27 Nisan 2024

Çıkmayan candan umut kesilmez

"İnsanın aklına Dzeko ile Batshuayi’nin birlikte oynayabilecekleri ya da İsmail sakatlandığında yerine Mert Hakan’ın girebileceği gibi şeyler geliyor. Sonra durup İsmail Kartal’ın mutlaka bir bildiği vardır diye düşünüyorum"

Geçen hafta Sivasspor beraberliği ile şampiyonluk şansını azaltan Fenerbahçe, Kadıköy’de Beşiktaş derbisine çıkarken bir gün önce kazanan Galatasaray ile arasındaki puan farkı bir maçı eksik olarak yediydi. Sarı-lacivertli takımın galibiyet dışında bir sonuca tahammülü yoktu. İsmail Kartal’ın on birinde belki de ilk kez Dzeko’nun yerine Batshuayi vardı.

Maça tıpkı sezon başındaki gibi coşkulu, önde baskı ve yüksek tempoyla başladı sarı lacivertliler. Sanki fabrika ayarlarına geri dönmüştü Fenerbahçe. Sezon ilerledikçe temposu düşen yaşı ilerlemiş oyuncular sarı lacivertlilerin oyun performansında değişikliğe neden olmuş ve beklenmedik puan kayıpları da beraberinde gelmişti. Özellikle Dzeko, sezon başındaki temposunda olmayınca sık sık kendini geriye atıp orta sahanın arasına giriyordu. Oysa takımın ihtiyacı olan önde baskı ile rakip savunma üzerinde baskıyı arttırmaktı. Takımın yıprandığı, temposunun düştüğü haftalar, derbide olduğu gibi Batshuayi ile başlayıp, onun dinamizminden faydalanmak mümkün olabilirdi. Ama İsmail Kartal Beşiktaş maçına kadar bunu tercih etmemişti. Derbiye hızlı başlayan taraf Fenerbahçe’ydi.

Sarı lacivertliler siyah beyazlıları önde baskıyla kendi sahasından çıkartmıyordu. Henüz 19.dakikada İsmail sakatlanınca, Fenerbahçe sahadaki Türk oyuncu sayısını tutturabilmek için zorunlu iki değişiklik birden yapmak zorunda kaldı. Sakatlanan İsmail’in bölgesine Krunic girerken; Çağlar da Becao’nun yerine oyundaydı. Bu zorunlu değişiklikler sarı-lacivertli takımın oyun iştahında bir değişikliğe neden olmadı. 25.dakikada VAR uyarısıyla Musrati’nin sarısı kırmızıya dönünce Fenerbahçe ipleri iyice eline aldı. Kırmızı karttan beş dakika sonra 30.dakikada Tadic’in gol pasıyla Batshuayi fırsatçılığı ve golcülüğünü göstererek takımını 1-0 öne geçirdi.

İlk yarı boyunca skoru arttıracak pozisyonları da buldu aslında sarı lacivertliler. Bu bariz üstünlüğün sebebi olarak Fenerbahçe’nin iştahı ve kalitesi olduğu kadar, rakibi Beşiktaş’ın plansız, etkisiz ve kalite farkı bariz olan halinin de etkisi vardı. İkinci yarıya da aynı mantalite ile başladı Fenerbahçe. Bu sezon daha önce Kadıköy’de yaşadığı sürpriz puan kayıpları hafızalardayken tek farklı önde olmanın risk olduğunun herkes farkındaydı. İkinci gol 69’da son haftaların formda futbolcusu İrfan Can Kahveci’den geldi.

Sarı lacivertliler bu golle rahatladı, kalan dakikalarda fark artar diye düşünenler yanıldı. 74’te ilk golü atan Batshuayi yerini Dzeko’ya bıraktı. 2-0’dan sonra 10 kişilik Beşiktaş 11’e 11 oynadığından daha iyi oynamaya başladı. Siyah Beyazlılara bu fırsatı veren Fenerbahçe’ydi. 82’de oyuna 4 dakika önce giren Cenk’in golü son dakikaları sıkıntılı hale getirdi.

Geride kalan haftalar sadece Fenerbahçe’nin kazanması yeterli değil. Sonuç olarak Fenerbahçe derbiyi 2-1 kazanarak matematiksel olarak şampiyonluk yarışını sürdürmüş oldu. Ama insanın aklına Dzeko ile Batshuayi’nin birlikte oynayabilecekleri ya da İsmail sakatlandığında yerine Mert Hakan’ın girebileceği gibi şeyler geliyor. Sonra durup İsmail Kartal’ın mutlaka bir bildiği vardır diye düşünüyorum.

Melih Gümüşbıçak kimdir?

Melih Gümüşbıçak 10 Ağustos 1968'de Ankara'da doğdu. Ankara 50. Yıl Lisesi'nden mezun olduktan sonra iktisat ve siyasal bilgiler öğrenimi gördü.

Mesleğe başladığı TRT'de spor programları sundu, daha sonra Doğan Yayın Holding'e geçti. İzleyen dönemde Show TV'de "Televole" adlı spor magazin programını sundu. Daha sonra Lig TV'ye geçen Gümüşbıçak, bu kanalda sunuculuk yaptı, ardından 360 kanalında spor programı hazırlayıp sundu. TRT'de Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarını ve çeşitli spor yayınlarını sunan Gümüşbıçak, T24'te ağırlıklı olarak Fenerbahçe maçlarını yorumlayacak.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Fenerbahçe’den bu kadar!

"‘Bir başka bahara’ söylemi ise Fenerbahçelileri çileden çıkarıyor. Başkan Ali Koç’un sezon başındaki ‘4 Kupa’ söylemi inandırıcılığını haftalar önce yitirmişti"

Yazık oldu

Ziraat Türkiye Kupası, Süper Kupa derken UEFA Avrupa Konferans Ligi’ne de veda eden sarı lacivertli takımın tek hedefi Lig Şampiyonluğu kaldı