29 Haziran 2014

Kış uykusu: Birbirine mahkum insanların senfonisi

Nuri Bilge Ceylan, Haluk Bilginer, Demet Akbağ, Melisa Sözen... Anlattı; ben dinledim... Kış uykusu... Karanlık, ağır, uzun ama mükemmel film...

Aynı oda.
Perdedeki karanlıkla salondaki birbirine karıştığında...
Sesler, duygular, sıkıntı da birbirine geçiyor..
Karı koca, çalışan çalıştıran, ağabey kardeş...
Birbirine mahkum insanların senfonisi..
Pek çok evde yaşananlar...
Film şeridi olup gözünüzden geçiyor.
Genç bir kadın ile yaşı ileri bir koca...
Yaş farkı olmasa ne farkeder...
İkisi de aslında gitmek peşinde...
Ama nereye?
Biri diğerinin sağladığı konfordan...
Diğeri belki de daha iyisini bulamayacağı duygusundan...
Kalıyorlar.
Kadın kendisinin olmayan parayla göstermelik iyilik yapma...
Adam tanımadığı, dokunmadığı hayatlar, bilmediği  konularda yazarak "aydınlık sıfatı" kapma hevesinde...
Ama acı olan...
İkisi de birbirinin "miş" gibi yaptığının farkında.
O yüzden kendilerini hep başkalarına anlatma derdindeler.
Aynı evde, farklı mekanlarda, kendi sığınaklarında, birbirlerine sabır biriktirmekteler.
Koskocaman evlerde daralmış hayatların trajedisi...
Ve aynı anda...
Küçücük evlerdeki alabildiğince özgürlüğün, anlamlandırma güçlüğü çelişkisi...
Kardeşler...
Birlikte büyümüşler, büyüdükçe tüketmişler...
Sevgiyi, saygıyı, sabırı...
İlerleyen yaşlarda "baba evinde" biraraya gelmişler.
Her kelime bir iğne olup yüreğe batıyor...
Ya da yürek mühürlü...
Ne desen kâr etmiyor...
Ama yalnızlık korkusu onları zorunlu bir aile yapıyor.
İnsan düşünüyor.
Birarada olmanın zevk verdiği kalabalık ailelerden...
Tekliğe, ikiliğe geçişin tercihi...
Ve kaybettikçe, eksildikçe...
Kimbilir belki de hayal kırıklığına uğradıkça, umduğunu bulamadıkça...
Eskiyi geri getirme beklentisi..
Giden gelir mi?
Gelse eskiyi getirir mi?
Bir emekçi...
Bir gücün yanına sığındığında...
Kendi gibi olanı dışlamaya...
Gücün ağzıyla konuşmaya...
Başlıyorsa...
O da vardı karanlıkta...
Çalıştıkları, adamlar için...
Gerektiğinde...
Acımasız olma...
Hatta acımasızlığı  abartma...
Hiç gelmeyecek bir kabul adına...
Bir koltukta...
Sanki oturma odamda..
Üç saat...
Gözümü ayırmadan hayatlar seyrettim...
Nuri Bilge Ceylan, Haluk Bilginer, Demet Akbağ, Melisa Sözen...
Anlattı; ben dinledim...
Kış uykusu...
Karanlık, ağır, uzun ama mükemmel film...

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bir mesafe alınmamış olsa, İmralı’ya gitme konusu gündeme gelir miydi?

Türkiye ocak ayı sonundan itibaren görevi devir alacak Trump’ın yaratacağı belirsizlik, bölgede büyüyebilecek bir çatışma-savaş öncesi pozisyon alma çabasında gözüküyor. Elbette iktidarın bir yandan barış-birlikte yaşam için arayışları öte yanda kayyımdan tutuklamalara yaşanan sertlik görüntüleri “yeni bir mühendislik-algı çabası mı” şüphesini haklı olarak düşündürüyor

Bir toplumun ‘ayarlarıyla’ oynamak: Bugün sırada kim var?

İktidar ‘korkut-belirsizlik yarat-yönet’ sisteminin artık iflas ettiğini er ya da geç görecek. Muhalefetteki ayrılıkları genişletip iktidarda kalacağını düşünmek, bunun sürdürebileceği fikrine yatırım yapmak, kendi sürelerini uzatma hesabı yaparken yoksulluğu-adaletsizliği derinleştirmekten başka bir şeye yaramıyor.

Sol seçmen "güçlü lider" arayışında, iktidar seçmeni "sistem değiştirecek lider"e açık, Kılıçdaroğlu davasının önemi

İktidar partisi seçmenleri de ‘sistemi değiştirecek bir lider arıyor.’ Yani ‘sistemin iflas ettiği’nin herkes farkında. ‘Yeni’ bekleniyor. Burada kritik nokta, kendini solda tarif edenler de dahil ‘sonuç’ güçlü liderden bekleniyor

"
"