
2025 yılında 44 bin TL’yi aşmayan davalarda verilen kararlara karşı istinaf kanun yolu kapalıdır. Ancak konusu 44 bin TL’yi aşan davalarda ise istinaf kanun yolu kullanılabilir. Daha basit bir ifadeyle konusu 44 bin TL ve altında olan davalara karşı istinaf kanun yoluna gidilememektedir.
Öte taraftan bölge idare mahkemelerince (halk arasındaki adıyla istinaf mahkemeleri) yani istinaf sürecinde verilen kararlara konu tutar 1 milyon 324 bin TL’yi aşmazsa temyiz yoluna (Danıştay’a) gidilemez ve karar kesinleşir. Ancak bölge idare mahkemelerince verilen dava konusu tutar 2025 yılı için 1 milyon 324 bin TL’yi aşan kararlara karşı temyiz (Danıştay’a) yoluna gidilebilir.
Ancak
İstinaf kanun yolunu kullanmada 2024 yılı için dava konusu tutarın 31 bin TL’yi aşması şart iken 2025 yılı için 44 bin TL’yi aşması gerekmektedir.
Ya da temyiz yolunu kullanmada 2024 yılı için dava konusu tutarın 920 bin TL’yi aşması şart iken 2025 yılı için 1 milyon 324 bin TL’yi aşması gerekmektedir.
Ancak sorun şu; bu parasal sınırların/tutarların tespitinde, davayı açtığımız tarihteki tutarlar mı yoksa mahkemenin karar verdiği yıldaki parasal tutarlar mı dikkate alınacak?
Örneğin 2024 Ağustos ayında 40 bin TL’lik bir vergi/ceza ihbarnamesi tebliğ edilmiş olsun ve bunu da vergi mahkemesinde dava konusu yaptığımızı varsayalım. Olur da aleyhte karar çıkarsa dava konusu tutar (40 bin TL) 2024 yılında istinaf kanun yolunu kullanma sınırı olan 31 bin TL’yi aştığından istinafa gidilebilir ancak vergi mahkemesi, kararını 2025 yılı içinde örneğin 7 Mart 2025’te verirse bu kez 2024 yılı için istinaf kanun yolunu kullanma sınırı olan 31 bin TL değil, 2025 yılı sınırı olan 44 bin TL uygulanacak. Daha basit bir ifadeyle 2024 yılındaki parasal tutara göre istinafa gidebiliyoruz ama 2025 yılı parasal tutarına göre gidemiyoruz.
Bu sorunu gören Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2.Vergi Dava Dairesi konuyu somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesine taşıdı. İstinafa ilişkin bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi 21 Aralık 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararla dokuz ay sonra yürürlüğe girecek şekilde iptal etmişti.
Ayrıca Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi, temyiz yoluna gitmedeki parasal sınırlar için yani İYUK m.46/1. fıkrasının (b) bendinde temyize başvuruyu parasal tutarla sınırlayan hükmün Anayasa’nın 2., 10., 13., 36. ve 37. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuş, Mahkeme de ibarenin Anayasa’nın 13 ve 36. maddelerine aykırı olduğuna 13 Ekim 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararla dokuz ay sonra yürürlüğe girmek üzere iptal etmişti.
Bu konuda çok önemli bir değişime imza attıkları için Mahkeme Başkanı ve üyelerine minnettarım.
İptal edilen hüküm tekrardan yine getirildi
Davanın açıldığı tarihteki parasal sınırlar değil de kararın verildiği tarihteki parasal sınırların Anayasanın muhtelif hükümlerine aykırı olduğu yukarıdaki Anayasa Mahkemesi kararlarında da net şekilde izah edildi.
Ben dahil herkes yeni bir düzenleme beklerken 2 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7524 sayılı Kanun m.54 ile İYUK Ek m.1’de değişiklik yapılarak 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmek üzere aynı düzenleme tekrardan getirildi.
AYM bunu da iptal etti
Tekrardan gelen bu düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu hususunda yine hemfikirdik ancak Adalet Bakanlığı maalesef bu konuda farklı düşünüyordu. Hatta bu konunun İstanbul 3. Vergi Mahkemesince Anayasa Mahkemesi’ne taşınacağı hususu bilinmekteydi.
Süreç içerisinde Anayasa Mahkemesi 30.01.2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla adlî yargıya yönelik 6100 sayılı HMK Ek m.1/2.fıkrasının “341 inci, 362 ncı...” İbaresini, dava tarihindeki parasal tutarların esas alınması gerektiği gerekçesiyle Anayasaya aykırı bularak iptal etti.
Benzer husus idari yargı için de AYM’ye taşınsa aynı sonucun çıkabileceği hususunda bende bir umut oluşmuştu.
Bu defa İstanbul 13.İdare Mahkemesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7524 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesiyle değiştirilen ek 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “…ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesince nihai kararın verildiği tarihteki parasal sınır esas alınır.” bölümünün Anayasa’nın 2 ve 36’ncı maddelerine aykırılığı ileri sürülerek somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesine götürdü.
Anayasa Mahkemesi de 6 Mart 2025 tarihli Resmi Gazete’de yer alan 11.02.2025 tarih ve E.2025/39, K.2025/35 sayılı karar ile dokuz ay sonra yani 6 Aralık 2025’te yürürlüğe girmek üzere oybirliğiyle iptal etti.
Karar 18. Paragraftaki “İtiraz konusu kuralla, konusu ilk derece mahkemesince veya bölge idare mahkemesince nihai kararın verildiği tarihte geçerli olan parasal değerin altında kalan idari davalarda bu mahkemelerce verilen karara karşı istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı öngörülmektedir. Kural gereğince istinaf veya temyiz kanun yoluna başvuru açısından geçerli olan parasal sınır enflasyona göre güncellenirken dava konusu değer enflasyonun etkilerinden arındırılmamaktadır. Bu yönden idari işlem veya eylemin gerçekleştiği, idareye başvurulduğu ya da davanın açıldığı tarihte geçerli olan parasal sınırlara göre istinafa veya temyiz kanun yoluna başvurulabilecek bir karara karşı kural nedeniyle özellikle yargılamaların uzun sürdüğü durumlarda -ilk derece mahkemesinin veya bölge idare mahkemesinin karar verdiği tarihte geçerli olan parasal tutarlara göre- istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulması imkânı ortadan kalkabilecektir.” ifadelerinin daha önce bizler tarafından da defaten dile getirilmiş olması AYM ile soruna aynı pencereden bakıyor olmamız açısından sevindirici olmuştur.
Şimdi ne olacak?
Bu düzenleme muhtemelen bu sefer aynen getirilmeyecek 6 Aralık 2025’ten önce bir torba yasa ile 2577 sayılı İYUK’un ilgili hükümleri “…davanın açıldığı tarihteki parasal sınır esas alınır.” anlayışıyla değiştirilecektir.
Neticede hep beraber bekleyip göreceğiz ancak şunu belirtmek gerekiyor ki; emeği geçen herkesin bilgisine, emeğine sağlık, çok teşekkür ederim.