30 Ekim 2012

Mumcu ailesine yurtdışına gidin diyen aslan sosyal demokrat kim?

Mumcu’nun öldürüldüğü günden yakın geçmişe gün gün tutulmuş notlar…

 

Bir kitap...

Yakında piyasaya çıkacak…

İsim isim..

Gün gün…

Yakın tarihin önemli bir olayına ışık tutacak…

Lafını, sözünü sakınmayan bir kitap olacak.

Soldan sağa tüm partilerin..

Kocaman isimlerin…

Durduğu noktayı gösterecek...

Plaket törenlerinin, sokak isimlerinin arasında kaybolan…

Gerçekleri bazen bilerek, bazen bilmeyerek ıskalayan…

''Devlet sırrı'' perdesinin ardına sığınan..

Kişilerle yüzleştirecek…

Bazen aynı soyadını taşıdığı aile fertleriyle bile hesaptan kaçmayacak…

Çıkınca çok konuşulacak bu kitap…

Uğur Mumcu üzerine…

Türkiye’de araştırmacı gazetecilik denildiğinde akla gelen ilk isim…

24 Ocak 1993’te..

Evinin önünde öldürülen…

Yüzbinlerin..

 “Uğurlar olsun, hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun..

 bir keskin kalem, bir kırık gözlük ...

 yürekli yiğitlere hatıran olsun”

diye uğurladığı…

Eşi Güldal Mumcu…

Kitabın adı:

İçimden geçen zaman…

Mumcu’nun öldürüldüğü günden yakın geçmişe gün gün tutulmuş notlar…

Kim kırılır, kim alınır diye sakınılmadan…

Yazıldı…

Toplam 200 sayfa…

Bir dost meclisinde kitaptan detayları dinledim…

Hem şaşırdım, hem hüzünlendim…

Yazara saygımdan, dinlediğim hiçbir notu burada aktarmayacağım.

Kitabın çıkmasını bekleyeceğim.

Ancak bir olay var ki…

Kitapta adıyla anlatılan kişiyi ve olayı burada alıntılayacağım.

Biliyorsunuz..

Mumcu öldürüldüğünde iktidarda DYP-SHP koalisyonu vardı.

SHP’nin o dönemki genel başkanı Erdal İnönü evde “Bu olayı çözmenin hükümetin namus borcu olduğunu” söyleyecekti.

Oysa bir süre sonra partinin önemli isimlerinden biri Mumcu ailesine bir öneride bulunacaktı:

''Siz yurtdışına gidin. Orada yaşayın. Maaşı iyi olan bir iş de bulunur.''

Ama Güldal Mumcu bunu reddetti.

Bu ülkede kalmak ve demokrasi mücadelesini sürdürmek istiyordu.

Ne o hükümet, ne sonrakiler Mumcu ailesine verdikleri “namus borcu” sözünü yerine getiremediler.

Mumcu cinayetinin arkasındaki güçler ortaya çıkarılamadı. 

İşin içindeki derin eller hep bilindi, etrafında dolaşıldı.

Ama fotoğraf hep flu bırakıldı.

Şimdi..

Güldal Mumcu’nun..

İçinden geçtiği zamanı…

Bu kitapla toplumla paylaşımıyla yeni bir sayfa açılacak…

 

Yazarın Diğer Yazıları

Sığınmacılardan Kürt sorununa ve ekonomiye ‘yeni Suriye’ Erdoğan’a ne kazandırır?

Halkına eziyet eden bir diktatör Esad gitti. Yerine geçmişinde El Kaide ve El Nusra olan bir ismin liderlik ettiği örgütün ‘daha ılımlı görüntü veren’ bir ismi geldi. Bunun Türkiye açısından çok uzak olmayan bir vadede barındırdığı risklerle karşı karşıya kalınabilir. Ancak içeride ve kısmen dışarıda şu anda ve bir süre ‘söz-gündem üstünlüğü’ Erdoğan’a geçmiş gözüküyor

Kapitalizmin yıkıcılığı, otoriterizmin baskıcılığı altında “çekmediğim her acı için acı çekiyorum”

Nahif, gerçekten uzak bulunabilir ama ‘çekmediğim her acı için acı çekiyorum’ içselleştirilebilirse farklı bir dünyayı, memleketi konuşabiliriz

Bir mesafe alınmamış olsa, İmralı’ya gitme konusu gündeme gelir miydi?

Türkiye ocak ayı sonundan itibaren görevi devir alacak Trump’ın yaratacağı belirsizlik, bölgede büyüyebilecek bir çatışma-savaş öncesi pozisyon alma çabasında gözüküyor. Elbette iktidarın bir yandan barış-birlikte yaşam için arayışları öte yanda kayyımdan tutuklamalara yaşanan sertlik görüntüleri “yeni bir mühendislik-algı çabası mı” şüphesini haklı olarak düşündürüyor

"
"