Siyasetten sıkılan siz sevgili okuyucularım için bugün gençliğimde beni çok etkileyen ve hala oldukça sık dinlediğim çok özel bir müzikten, İtalyan müziğinden örnekler vermek istiyorum. Duygu bombardımanına hazır olun. Artık böyle müzik yapmıyorlar. Genç nesillere armağanımdır.
Tabii ki tek bir İtalya yoktur. İtalya Avrupa'da ulusal birliğine en son kavuşan ülkedir. Bölgesel ekonomik ve kültürel farklılıklar hala önemli boyutlardadır. Kuzeyde bölgenin zenginliğini çok çalışmak istemeyen köylüler olarak algılanan güneylilerle paylaşmaya yanaşmayan siyasi partiler oluşmuştur.
Bana sorarsanız tüm ülkelerdeki kültürel farklılıklar birer zenginliktir ve bu kendisini her türlü sanat dalında, ama en çok müzikte gösterir. Yemek ayrı bir yazının konusu.
Varlık ve yokluk yılları
İtalyan müziğinin hayatımın bir parçası olduğu 1960'lı yıllar benim için müziğin ses kalitesi açısından yokluk yıllarıydı. TV daha ülkemize gelmemişti. Aile radyosunun sesi boğuktu. İngiltere kıyılarındaki korsan radyolar süper müzik çalıyordu, fakat sinyal benim teneke sesli küçük radyoma gelinceye kadar çok zayıflıyordu. Sevgili arkadaşım rahmetli Doğan Köksal'la yere oturup dinlediğimiz cızırtılı 45'lik plaklar hi-fi'in dış kapısının dış mandalına biraz yaklaşmamızı sağlıyordu.
Ancak o yılların İtalyan müziğinin içeriği ve bizdeki gençlik karşısında hiçbir zorluk duramazdı. Sözlerin çoğunu anlamazdık ama yine de Avusturya Lisesi'nde düzenlediğimiz çaylarda ayaklarımızı süre süre keyifle dans ederdik.
Mina: Il cielo in una stanza
60'lı yıllardan hatırladığım ilk İtalyanca parça Mina'nın Il cielo in una stanza'sıdır. Türkçesi Bir odadaki gökyüzü olan bu ünlü parçayı 1960’ta söyleyen Mina İtalya'nın en çok plak satan şarkıcısıdır. Üç oktavlık ses aralığı ve özgür bir kadın imajıyla tanınan sanatçı 79 albüm ve 73 single çıkardı, 150 milyondan fazla plak sattı.
Mina modern stilleri geleneksel İtalyan, swing, blues ve soul müziğiyle birleştirdi. Şarkılarının ana temaları yüksek dramatik tonlarda söylenen ıstıraplı aşk hikayeleridir.
1963 yılında evli bir erkekle olan ilişkisi ve ondan hamile kalması üzerine Mina dönemin baskın Katolik ve burjuva ahlakına uymadığı için tüm radyolardan ve televizyonlardan yasaklandı. Kamu kuruluşu medya devi RAI onun din, seks ve sigara gibi konulardaki açık sözlü şarkılarını uzun süre sansürledi. Mina'nın cevabı bir kötü kız imajı yaratmak için saçını sarıya boyatmak, kaşlarını tıraş ettirmek ve sokakta sigara içmek oldu.
Lütfen sanatçının ilişikteki klipteki Farah Diba saçını yargılamayın. O yıllarda yaygın moda oydu. Yaşı tutanlar hatırlar. Bir gün sizinle de dalga geçerler.
Bir odadaki gökyüzü
Sen burada benimleyken
Bu odanın artık duvarları yok
Ama ağaçlar, sonsuz ağaçlar
Sen burada yanımdayken
Bu mor tavan artık yok
Üstümüzdeki gökyüzünü görüyorum
Burada kaldığımızı, terk edildiğimizi
Sanki daha fazlası yokmuş gibi
Hiçbir şey, dünyada başka bir şey yok
Mızıka çalıyor
Bana org gibi geliyor
Senin için ve benim için çalıyor
Gökyüzünün uçsuz bucaksızlığında
Senin için, benim için
Gökyüzünde
Hetty & the Jazzato Band: Tu vuo fa l'Americano
Tu vuo fa l’americano, İtalyancada sen Amerikalı gibi olmak istiyorsun demek. Parçada II. Dünya Savaşı'ndan sonra İtalya’da çıkan Amerikan modasıyla ve onun çoğu köylü kökenli olan takipçileriyle dalga geçiliyor. Amerikalı gibi görünmek için beysbol şapkası giyen, viski ve soda içen, rock’n roll yapan, ama bunları gerçekleştirmek için annelerinin çantalarından para aşıran Napolili gençlerden söz ediliyor. Yaşı tutanlar 1960’ın It Started in Naples filminde parçayı Sophia Loren’in söylediğini belki hatırlarlar. 1999’un Talented Mr. Ripley filminde de şarkının söylendiği güzel bir sahne var.
Hetty and the Jazzato Band kendilerini bir İngiliz-İtalyan topluluğu olarak tanıtıyor. Güzel İngiliz solist Hetty tam bir Napoli şivesiyle söylüyor. Ancak bence yetenekli klarnetçi Charlotte Jolly vücut diliyle ve mimikleriyle Hetty’den rol çalıyor.
Sen Amerikalı olmak istiyorsun
Arkasında etiket olan pantolon giyersin
Şapkanın önünü kaldırırsın
Modaya uymaya çalışırsın
Viski soda içersin
Camel sigarası içersin
Beysbol oynarsın
Bunların parası nereden çıkar?
Annenin çantasından
Sen Amerikalı olmak istiyorsun
Ama bir Napolilisin
Viski, soda, rock'n roll
Rita Pavone: Cuore
İri gözlü, sempatik ve gençlerin sevgilisi Rita Pavone 17 yaşında ulusal bir üne kavuştu. 1963'te çıkardığı iki single, La partita di pallone (Futbol maçı) ve Cuore (Kalp) birer milyon sattı ve listelerde bir numaraya ulaştı.
Rita Amerika'da Diana Ross, Ella Fitzgerald, Duke Ellington, Tom Jones, Frank Sinatra, Cher, Paul Anka ve Whitney Houston gibi ünlülere eşlik etti. Elvis Presley bir barda onun resmini çizdi. Ülkesinde çok sayıda filmde oynadı.
Kalp
Kalbim, acı çekiyorsun
Senin için ne yapabilirim?
Aşık oldum
Hayır, hayır, senin için huzur yok
Dünyada
Eğer gülersem ve ağlarsam
Ve sadece sen benimle paylaşırsın
Her gözyaşını, her kalp atışını
Aşkın her anını
Seninle yaşıyorum
İlk işkencelerimi
İlk mutluluğumu
O zamandan beri, onunla tanıştığımdan beri
Benim için, benim için artık huzur yok
Onu seviyorum, biliyorsun, iyi bir dünya
Ve içimde atıyorsun
Her küçüğüne, her şefkatli olana
Aşk duygusu
Her gün daha fazla şey biliyorum, ah
Gittikçe daha fazla sen, sen, sen, acı çekeceksin
Ah benim zavallı kalbim, ah benim zavallı kalbim
Her gün daha fazla, daha fazla acı çekeceksin
Peppino di Capri: Melancolie
Klasik müzik eğitimli Peppino di Capri piyano çalmaya ve şarkı söylemeye dört yaşında başladı. Gençliğinde Capri adasında üslenmiş Amerikalı askerlere zamanın Amerikan rock parçalarını çaldı.
Üstüste St. Tropez Twist, Roberta, Melancolie, Daniela ve Champagne gibi hitleri çıkaran sanatçı 1965'te Beatles'in İtalya turnesinde onlardan önce sahneye çıktı. Peppino prestijli Sanremo müzik festivaline 15 kez katıldı, 1973'te ve 1976'da iki kez birinci oldu. 1991'de İtalya'yı Eurovision'da temsil etti.
Belki 60 yıl önce hafızama kazınmış olan Melancolie'yi yıllar sonra girişteki rüzgar sesini duyar duymaz tanıdım.
Melankoli
Eylül'de melankoli
Bana artık beni sevmediğini söyledin
Ve böylece Eylül'de
Gülüşün sona erdi
Fotoğraflar belki biraz sararmış
Çoktan düşmüş yapraklar gibi
Sadece bir anı, belki biraz bulanık
Senden geriye kalan tek şey bu
Eylül'de melankoli
Ne zaman döneceğini merak ediyordum
Eylül'de beni beklemeyin
Bu benim için sonuncusu
Sadece bir anı, belki biraz bulanık
Senden geriye kalan tek şey bu
Eylül'de melankoli
Peppino di Capri: Roberta
Roberta
Biliyorsun, bu doğru değil
Artık seni istemediğim.
Biliyorum, bana inanmıyorsun
Bana güvenmiyorsun
Roberta beni dinle
Lütfen tekrar geri dön
Seninle her an mutluluktu
Ama ben, anlamadım
Seni nasıl seveceğimi bilemedim
Roberta affet beni
Bana tekrar geri dön
Roberta beni dinle
Lütfen tekrar geri dön
Gigliola Cinquetti: Non ho l'età
Küçük yaşta piyano ve müzik teorisi dersleri alan Verona'lı Gigliola Cinquetti 1964'te henüz 16 yaşındayken Non ho l'eta (Yeterince büyük değilim) adlı şarkısıyla Sanremo müzik festivali birincisi oldu. Ardından aynı yıl Kopenhag'daki Eurovision şarkı yarışmasında kalpleri fethetti ve İtalya'ya birincilik kazandırdı.
Non ho l'eta'nın ilk mısralarından itibaren küçük sanatçının tatlılığı, utangaçlığı, küçük duraklamaları ve jestleri eşliğinde saf bir samimiyet ortaya çıkıyor. Gigliola ağzından çıkan kelimelerin gücünden korkan iri gözlü ve büyülü bakışlı küçük bir kuğuya benziyor. Sesi meleklerin fısıltısı gibi.
Yeterince büyük değilim
Yeterince büyük değilim
Seni sevecek yaşta değilim
Seninle yalnız çıkacak yaşta değilim
Ve sana söyleyecek bir şeyim yok
Çünkü sen benden çok daha fazlasını biliyorsun
O günün gelmesi için
Beklerken
Romantik bir aşk
Yaşamama izin ver
Ama şimdi değil
İstersen
Bekle beni
O gün sahip olacaksın
Sana olan tüm sevgilerime
Meraklı müzikseverler için küçük bir hediyem var. Gigliola Cinquetti aynı şarkıyı tam 60 yıl sonra 2024 Sanremo müzik festivalinde söylüyor. 76 yaşındaki sanatçı hala çok güzel ve sesi formda. İsminin üstüne tıklayın.
Luciano Pavarotti, Bryan Adams: O Sole Mio
Düşün ki sen orta derecede ünlü Kanadalı bir şarkıcısın. Önüne dünyanın en ünlü tenoru ve bir kültür ikonu Luciano Pavorotti ile beraber onun ana dilinde ve dünyanın en acımasız eleştirmenleri olan binlerce İtalyan seyircisinin önünde dünyanın en ünlü İtalyan, pardon Napolitan şarkısını söyleme fırsatı çıkıyor. Üstelik yanında duran üstat Pavarotti'nin hem sevecen ve babacan hem de küçümseyici bakışlarının altında şarkıya senin başlaman gerekiyor. Ne yapardın?
İşte benim sevdiğim şarkıcılardan biri olan Bryan Adams kendisini bu kültürel gayya kuyusuna, onu öğütmeye hazır çarkların dişlerine ya da değirmen taşının ortasına cesurca atıyor ve bence güzel bir iş çıkarıyor. Tabii büyük Pavarotti hakkında ne söylesek az. O bir devdi.
1898'de yazılmış olan O sole mio (Benim güneşim) bence Napoli'nin bir marka haline gelmiş en bilinen şarkısıdır.
Benim Güneşim
Güneşli bir gün ne güzel bir şey!
Bir fırtınadan sonra hava sakin
Hava o kadar taze ki sanki bayram geldi
Güneşli bir gün ne güzel bir şey!
Ama daha da güzel başka bir güneş var, ah sevgilim
Kendi güneşim, yüzünde parlıyor!
Bu güneş, benim güneşim
Yüzünden parlayan
Pencere camlarınız parlıyor;
Bir çamaşırcı şarkı söylüyor ve bununla övünüyor
Ve o elbiseleri sıkarken, kuruması için asarken ve şarkı söylerken,
Pencere camlarınız pırıl pırıl
Gece olduğunda ve güneş battığında
Neredeyse melankoli hissetmeye başlıyorum
Pencerenin altında kalıyorum
Gece olduğunda ve güneş battığında
Gipsy Kings / Penelope Cruz: Volare
Volare (uçmak) şarkısının gerçek adı Nel blu, dipinto di blu - Maviye boyanmış gökyüzü'dür. Parça 1958 yılında Domenico Modugno tarafından yazıldı ve Sanremo müzik festivalinde birinci oldu. İlk kez düzenlenen Grammy yarışmasında en iyi şarkı dahil iki birincilik ödülü aldı.
Klipte ünlü parçayı yarı İtalyanca, yarı İspanyolca söyleyen Gipsy Kings'i herhalde tanımayan yoktur.
Düşün ki sabah işine geç kalmışsın. Ayakkabılarını bağlamak için eğildiğinde birdenbire Gipsy Kings Volare'yi çalmaya ve güzel Penelope Cruz kısa eteğiyle ve topuklu ayakkabılarıyla sırıtarak önünde dans etmeye başlıyor. Ne yapardın?
Uçmak
Bence böyle bir rüya asla geri gelmez
Ellerimi ve yüzümü maviye boyadım
Sonra birdenbire rüzgara kapıldım
Ve uçsuz bucaksız gökyüzünde uçmaya başladım
Uç, şarkı söyle
Mavi, maviye boyanmış
Orada olduğum için mutluyum
Ve uçtum, güneşten mutlu bir şekilde daha yükseğe uçtum
Ve daha da yüksek
Dünya yavaş yavaş orada kaybolurken
Tatlı müzik sadece benim için geldi
Orada olduğum için mutluyum
Ama şafakta tüm rüyalar kaybolur çünkü
Ay battığında onları da beraberinde götürür
Ama senin güzel gözlerinde hayal kurmaya devam ediyorum
Yıldızlarla dolu bir gökyüzü kadar mavi olduğumu
Mavi gözlerinin mavisinde
Burada olmaktan mutluyum
Ve güneşten daha yüksekte mutlu bir şekilde uçmaya devam ediyorum
Ve daha da yüksek
Dünya yavaş yavaş mavi gözlerinde kaybolurken
Sesin benim için çalan tatlı bir müzik
Adriano Celentano: Preghero
Bugün 86 yaşına gelen benim favori şarkıcım Adriano Celentano, Mina'dan sonra en çok plak satan ikinci İtalyan sanatçısıdır ve İtalyan müziğinin temel direklerinden biri olarak kabul edilir. Kendisini devamlı yenileyen Adriano rock müziğini İtalya'ya tanıttı, 40 albüm çıkardı ve 150 milyon plak sattı.
Müzik kariyerinin yanı sıra sinema artistliğine de soyunan Adriano 39 film yaptı. Fellini'nin La Dolce Vita (Tatlı hayat) filminde bir rock'n roll şarkıcısını canlandırdı. Sık sık televizyona çıktı ve büyük bir üne kavuştu.
İlişikteki klipte Adriano Celentano Ben E. King'in üne kavuşturduğu Stand By Me şarkısının İtalyanca versiyonu Preghero'yu canlı söylüyor.
Dua edeceğim
Senin için dua edeceğim
Kalbinde gece var
Ve eğer sen
İnanmak istersen
Nedenini biliyorum
İnancın yok
Ama eğer istersen
İnanmak
Güneşten nefret etmek zorunda değilsin
Çünkü sen onu göremiyorsun
Ama var
Ve şimdiden hissedebiliyorum.
Sen de göreceksin
Monica Bellucci: Ti Amo
Monica Bellucci herhalde aziz milletimin en iyi tanıdığı İtalyan sanatçısıdır. Bir film yıldızı olmadan önce mankenlik ve modellik yaptı. Ünlü filmleri arasında Matrix filmlerindeki Persaphone, Passion of Christ (İsa'nın tutkusu) filmindeki Maria Magdelana ve Spectre adlı James Bond filmi sayılabilir. 2015'te 50 yaşında olan Monica en yaşlı Bond kızıydı.
Ti amo İtalyancada Seni seviyorum anlamına gelir. İtalyan şarkıcı Umberto Tozzi parçayı 1977'de yazdı ve listelerde üst sıralara ulaştı. Şarkının Monica Bellucci ile düet versiyonu 2002 yapımı Asterix ve Obelix: Mission Cleopatra filminde kullanıldı.
Seni seviyorum
Seni seviyorum
Bir kuruş havada
Seni seviyorum
Tura gelirse, bu kadar yeter, hadi ayrılalım demektir
Seni seviyorum
Ben varım, seni seviyorum
Kalbinde bir adam
Senden nefret ediyorum ve seni seviyorum
Kanat çırparak ölen bir kelebek
Yatakta yapılan aşk
Seni seviyorum ve af diliyorum
Kim olduğumu hatırla
Bana hafif şarabını ver
Ve keten çarşaflar
Bana bir bebeğin uykusunu ver
Şarkı söylerken ütü yapan bir kadına sarılamama izin ver
Seni seviyorum ve sonra biraz alay ediyorum
*************
Her gün bir süre olsun iyi müzik dinlemeyi ve bu kötü dünyadan kopmayı unutmayın.
Sahte gündemler dünyalılara ve umurunda olanlara kalsın!