kahramanmaraş Depremi’ni 2022 yılı dolar verileriyle sınarsak 84,1 milyar dolar mali hasar hesaplanmaktadır, can kaybı tahmini 72 bin 663’tür.

Diğer yandan 2023 Kahramanmaraş Depremi’nin 70-75 milyar doları konut zararı, 10,4 milyar doları milli gelir kaybı ve 2,91 milyar doları işgünü kaybı olmak üzere, toplamda 84,06 milyar dolar hasara neden olması beklenmektedir.

İş dünyasının önemli örgütünün raporu böyle. Bu arada bürokrasi ile arası iyi olan bir ismin aktardığına göre, bölgede kalacakların oranı henüz belli olmasa da, 3 milyon kişinin Adana, Mersin, Antalya, Ankara, İstanbul, İzmir’e gittiği-gitmeyi hedeflediği tahmin ediliyor.

Zor çok zor günler…

Murat Sabuncu kimdir? 

Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı.

Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı.

En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu. 

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı. Çıktıktan sonra sekiz ay gazeteyi yönetti. 

T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. 2016 yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor.

Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini "Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan bir oğlu, Nuri isimli bir kedisi var.

Yazarın Diğer Yazıları

Kaygıda ortaklık büyürken “Çözerse Erdoğan çözer” final yapıyor, iyi de kim çözer? 

Ekonomiden hukuka yaptığı yanlışlarla memleketi birbirinden farklı krizlere sokmuş olsa da her hâl ve karda özellikle kendi seçmeni ‘bir bildiği vardır’dan ‘din-güvenlik-ortak bizlik’ söylemini ‘satın almasına’, hemen her koşulda Erdoğan’ı destekledi. Uzun süre ‘Çözerse Erdoğan çözer’ tezi adeta Erdoğan için adı konulmamış bir ‘güven-destek’ sloganı oldU

“Milliyetçi-muhafazakâr seçmen CHP’ye, DEM Parti’yle yan yana durduğu için ne der”e teslim olmamak

İki hafta önce Öcalan’ı Meclis’te konuşturmayı önerebilecek kadar ‘açılan’ iktidar ortağı ile potansiyel süreçle ilgili olumlu konuşan iktidarın Cumhurbaşkanı ne oldu da pozisyon değiştirdi?

"
"