21 Ocak 2020

CHP’li Belediye Başkanı İmamoğlu genç işsizliğine çözüm için çalışıyor

Buluşmada CHP'nin ve İmamoğlu'nun işsizler özellikle genç işsizler için bir çalışma yürüttüğünü öğrendim

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile T24 yazarlarının buluşması… Kılıçdaroğlu'na CHP Genel Başkan yardımcıları Tuncay Özkan ve Faik Öztrak ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, CHP Sarıyer İlçe Başkanı Sevim Yalınkılıç ve Genel Başkan Danışmanı Okan Konuralp eşlik ediyor. Kılıçdaroğlu'nun hemen yanındaki sandalye bir toplantıdan gecikerek gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na ayrılmıştı.

İmamoğlu hem seçimler sırasındaki geniş kitleleri kapsayan söz ve tavırlarıyla hem seçim sonrası başta Erdoğan'ın 'Kanal İstanbul' projesi bilim insanlarına atıf yaptığı çalışmalarıyla adından sıkça söz ettiren bir siyasetçi. Ben kendisiyle ilk kez dar bir toplantıda bulundum, yakından izleme fırsatını buldum.

Önce birkaç tespit:

* CHP yerel seçimlerde; özellikle "kilit şehir İstanbul'u kazanamaz, kazansa da teslim etmezler" algısı vardı. Bu algı yıkıldı.

* "CHP kazandığı şehirleri iyi yönetemez ulaşımdan çöp toplamaya sorun yaşanır" söylentisi vardı. Yönetilen hiçbir şehirde büyük hizmet aksamalarından söz etmek mümkün değil.

* "CHP zihniyeti ayrımcılık yapar, AKP'nin daha önce yaptığı sosyal belediyecilik, ihtiyaç sahiplerine yardım yapamaz" deniyordu. 97 bin çocuğa ücretsiz süt dağıtımından 0-4 yaş arası çocukları olan annelere ücretsiz ulaşıma, öğrencilere ucuz yolculuğa projeler hayata geçti.

* Belki de en önemlisi vakıf ya da iktidar medyası olarak tarif edilecek yerlere yapılan yardımlar-destekler kesildi. Buradan ayrılan para sosyal harcamalara gitmeye başladı. İhaleler ve Belediye Meclis toplantıları canlı yayınlanarak şeffaflık sağlandı. Bu saydıklarım sadece İstanbul için değil başta Ankara diğer CHP'li belediyeler için de geçerli.

AKP iktidarı İstanbul'da başta metro kimi projeleri 'zora sokma' ya da Gayrettepe-Havaalanı hattında olduğu gibi "belediye değil biz yapıyoruz" mesajı vererek kaynak töreni yapsa da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun buluşmada da vurguladığı net bir talimatı var:

Ne koşulda olursa olsun bir yolu bulunup hizmet aksatılmayacak. İktidar elimizi kolumuzu bağladı mazeretini kabul etmiyorum.   

İmamoğlu'nun Kanal İstanbul'a karşı verdiği 'söze değil bilimsel verilere dayanan' mücadeleden Taksim ve diğer meydanları halka danışarak düzenlemesine pek çok konudaki düşüncesini T24'ün haberinde okudunuz. Benim burada altını çizeceğim konu CHP'li belediyenin genç işsizlik ile ilgili çalışması. Seçim öncesi vaatlerini açıklarken bir söz vermişti İmamoğlu:

"İstanbul'un zengin mahallelerindeki çocuklarla fakir mahallelerindeki çocukları eşitlemeye geliyoruz."

Buluşmada CHP'nin ve İmamoğlu'nun işsizler özellikle genç işsizler için bir çalışma yürüttüğünü öğrendim:

"Bölgesel istihdam merkezleri hayata geçiyor. Kartal, Şişli, Küçükçekmece'de istihdam merkezleri açıyoruz. Burada amaç iş arayan ve başvuran insanları doğru yönlendirmek ve işe ulaşmalarını sağlamak. Kamuda genç yetenekler programı başlatıyoruz. Kamu şu anda en yozlaşmış sistemle en geniş insan kaynağı platformu. Hiç denetimi yok, dolayısıyla her alanda kötü bir kamu hizmeti var. Burada birinci adım kamudaki mevcut insan kaynağı. Kamudaki mevcut çalışanları kendi idealleri doğrultusunda kamuda hizmet vermeye yöneltmek gerekiyor. İkinci adımda, sahadan topladığımız veriler üzerinden yetenek sahibi gençleri doğrudan kamuya kazandırmak yer alıyor. Beylikdüzü'nde bu doğrultuda on binlerce insana hizmet verdik."

İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye'de her 3 gençten biri işsiz. Eğer belediye bu konuda söze değil çözüme yönelik adım atmayı başarırsa CHP'nin hanesine olumlu puan yazılır. Buluşmada Kılıçdaroğlu da önce yerel yönetimlerde sonra iktidar olurlarsa Türkiye genelinde ilk hedeflerinin işsizlik ve ekonomi ile ilgili çalışmak olduğunu anlatıyor:  

"İşsizlik Türkiye'nin en yakıcı sorunu. Bu soruna karşı Saray İktidarının ciddiyetsiz bir yaklaşımı var. Anneler, işsiz eşleri ve çocuklarıyla birlikte bir yaşam mücadelesi veriyor. Özellikle de ailede kadın; evi, yuvası yıkılmasın diye uğraşıyor. '2019'da 2.5 milyon istihdam' diye yola çıktılar, TÜİK verileriyle bile bir yılda yaklaşık 600 bin kişi işsizler ordusuna katıldı. Türkiye üretmeden, katma değeri yüksek ürün üreten bir ülkeye dönüşmeden bu işsizlik sorununu aşamaz. Bu işsizlik sorununu aşamadığı müddetçe de ne yazık ki Türkiye huzura kavuşamaz. İntiharlar, uyuşturucu kullanımı, boşanmalar, parçalanan aileler, psikolojik sorunların artmasının en önemli nedenlerinden biri işsizlik."

Buluşma sırasında İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun elinde bir rapor vardı. Genç akademisyenlerden oluşan İstanpol'un (İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü) önemli bir çalışması: Türkiye'de Gençlerin Güvencesizliği: Çalışma, Geçim ve Yaşam Algısı. Rapordan önemli bir cümleyi aktarmakta yarar görüyorum: İşsiz gençlerin çalışmadan beklentileri daha çok saygınlık-saygı duyulmak kavramları ile ifade ediliyor. Bir işe yaramazlık bunalımı içindeler. Kaftancıoğlu "Çok önemli tespitleri olan bir çalışma. Aklımız hep gençlerde" diye anlatıyordu. 

CHP tüm kadrolarıyla belediyeler aracılığında işsizliğe nasıl çözüm bulabiliriz çalışması yapıyor. Bunda başarılı olurlarsa, 'her koşulda iyi, kimseyi kayırmayan şeffaf, adil dağıtılan, herkese, her partiden oy verene eşit-sosyal belediyecilik' anlayışını hakim kılarlarsa önemli bir eşik aşılır.   

Bitirirken İmamoğlu'na dair bir izlenim. En sert sözü sakin bir üslupla dile getiriyor. Kararlı ve evet lider kumaşı sağlam. Erdoğan doğrudan İmamoğlu'nu hedef alarak onun liderliğine katkı yapıyor. 

Yazarın Diğer Yazıları

Türkiye’nin ‘eski Osmanlı havzasındaki’ hamleleri, Erdoğan iktidarının cami sembolizmi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Emevi Camii’nde namaz hedefi’ni en yakınındaki isimlerden MİT Başkanı İbrahim Kalın yerine getirdi. Üstelik Esad rejimini deviren HTŞ’nin lideri Colani’nin kullandığı araçta da yan koltukta fotoğraf verecekti. Camide namaz görüntüsü bu kez sınır dışında dünyanın yakından izlediği bir noktada gerçekleşmiş, ibadetten çok siyasi bir mesaj içermişti

Sığınmacılardan Kürt sorununa ve ekonomiye ‘yeni Suriye’ Erdoğan’a ne kazandırır?

Halkına eziyet eden bir diktatör Esad gitti. Yerine geçmişinde El Kaide ve El Nusra olan bir ismin liderlik ettiği örgütün ‘daha ılımlı görüntü veren’ bir ismi geldi. Bunun Türkiye açısından çok uzak olmayan bir vadede barındırdığı risklerle karşı karşıya kalınabilir. Ancak içeride ve kısmen dışarıda şu anda ve bir süre ‘söz-gündem üstünlüğü’ Erdoğan’a geçmiş gözüküyor

Kapitalizmin yıkıcılığı, otoriterizmin baskıcılığı altında “çekmediğim her acı için acı çekiyorum”

Nahif, gerçekten uzak bulunabilir ama ‘çekmediğim her acı için acı çekiyorum’ içselleştirilebilirse farklı bir dünyayı, memleketi konuşabiliriz

"
"