15 Temmuz 2024

Vergi yargısında adli tatil bu yıl 1 Eylül’de mi bitecek?

Vergi idaresine yapılacak başvuru sürelerinin adli tatile denk gelmesinin bir önemi yoktur. Adli tatil sadece yargı aşaması ile alakalı süreleri uzatır. Uzlaşma, cezada indirim gibi vergi idaresi nezdinde başvurulara herhangi bir tesiri bulunmamaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) m.61 adli tatil [1] olarak bilinen çalışmaya ara vermeyi düzenlemiştir. Buna göre bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl 1 Eylül’de başlamak üzere, 20 Temmuz’dan 31 Ağustos’a kadar çalışmaya ara verir.

Ancak adli tatilin son günü olan 31 Ağustos gününün resmî tatile ya da hafta sonuna denk gelmesi durumunda adli tatil süresini uzatır mı sorusu basında ve sosyal medyada farklı karşılıklar buldu. Evet uzatır diyenler de var. Ama uzatmaz şimdiden belirteyim.

Adli tatil süresinin son günü 31 Ağustos olarak belirlenmiştir. 31 Ağustos tarihinin tatil gününe denk gelmesi bu süreyi uzatmayacaktır. Örneğin bu yıl 31 Ağustos, cumartesi gününe denk gelmekte ve adli tatil cumartesi günü sona erecek olup 1 Eylül’e uzamayacaktır.

Bunun önemi ise tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamelerine ilişkin dava açma süresinin son günü 31 Ağustos ve önceki tarihlerde (20 Temmuz dahil) isabet etmesi durumunda bu süre otomatikman 7 Eylül’e (bu yıl da 7 Eylül Cumartesi gününe denk geldiği için 9 Eylül’e) uzayacaktır[2].

Ancak 1 Ağustos tarihinden sonra (2 Ağustos dahil) tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamelerine ilişkin dava açma sürelerine adli tatil tesir etmeyecektir. Örneğin 2 Ağustos tarihinde tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamelerine ilişkin dava açma süresinin son günü 1 Eylül’dür ancak 1 Eylül de pazar günü olması nedeniyle 2 Eylül Pazartesi günü olacaktır. 1 Eylül adli tatil süresine dahil olmayacağından bu süre 9 Eylül’e uzamayacaktır.

Özetle adli tatil süresinin son günü 31 Ağustos olarak belirlenmiş olup 31 Ağustos tarihi resmî tatile ya da hafta sonuna denk gelirse bu süre uzamayacaktır. Yani 31 Ağustos günü hafta sonuna ya da resmî tatile denk gelse bile süre, o gün sona erer. Bu durumda 7 günlük uzama yeni adli yılın açılışından itibaren değil her koşulda 31 Ağustos’u takip eden günden itibaren yani 1 Eylül’den itibaren başlayacaktır. Ancak, 7 Eylül tarihinin -bu yıl olduğu gibi- tatil gününe denk gelmesi halinde ise dava açma süresi tatil gününü izleyen ilk mesai günü bitimine ya da UYAP ortamında dava açılması halinde 23:59’a kadar uzayacaktır[3].

Diğer taraftan yargı çevresine dâhil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı mercileri ‘çalışmaya ara vermeden’ yararlanamazlar. Yani bu mahkemeler, İYUK’un “nöbetçi mahkemenin görevleri” kenar başlıklı 62’nci maddedeki sınırlamaya tabi olmaksızın görevlerine devam ederler.

Süre ne kadar uzayacak?

Dava açma süresinin son günü adli tatile rastlarsa, sürenin bitimi adli tatilin bitimini takip eden günden başlayarak 7 gün uzar. Bu tarih, 7 Eylül tarihidir. Ancak bu yıl 7 Eylül tarihi cumartesi gününe denk gelmesi nedeniyle bu süre 9 Eylül Pazartesi gününe uzayacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus adli tatil boyunca yerel mahkeme ve üst mahkemelerde dava açma süresinin işlediğidir. Adli tatile dava açma süresinin son gününün denk gelmesi durumunda bu süre 9 Eylül’e uzayacaktır. Aksi durumda uzamayacaktır. Örneğin 4 Ağustos 2024 tarihinde tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamesine karşı vergi mahkemesine 30 gün içinde dava açılabilir. Bu süre 3 Eylül 2024 tarihinde sona ermektedir. Adli tatile denk gelmesi münasebetiyle bu sürenin işlemediği sanılmamalıdır. Sadece dava açma süresinin son günü adli tatile denk gelseydi bu süre 9 Eylül’e uzayacaktı. Örneğimize göre dava açma süresinin son günü 3 Eylül’dür.

Konuyla alakalı Danıştay 3. Dairesinin 23.02.2021 tarih ve Esas No: 2019/3196, Karar No: 2021/996 sayılı kararında adli tatilde dava açma süresinin işlediği, adli tatilde tebliğ edilen vergi ceza ihbarnamesine ilişkin dava açma süresinin işlemediği düşünülerek davanın geç açıldığını ileri süren davacıya 08.08.2018 günü tebligat yapılmasına rağmen 30 günlük sürede dava açılmadığından, süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Dava açmak için adli tatilin bitimini beklemek gerekir mi?

Dava açmak için adli tatilin bitimini beklemek şart değildir. Adli tatil bitmeden de dava açılabilir. Adli tatil bu anlamda bir seçimlik tercih hakkı sunmaktadır. Yani istenirse adli tatil süresince beklenebilir ya da beklenilmeyebilir.

Adli tatilin vergi idaresi başvurularına etkisi

Vergi idaresine yapılacak başvuru sürelerinin adli tatile denk gelmesinin bir önemi yoktur. Adli tatil sadece yargı aşaması ile alakalı süreleri uzatır. Uzlaşma, cezada indirim gibi vergi idaresi nezdinde başvurulara herhangi bir tesiri bulunmamaktadır. Örneğin 26 Temmuz 2024 tarihinde tebliğ edilen vergi ceza ihbarnamesine ilişkin hem uzlaşmaya hem de vergi mahkemesine başvuru süresi 30 gündür. Yani 25 Ağustos tarihine kadar (25 Ağustos 2024 günü Pazar olduğundan bu örneğe göre 26 Ağustos Pazartesi) uzlaşmaya başvurulmazsa süre kaçmış olacaktır. Vergi mahkemesine dava konusu yapılabilecek en son gün de 26 Ağustos’tur ancak 26 Ağustos adli tatile denk geldiği için dava açma süresinin son günü 7 Eylül’e (7 Eylül tarihi cumartesi gününe denk gelmesi nedeniyle bu süre 9 Eylül Pazartesi’ye) uzayacaktır. Ama uzlaşma/cezada indirim başvurusunun son günü ise 26 Ağustos’tur.

Öte taraftan 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun “Çalışmaya ara verme” kenar başlıklı 86’ncı maddesi uyarınca Danıştay daireleri her yıl 1 Eylül’de başlamak üzere, 20 Temmuz’dan 31 Ağustos’a kadar çalışmaya ara verirler. Danıştay’ın adli tatile tabi olup olmadığı İYUK m.61’de değil, 2575 sayılı Danıştay Kanunu m.86’da hükmedilmiştir.

Buna göre Danıştay’da görülecek temyiz dahil yargılamalar 2575 sayılı Danıştay Kanunu m.87’de sayılanlar hariç olmak üzere adli tatil süresince işlemeyecektir.

Anayasa Mahkemesi adli tatile tabi mi?

Anayasa Mahkemesi adli tatile tabi değildir. Mahkeme, adli tatil döneminde çalışmaya devam ettiği için başvuru süresi ile verilen diğer süreler işlemeye devam eder.


[1]Adli tatil ilk olarak 18.06.1927 yılında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 81. maddesinde düzenlenmiştir.

[2] Mali tatil göz ardı edilmiştir.

[3] Mustafa Balcı; Kamu İcra Hukuku ve 6183 sayılı Kanun Uygulaması, Oniki Levha yayıncılık, 3. Baskı, İstanbul, 2023, s.907-909.

Murat Batı kimdir? 

Prof. Dr. Murat Batı, 14 Aralık 1974 tarihinde Diyarbakır'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Diyarbakır'da tamamladı. Lisansını Ankara Gazi Üniversitesi'nden, yüksek lisansını Hacettepe Üniversitesi'nden, doktora derecesini "Türev Araçların Vergilendirilmesi" teziyle 2012 yılında İstanbul Üniversitesinden aldı.

Mali hukuk alanında 2016 yılında doçent, 2022 yılında profesör kadrosuna (Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi) atandı. 

Çok sayıda üniversite, banka, belediye ve profesyonel şirkete, özellikle vergi hukuku alanında eğitimler verdi; hukuk ofisleri ile YMM ofislerine danışmanlık yaptı.

"Vergi Hukuku (Genel Hükümler)", "Muhasebe Hileleri ve Vergiden Kaçınmanın Türk Vergi Mevzuatındaki Yasallığı", "Türk Vergi Sistemi" kitapları yayımlandı; 60'tan fazla ulusal ve uluslararası akademik yayında makale ve kitap bölümü yazdı.

Kısa bir süre Cumhuriyet, Dünya ve BirGün gazetelerinde konuk yazarlık yaptı. Eylül 2020'den itibaren T24'te yazmaya başlayan Murat Batı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini halen sürdürmektedir.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Vergi yükü hususunda Şimşek’in dediği yerde miyiz?

Ülkemizde devlet eliyle birçok servet unsurundan vergi alınmamaktadır; kripto varlıklardan, borsadan vs. Bazı alanlar ise yeterli denetim olmadığı için zaten kayıt dışındadır. Kayıt dışı iş yapanla kayıtlı iş yapan sizce aynı tazyiki mi hissedecek?

İşverene yük getirmeden ücretler nasıl artırılır?

Dekot sistemi (vergiden indirim) yerine matrahtan indirim dediğimiz yönteme geçilmelidir. Bu sayede ücretlinin matrahından önce asgari ücret düşülüp kalan tutar vergi dilimine sokulmalıdır ki hem daha geç vergi dilimine girebilsin hem de daha az vergi ödeyebilsin

2024 Ocak-Ekim bütçe karnesi; Bütçe KDV ve ÖTV’nin sırtında

ÖTV genel toplamı, geçen yıl aynı döneme göre yüzde 60,5 oranında artmış...

"
"