18 Nisan 2014

Gül'ün kastettiği 'bugünkü şartlar' Erdoğan ile ilgili

Gül tüm bu gelişmeleri yakından izliyor. Köşk'ten inip dokusu değişen partide bir yarışa zorlanmayı kabul etmiyor.

Ankara'daki TÜSİAD toplantısına katılan ve bir grup işadamı ile toplantı öncesinde 15 dakikalık özel bir görüşme yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bıraktığı izlenimi dün önce Canlı Gaste'de, ardından da T24'te paylaştım:

İşadamları özel görüşmede Gül'ün vedaya hazırlandığı izlenimini almışlardı.
Ardından Cumhurbaşkanlığı kaynakları bu izlenimi sorduğumda 'ileri bir yorum' demekle birlikte tek cümlelik önemli bir yorum yapmışlardı:

"Sayın Cumhurbaşkanı; her ne pahasına olursa olsun ben de varım demeyecek."
Ben de "Her ne pahasına olursa olsun"  şöyle tarif etmiştim:
Bu cümleyi açmaya gerek var mı?
Bir süredir,  Gül'ün inisiyatifi dışında ona biçilmeye çalışılan roller var.
Erdoğan'ın güçlü cumhurbaşkanlığı, 82 Anayasası'ndaki cumhurbaşkanlığı yetkilerine atıf, Numan Kurtulmuş ile eşbaşkanlık...
İşte "her ne pahasına olursa olsun"; Köşk'te kalmak ya da Erdoğan'ın yerine geçmek, siyasete devam etmek için Gül her şeye evet demeyecek..."
Akşam bir yandan çalışıyor, bir yandan da CNN Türk'te yayınlanan "Dört Bir Taraf  "programını izliyordum.
İktidar kesiminden iyi haber alan Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi burada önemli bir tespitte bulundu:
'Tayyip Erdoğan'ın Köşk'e çıkacağını tahmin ediyorum. Ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül AK Parti'ye isterse geri döner. Sayın Gül'ün Köşk'e çıktığı dönemki parti yok. Değişiklikler var. Eğer AK Parti'ye geri dönerse partinin başına geçmek için eşitler arasında yarışa girmeli.."
Selvi'nin söylediği kısmen doğru. AK Parti Gül'ün bıraktığından çok farklı bir zeminde. Ama yine de bu partinin kurucularından bir ismin yeniden parti içinde bir yarışa zorlanacağı anlamına da gelmiyor.
Gül tüm bu gelişmeleri yakından izliyor.
Köşk'ten inip dokusu değişen partide bir yarışa zorlanmayı kabul etmiyor.
Aslında daha da açığı Erdoğan'ın kendisiyle konuşmadan geleceği belirlemesine açıkça içerliyor.
O yüzden bugün Kütahya'da yaptığı "Bugünkü şartlar altında gelecekle ilgili siyaset planım yok" açıklamasının nedenini Erdoğan'ın açıkça onsuz yaptığı plana bağlamak mümkün.
Evet ikili henüz başbaşa bu konuyu masaya yatırmadı. Ancak her geçen gün Erdoğan Köşk'e yaklaşırken Gül'ün AK Parti'ye dönüşü uzak ihtimal haline geliyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

İmgelerle bir miting: İmamoğlu’nun bileği, DEM Eş Başkanı’nın CHP otobüsünden seslenişi, Özel’in iktidarla yeni mesafesi

CHP belediye başkanının tutuklanması, ardından kayyım atanması ile birlikte iktidar ile mesafesini artıran, seçim baskısını artıran bir çizgiye geçecek gibi görünüyor.

Kayyım rüzgârı İstanbul'da, İmamoğlu’na doğru net adım atıldı, CHP’nin 'normalleşme'yi sürdürmesi artık zor!

Özgür Özel’in tüm milletvekilleriyle İstanbul’a gelişi, MYK’yı burada toplayacak olması ve ardından açıklayacağı yeni yol haritası Türkiye’yi yeni bir siyasi yöne götürecek.

Özgür Özel’in önemli adımları; siz hiç yoksulluk defteri gördünüz mü, ben gördüm, utandım…

Bir kısmı kamuoyuna açık, bir kısmı sivil toplumla yaptığı kapalı konuşmalarda ‘oy hesabının ötesinde’, tarihe de mâl olacak, Kürt sorununu çözecek bir süreçte sorumluluk almaktan bahsediyor. İktidarın çizdiği çerçeveye bağlı kalmadan şeffaf, açık, Meclis’in merkezde olduğu yeni bir dönemin konuşulabilir olması için çaba sarf ediyor. İktidardan farklı olarak HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı da sürecin bir tarafı olarak tarif etmekten geri durmuyor

"
"