17 Ağustos 2023

Selçuk Bayraktar aday olursa, İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nu zorlayabilir

Bayraktar politikaya zaman zaman kimi konuşmalarıyla dolaylı müdahil oldu ama doğrudan hiç içinde olmadı. Şimdi olur mu, bence ihtimal dahilinde...

"Genç kuşakta AKP ve CHP oyları eşitlenmiş durumda. Daha çarpıcı olan ise sekiz milyon dolayındaki öğrenci seçmenler arasında AKP’nin CHP’nin gerisinde kalmış olması."

Yukarıdaki cümleyi Türkiye’nin saygın akademisyenlerinden Prof. Dr. Sencer Ayata’nın ‘Arayan Toplum-Ayrıştıran Siyaset’ kitabından aldım. T24 Haber Koordinatörü Metin Kaan Kurtuluş ile yaptığı önemli söyleşilerden oluşan kitapta Ayata bu tespiti yerleşim birimleri arasındaki dağılıma bakarak yapıyor. Şöyle diyor:

"Açıkça görüyoruz ki küçük şehirlere, kasabalara ve köylere gittikçe yaşlı nüfusun oranı artıyor. Doğu illeri dışında bu yerleşim birimlerinde yani yaşlı kırsalda AKP ve iktidar partilerinin oyları tavan yapıyor. Tersine büyük şehirlerde genç nüfus oranı yükseliyor ve muhalefetin oyları artıyor."

Sencer Ayata "AKP’nin daha çok eğitim gören genç kuşaklarda iyice zayıfladığını da" belirtiyor.

Bu girişi 2024’ün Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde İstanbul adaylığı için yola çıkan İmamoğlu’nun şansını tartışmak için yazıyorum. Daha yedi ay var ama olasılıklar konuşuluyor. Kısa bir süre önce İmamoğlu’nun yakın çevresinden bir isim "ellerinde kimi anketler olduğunu ve AKP’nin potansiyel adaylarının tamamını geçtiklerini" söylemişti bana. Sosyal medyada gazeteci Şaban Sevinç’in İsmail Saymaz’a dayandırdığı rakamları gördüm. Buna göre Süleyman Soylu ile yarışırsa İmamoğlu 61.3 alıyor, rakibi 38.7’de kalıyor. Eski Çevre Bakanı Murat Kurum ile yarı 57 oluyor, rakibi 42.3’de kalıyor. Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ile yarışırsa 60.5 alıyor, rakibi 39.5’i buluyor. Her bir adaya fark atıyor gözüküyor. Tabii bu arada anket sorusu iki aday üzerinden sorulmuş. Eğer İYİ Parti ve HDP kuvvetli adaylar çıkarırsa iş zorlaşır, 1994 seçimlerine benzer bir tablo yaşanır.

Bu ankette bir ismi özellikle sona bıraktım, Selçuk Bayraktar’ı. Baykar’ın yöneticisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı. Buna göre ikisi yarıştığında İmamoğlu yine önde de olsa en az fark ortaya çıkıyor: 54-46. Diğer rakiplerine yüzde 15 ile yüzde 20 arasında fark atan İmamoğlu söz konusu Bayraktar olduğunda fark yüzde 8’e iniyor. Üstelik diğer isimler bir şekilde yıllardır politikanın içinde. Bayraktar politikaya zaman zaman kimi konuşmalarıyla dolaylı müdahil oldu ama doğrudan hiç içinde olmadı. Şimdi olur mu, bence ihtimal dahilinde. Bir süre önce aralarında benim de olduğum bir grup gazetecinin izlediği toplantıda siyaset sorusuna "hayır" diye yanıt vermişti ama çizdiği profil bir iş insanı halinin ötesindeydi. (Bu toplantı ile ilgili yazıma buradan ulaşabilirsiniz )

Bitirirken…

2024 yerel seçimleri özellikle İstanbul, muhalefet için moral anlamında son derece kritik. İmamoğlu belki de kendine CHP Genel Başkanlığı, daha da önemlisi Cumhurbaşkanlığı yolunu açabilecek bir yarışa girecek. Kazanırsa üçüncü kez Tayyip Erdoğan’ı yenmiş isim olacak. Erdoğan ise önemli bir karar arifesinde. İmamoğlu’nu ‘yargı yolu ile mi’ yoksa karşısına çıkaracağı iddialı bir adayla mı yenecek. Süreçte ortaya çıkacak bir siyasi yasak Ekrem İmamoğlu’nu halkın gözünde daha da önemli bir karakter haline getirecek. Genç oylara ihtiyaç duyan Erdoğan’a AKP’ye ‘gençlik aşısı’ aile içinden gelir mi? Bu aşı tutar mı? ‘Teknofest gençliği’ İstanbul’da yeni bir iddia ortaya çıkarır mı? Göreceğiz…

Murat Sabuncu kimdir? 

Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı.

Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı.

En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu. 

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı. 

T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. 2016 yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor.

Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini "Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan bir oğlu, Nuri isimli bir kedisi var.

Yazarın Diğer Yazıları

Selahattin Demirtaş: Bana ceza verildi diye “Benden sonrası tufan” demem, yeter ki demokratik bir çözüm ve barış sağlansın, desteklemekte tereddüt etmeyiz

“Şu anda dışarıda siyaset yapan arkadaşlarımız gibi hepimizin temel hedefi silahsız, şiddetsiz çözümü sağlamaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kürtlerin demokratik siyasette mücadele etmelerini ve bu yolla güçlenmelerini, dağa çıkıp silah almalarından daha tehlikeli görüyor…”

"İtibardan tasarruf olmaz" ama memurun ulaşım, gencin iş, halkın hizmet hakkından olur

2021’den 2024’e baktığımda ilk sorum şu; üzerinden iki seçimin geçtiği bu sürede başta lüks araç alımları ya da seçim dönemlerine özel devlette açılan kadrolar dahil genelgenin hangi noktasına uyuldu?

16 Mayıs’taki Kobani davası kararı, normalleşme olup olmayacağını ya da kapsama alanını işaret edecek

Bu davada alınacak kararlar elbette Türkiye’nin gideceği yöne dair de mesaj verecek. Uzun süredir militarist-milliyetçi bir dil belirlemiş iktidarın ‘normalleşme-yumuşama’ söyleminin kimleri kapsadığına dair belki de ilk önemli işaret olacak