30 Ekim 2018

AKP'nin içinden doğan 'kefaret hareketi'

"Yapılan yanlışlara yeterince karşı çıkamadık, bazen sustuk; o zaman bu durumun kefaretini ödemek zorundayız"

Ankara

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre 'kefaret'in anlamı "Bir günahı bağışlatmak umuduyla verilen sadaka ya da tutulan oruç"... İslami kaynaklar, "İşlenen bir kusur ve günahtan dolayı Allah'tan af ve mağfiret dilemek niyetiyle yapılan, ceza özelliği de bulunan bir tür malî ve bedenî ibadet" diye de tarif ediyor. Bu yazı ilk kez İstanbul'da duyduğum ve Ankara'da da yaptığım görüşmelerle peşinden gittiğim bir cümlenin üzerine kuruldu: AKP içinden bir kefaret hareketi doğuyor. 

Uzun bir zamandır AKP'nin şu an uzağında kalmış bir ekip ile halen içerisinde bulunan bir gruptan oluşan isimlerin bir siyasi oluşuma gidecekleri söyleniyordu. Genelde kurucu/öncü isim olarak da Abdullah Gül'ün adı anılıyordu. Yaptığım görüşmeler arayışın Gül ve çevresiyle sınırlı olmadığı, daha geniş çevrede sürpriz isimlerin de içinde yer aldığı bir geniş halkadan bahsedilebileceğini bana düşündürdü. 

'Kefaret ödeme' metaforunu farklı isimlerle yaptığım görüşmelerin tamamında duyunca yazmaya karar verdim. Siyasi arayıştakiler özetle kendi durumlarını şöyle tarif ediyor:
"Türkiye'nin siyasetten ekonomiye, özellikle adalet sisteminde şu an geldiği/getirildiği kötü noktada bizim de payımız var. Yapılan yanlışlara yeterince karşı çıkamadık, bazen sustuk. O zaman bu durumun kefaretini ödemek zorundayız. Ortaya çıkıldığında/çıktığımızda ellerindeki medya gücüyle bize her türlü itibarsızlaştırma girişiminde bulunabilirler. Ya da farklı yollarla üzerimize gelebilirler. Buna da hazırlıklı/dayanıklı olmalıyız." 

Görüştüğüm isimlere birkaç soru yönelttim. Birincisi; sadece şu an partiden kopan isimler ve içeriden AKP'liler mi yoksa ortaya çıkış sürecinde daha evvel hareketle anılmayan başka kişiler de olabilir mi? Aldığım yanıt şu oldu: Daha geniş katılımlı yeni isimlerin de olduğu bir oluşum arayışı var. Kaynaklardan birisi özellikle bunu tercih ettiklerini "kamplaşma tehdidi her geçen gün arttığı için" bunun şart olduğunu anlattı. 

Ustalık-helak dönemi

Uzun bir süre çok önemli görevler üstlenmiş bir isim, "AKP'nin kucaklayıcı değerlerden uzaklaşmaya başlamasıyla ilgili" (tarif kaynağa ait) iki tarihten bahsetti. Birincisi Tayyip Erdoğan'ın 'ustalık dönemi' diye tarif ettiği süreç. Şu kelimelerle anlattı o zamanı: "Tayyip Bey ustalığını ilan etti ve ne çırakları ne kalfaları dinlemeden etrafındaki birkaç kişiyle ülkeyi yönetmeye çalıştı. İstişare geleneği bitti partide sesler kesildi. 'Ustalık' aynı zamanda AKP'nin helak (yok olma/TDK sözlük) dönemi oldu." 

Kaynakların tamamının üzerinde anlaştığı bir diğer nokta Erdoğan'ın bir daha 'değişmeyecek' bir kimliğe büründüğü en belirleyici an: Gezi...

"Gezi'de partililerin çocukları da var" 

O süreçte Erdoğan'ın geldiği noktayı şöyle tarif etti bir eski yakını: "Tayyip Bey o güne kadar pragmatik, gerektiğinde fikrini değiştiren bir isimdi. Gezi ile birlikte partiden bir grup yol arkadaşının kendisine 'daha kucaklayıcı tavır almalıyız' telkinlerine çok sinirlendi. Beni yalnız bırakıyorsunuz dedi. O süreçte hem yakınlarına hem kamuoyundan gelen tepkilere kepenkleri indirdi." 

Bir diğer kaynak o günlerde "Gezi'de AKP'lilerin çocukları da var" dendiğini, herkesi kucaklayıcı bir tavır takınması gerektiği konusunda yoğun tartışmalar yaşandığını da aktardı. (Not defterimde aktaranların; yer-zaman- katılımcı bilgileri de var. Ancak kaynakların ortaya çıkmaması için bunları yazmıyorum. Belki hareket şekillendikçe şahitlikler muhatapları tarafından kamuoyuna aktarılırlar.) 

Odunlar birbirine değiyor 

Yazıyı bitirirken bu hareket ne zaman kamuoyuna mal olur ortaya çıkar/çıkar mı sorusunu da sordum: "Kefareti en kısa zamanda ödemek istedikleri" intibasını edindim. Yerel seçim öncesi bu zor gözüküyor, belki hemen sonrası. Ancak Ankara'daki bir görüşmede şöyle bir tarif duydum: 

Odunları birbirine sürtersiniz. Isınır ama ateş gözükmez. Bizim çalışmamızda odunlar çok kızıştı. Yakında ilk kıvılcım çakabilir.

Kefaret hareketinden ilk notlar bunlar. İzlemeye devam...


Not: Birkaç gün Ankara'da değişik partilerde farklı siyasetçilerle yaptığım görüşmelerin kulislerini yazacağım.
Yarın MHP'den notlar...

Yazarın Diğer Yazıları

Diyarbakır’da Bahçeli konuşurken açılan televizyonlar ve altı çizilen yorum: ‘Devlet’ Öcalan ile belli bir noktaya ulaşmasaydı hareket etmezdi

Sur’dan bindiğim taksinin sürücüsü "Barış söyleyen dert görmesin" diyor, Hasanpaşa Hanı’nda buluştuğum bir sivil toplumcu "İki haftadır Bahçeli’nin konuşma saatlerinde canlı yayını açıyoruz" diye gülümsüyordu...

Barışın yolu Edirne’den de geçiyor: Özgür Özel’in Demirtaş ve Meclis vurgusu, ‘ilk 100 yıldaki hatalar’ kritiği önemli

Yıllardır çözülmemiş sorunlar için farklı düşünceler ortaya konulması zor. Bunun için mücadele önemlidir. Özgür Özel’in Kürt sorunu, barış konusunda aldığı inisiyatif değerlidir. 2023 mayıs ayında aktif siyasetten çekildiğini açıklayan Demirtaş yeniden siyasete dönmüş oldu

Kürt sorunu çözümünde CHP ve Özgür Özel kritik önemde, seyreden mi aktif katkı sağlayan mı olacak?

Diğer partiler aşağı yukarı duruşunu belli etti. CHP ve Özgür Özel sürecin en önemli aktörlerinden biri olabilir. Ortaya koyacağı manifesto, süreçteki duruşu dikkatle izlenmeli

"
"