11 Ağustos 2024

Fransızca şarkılar

Aşk, terk edilme, pişmanlık, gösteriş, cilve, kıskançlık, güzellik, rüküşlük, züppelik, dalga geçme, aşağılama, isyan, intikam, hasret, vuslat, ihanet, çapkınlık, hafifmeşreplik - Tekmili birden


Bilmem aranızda orta dalga İstanbul radyosunu hatırlayanınız var mıdır? Ağır ol da molla desinler bilincinde olan bir spiker, "Sayın dinleyiciler, şimdi Fransızca şansonlar dinleyeceksiniz" diye tok bir sesle anons yapardı ve ardından unutulmaz sanatçı Edith Piaf "Non, je ne regrette rien" (hayır, hiçbir şeyden pişman değilim) diye şakımaya başlardı. Acaba kaldırım serçesi ne haltlar yemiş de pişman değil diye düşündüğümü hatırlıyorum.

Diğer milletlerin bizim kadar asık suratlı olmadıklarının, kendilerini fazla ciddiye almadıklarının, üstelik kendileriyle dalga geçmesini bildiklerinin farkına ilk kez 1966'da rahmetli şehit hariciyeci arkadaşım Oktar Cirit’le beraber gittiğimiz İngiltere'de varmıştım. Sonraları daha yakından tanıdığım Amerikan milletinin ne kadar sulu olduğunu sevgili okuyucular da bilir.

Bir gün BBC televizyonunda spiker kafasında bir Romalı tolgasıyla haberleri okumaya başladı. "Niçin bu ilginç başlığı taktığımı merak ediyorsanız bugün Romalıların İngiltere'yi işgalinin 1923. Yıldönümü" diye konuştu. Sonra diğer sunucular gülüşmeye başladı. Ben aziz milletimin bir spikerinin kafasında bir Yunan serpuşuyla haberleri sunacağını düşünemiyorum.

Bugün sizlere hem o günlerden hatırladığım hem de sonradan dinleyip sevdiğim 10 Fransızca şarkıyı sunmak istiyorum. Fransızlar hayattan zevk almasını bilen, ama çok da acı çekmiş, acı vermiş ve bunu her türlü sanat dalına kendilerine özgü zevkli bir tarzda yansıtmış bir millettir. Süper Fransız yemekleri ve şarapları da bu işin bir garnitürüdür.

Edith Piaf (Marion Cotillard): Non, je ne regrette rien

Kaldırım Serçesi lakaplı ünlü sanatçının annesi yarı İtalyan, yarı Fas asıllıydı. Babası da sokaklarda gösteri yapan bir cambazdı. Küçük yaşta bakılması için bir geneleve gönderildi. Sonra 14 yaşında Fransız ulusal marşı La Marseillaise'i söyleyerek sokak şarkıcılığına başladı ve inanılmaz bir ün kazandı.

Edith Piaf 1963'te hayatını kaybetti. Katolik kilisesi sürdüğü hayat nedeniyle cenaze törenini yapmayı reddetti. Hayranlarının düzenlediği mezarlıkta hazır bulunanların sayısının yüzbinleri bulduğu söylenir. Charles Aznavour Edith Piaf'ın cenaze törenini "İkinci Dünya Savaşı sona erdiğinden beri tüm Paris'in trafiğini tamamen kilitleyen başka bir olay yoktur" diye anlattı.

Non, je ne regrette rien (Hayır, hiçbir şeyden pişman değilim) 1956'da Michel Vaucaire tarafından yazıldı ve Charles Dumont tarafından bestelendi. Dumont ve Vaucaire 1960'ta Piaf'ı evinde ziyaret ettikleri zaman sanatçı onları çok soğuk karşıladı ve bir saat bekletti, çünkü bu buluşmayı hizmetçisi ondan habersiz ayarlamıştı. Ancak Piaf şarkıyı duyar duymaz bayıldı, "bu beklediğim şarkı, en büyük başarım olacak" tepkisini verdi. 

Piaf şarkısını o sıralar Cezayir savaşında çatışma içinde olan Yabancı Lejyona adadı. Charles de Gaulle'e karşı başarısız bir darbe girişimini destekleyen isyancıların direnişleri kırıldığında subayların dışında affedilen astsubaylar ve erler kışlalarından bu şarkıyı söyleyerek uygun adım ayrıldılar.

Hayır, hiçbir şeyden pişman değilim

Hayır hiçbir şeyden pişman değilim
 Ne bana yapılan iyilik
 Ne de kötülük umurumda 
Hiçbir şey umurumda değil
Hayır hiçbir şeyden pişman değilim 
Ödenir, süpürülür, unutulur Geçmiş umurumda değil

Anılarımla yangını ben başlattım  
Üzüntülerim, sevinçlerim 
Artık onlara ihtiyacım yok 
Aşkları silip süpürdü 
Titreşimleriyle sonsuza dek süpürüldü
 Kendimi sıfırlıyorum
Hayır hiçbir şeyden pişman değilim 
Çünkü benim hayatım 
Çünkü sevinçlerim 
Bugün seninle başlıyor

Charles Aznavour - La Boheme

Charles Aznavour olarak bilinen Şahnur Vağenag Aznavuryan Ermeni kökenli bir ailenin çocuğu olarak Paris'te dünyaya geldi. Gürcistan kökenli babası bir şarkıcı, Adapazarı kökenli annesi bir oyuncuydu. Paris'te bir lokantaları vardı.

Küçük yaşta tiyatrolardaki oyunlarda rol alıp şarkı söyleyen sanatçı dokuz yaşında okulu bıraktı. Alman işgali sırasında Yahudileri koruyan ve saklayan, direniş örgütleriyle iş birliği yapan Charles ve ablası Aida bu çabaları nedeniyle Raoul Wallenberg ödülüne layık görüldüler.

Aznavour gençliğinde ünlü Edith Piaf'ın önce şoförlüğünü, sonra sekreterliğini ve asistanlığını yaptı, ancak Kaldırım Serçesi ona hiçbir zaman bir sanatçı gözüyle bakmadı. Aznavour çok iyi bir söz yazarıydı ama esas tutkusu şarkı söylemekti. Başlangıçta bu amaçla çıktığı sahnelerden her seferinde ıslıklanarak inmek zorunda kaldı. Çelimsiz fiziği, kısa boyu ve titrek sesi halk arasında onu aşağılayan takma isimlerle anılmasına neden oldu. Ayrıca yaşlılık, ölüm ve yalnızlık gibi iç karartıcı konuları işleyen şarkılar söyleyen boğuk sesli küçük adam seyircileri fazla cezbetmiyordu.

Charles Aznavour'un "Fransa'nın Frank Sinatra'sı" olma yolculuğu oldukça uzun sürdü ve 1960 ve 1965 yılları arasında peş peşe çıkardığı Les ComediensLa Boheme ve Et Pourtant gibi süper şarkılar sayesinde ün kazandı. Yıllarca hor görülen bu ufak tefek Ermeni 1963'te New York'taki Carnegie Hall'da sahne alarak uluslararası şöhretini perçinledi.

Aznavour sahnede bambaşka bir kimliğe bürünüyor, La bohème’de elinde ünlü beyaz mendili ve hayalî fırçasıyla modelini resmeden beş parasız bir ressama, "Mon émouvant amour’da" sevgilisiyle işaret diliyle anlaşmaya çalışan umutsuz bir aşığa dönüşüyordu.

La Boheme'i söz yazarı Jacques Plante ve Charles Aznavour beraber yazdı. Şarkı Aznavour'un en bilinen şarkısı olmasının dışında temel Fransız şansonlarından biri olarak kabul edilir. 

Monmartre'daki gençlik yıllarını hatırlayan bir ressam sanat hayatını ve aç ama mutlu olduğu yılları hatırlar. Aznavour'a göre bu şarkı bohem Monmartre'ın son günlerine bir veda niteliğindedir.

Bohem

Yirmi yaşın altında olduğum bir zamandan bahsediyorum.
Bilemiyorum
O günlerde Montmartre, bu leylakları asardı
Pencerelerimizin altına bile
Ve bize yuva olarak hizmet eden mütevazi atölye
Pek bir şeye benzemiyordu
İşte orada tanıştık, karnı açlıktan guruldayan ben
Ve sen çıplak poz verirdin
Bohem, bohem
Bu, mutlu olduğumuz anlamına geliyordu
Sadece iki günde bir yemek yerdik
Yakındaki kafelerde birkaç kişiydik
Kimi zafer bekliyordu
Ve sefil olmamıza rağmen, boş bir mideyle
Buna inanmaktan kendimizi alamazdık
Ve biraz bistro, iyi bir sıcak yemek için
Bir tuval aldık
Sobanın etrafında gruplanıp şarkılar söylerdik
Kışı unutmak için
Bohem, bohem
Bu senin güzel olduğun anlamına geliyordu
Ve hepimiz birer dâhiydik
Sık sık şövalemin önünde yanıma gelirdin
Uykusuz geceler geçirmek için
Bir meme çiziminin rötuşlanması
Kalça eğrisi
Ve nihayet oturduğumuz zaman sabah olmuştu
Bir kahve ve kremanın önünde
Yorgun ama mutlu, birbirimizi sevmeli miyiz?
Ve hayatı?
Bohem, bohem
Bu, yirmi yaşında olduğumuz anlamına geliyordu
Ve zamanın ruhuna göre yaşadık
Artık duvarları ya da sokakları tanımıyorum
Gençliğimi gören var mı?
Bir merdivenin tepesinde atölyeyi arıyorum
Geriye hiçbir şey kalmamış
Yeni ortamında, Montmartre üzgün görünüyor
Ve leylaklar ölmüş
Gençtik, deliydik
Bohem, bohem
Artık hiçbir şey ifade etmiyor

Jacques Brel - Ne me quitte pas

Jacques Brel Fransızca şarkılarıyla üne kavuşan Belçikalı bir şarkıcıdır. Duygularını ifade etmekteki gücü ve etkileyiciliği onun bir şair olarak da anılmasını sağladı. İşini bırakarak Paris'e yerleşen sanatçı kabarelerde ve müzikhollerde çalıp söylemeye başladı. Eşi ve üç çocuğu onu bırakıp Brüksel'e döndükten sonra Brel müzisyen arkadaşlarının da etkisiyle değişti. Artık bir Katolik ve hümanist değildi. Aşk, ölüm ve hayat hakkında daha kasvetli şarkılar söylemeye başladı ve bu arada sıkı bir sosyalist oldu.

Jacques Brel Ne me quitte pas (Beni terk etme) şarkısını 1959'da plağa okudu. Parça sanatçının en ünlü klasik şarkısı olarak bilinir. Brel şarkıyı metresi Zizou onu evinden kovduktan sonra yazmıştı. Zizou onun çocuğuna hamileydi ve Brel çocuğu kendi çocuğu olarak kabul etmeyi reddetmişti.

Beni terk etme

Beni bırakma 
Unutmalısın 
Her şey unutulabilir 
Bu zaten geçti 
Zamanı unut 
Yanlış anlamaları 
Ve kaybettiğim zamanı
Nasıl olduğunu bilmeden 
Bu saatleri unut 
Beni bırakma 
Beni bırakma
Yağmurun yağmadığı yerde 
Toprağı kazacağım 
Ben ölene kadar 
Vücudunu kaplamak için 
Altını ve ışığı 
Bir alan adı yapacağım 
Aşkın kral olacağı yer
Aşkın kanun olacağı yer 
Orada kraliçe olacaksın 
Beni bırakma 
Seni icat edeceğim 
Aptalca sözler benim

Herve Vilard, Capri c'ést fini

Herve Villard 1965'te 19 yaşındayken söylediği Capri c'est fini şarkısıyla uluslararası üne kavuştu. Besteci, şarkıcı ve sahne sanatçısı olarak uzun ve başarılı bir kariyer yaptı. 1992'de ünlü sanatçıya Ulusal Liyakat madalyası verildi. Göğsüne madalyayı ünlü artist Jean-Paul Belmondo taktı.

Vilard Capri c'est fini'yi yedi dilde söyledi ve 3,4 milyon plak sattı. 

Capri bitti

Bir daha asla gitmeyeceğiz
Senin bana beni sevdiğimi söylediğin yere
Bir daha asla gitmeyeceğiz
Sadece karar verdin
Bir daha asla gitmeyeceğiz,
Bu gece artık buna değmez
Bir daha asla gitmeyeceğiz
Diğer yıllarda olduğu gibi.
Capri, bitti
Ve bunun ilk aşkımın şehri olduğunu düşünmek
Capri, bitti
Pek sanmıyorum ki
Bir gün geri döneceğim.
Capri, bitti
Bazen istiyorum ki,
Sana söylüyorum, hadi yeniden başlayalım,
Ama cesaretimi kaybediyorum
Hayır diyeceğini bilerek.

Alain Barrière - Ma Vie

Alain Barriere ilk kez 1963 yılında Eurovision şarkı yarışmasında Elle etait si jolie adlı şarkıyla Fransa'yı temsil ederek ün kazandı. İlk albümü Ma Vie'yi 1964'te çıkardı ve ilk parça bir hit oldu.

Benim hayatım 

Aşıklar gördüm 
Benim hayatımda 
Aşk gitti 
Biliyorum 
Geri döneceğini söylüyorlar 
Benim hayatım 
Ama bu uzun bir yol
Benim hayatım 
Onları her zaman okudum 
Hayatımda
Güzel günler gördüm 
Biliyorum 
Ve her zaman ona geri dönüyorum 
Biliyorum 
Aşka çok inanıyorum
Benim hayatım 
Aşıklar gördüm 
Benim hayatım 
Aşk gitti 
Biliyorum 
Geri döneceğini söylüyorlar 
Benim hayatım 
Ama bu uzun bir yol 

Gilbert Bécaud : Et Maintenant 

Gilbert Becaud enerjik sahne performansı nedeniyle Bay 100,000 Volt olarak bilinen bir şarkıcı, piyanist ve artisttir. Toulon kentinde doğan şarkıcı 1942'de Fransız direnişine katılmak için okuldan ayrıldı ve Nazilere karşı kahramanca savaştı. 

Genç yaşta piyano çalmasını öğrenen sanatçının en iyi bilinen şarkıları Nathalie ve 1961'de çıkardığı ve İngilizcede What Now My Love olarak bilinen "Et Maintenant"dır. 

Ve şimdi

Ve şimdi ben ne yapacağım 
Daima bu benim hayatım olacak 
Bana kayıtsız kalan tüm bu insanlardan 
Kaçtığıma göre
Bütün bu geceler, neden, kimin için 
Ve bu sabah boşuna mı geri geliyor 
Kimin için atan bu kalp, neden 
Çok hızlı çarpıyor, çok hızlı
Ve şimdi ne yapacağım 
Artık ağlamamak için buna güleceğim 
Bütün geceleri yakacağım 
Sabah senden nefret edeceğim
Ve sonra bir akşam aynamda 
Yolun sonunu göreceğim 
Ne bir çiçek ne de gözyaşı 
Veda anında
Gerçekten yapacak hiçbir şeyim kalmadı 
Gerçekten hiçbir şeyim kalmadı

Adamo: Tombe la neige

İtalyan ve Belçikalı kökenli olan Salvatore Adamo Fransızca şarkılarıyla Avrupa'nın en ünlü sanatçılarından biri oldu ve 100 milyondan fazla albüm sattı. Türkiye'de bir dönem çok popüler olmuş olan sanatçının birçok parçası Türkçeye de uyarlandı.

O zamanlar Türkçe söz yazarları yabancı şarkıcıları aralarında paylaşmışlar, Adamo'nun şarkılarına Türkçe sözleri yazmak Fecri Ebcioğlu'na düşmüştü. Adamo'nun Fecri Ebcioğlu'nun yazdığı sözlerle söylediği şarkılar şunlardır:

Her yerde kar var (Tombe la neige), Sen sevme beni (Amour perdu), İsmini haykırıyorum (Crier ton nom). Öte yandan Ajda Pekkan 1965'te Her yerde kar var'ı o zamanın modasına uyarak Adamo gibi aksanlı bir Türkçeyle söyledi ve beğeni topladı. Yakın zamanlarda aynı şarkıyı yetenekli sanatçı Candan Erçetin'den de dinledik.

Her yerde kar var

Her yerde kar var, kalbim serin bu gece
Her yerde kar var kalbim senin bu gece
Belki gelirsin sen bakarken pencereden
Gözler yalnız özler, karda senden izler
Yürümek karda zordur
Gelirsen bak aşk budur
Dönsen köşeden şöyle
Şarkı söylerim böyle
Lay-la-lay-lay, la-lay-lay, la-lay-lay
Yağma kar dur artık
Bak buz oldu kalbim
Her şey senin elinde
Dur, belki gelir sevgilim
Gözyaşım dur düşme
Gelmeyecek düşünme
Kes ağlamayı artık
Bak oldu bana yazık
Karda zordur yürümek
Anladım gelmeyecek
Dünya oldu bana dar
Neden yağdın söyle kar
Dünya oldu bana dar
Bak ne yaptın bana kar?

Mireille Mathieu: Une femme amoureuse

Mireille Mathieu Fransa'nın Avignon kentinde on dört çocuklu bir ailenin en büyük kızı olarak doğdu. 

Küçük Mireille dört yaşındayken 1950 Noel arifesinde seyirci karşısına çıktı bir lolipop ile ödüllendirildi. Onun için bir diğer belirleyici an, Édith Piaf'ın televizyonda şarkı söylediğini izlemekti.

Biraz büyüdükten sonra bir fabrika işçisi olan Mireille'in çalıştığı fabrika iflas etti ve iki kız kardeşiyle bir yaz kampında gençlik danışmanı oldu. O yaz yaşlı bir Çingene kadın tarafından Tarot kartlarıyla falına bakıldı ve kadın ona yakında krallar ve kraliçelerle birlikte olacağını söyledi.

Mireille Matthieu ün kazandıktan sonra 11 dilde 1200'den fazla şarkı kaydetti ve dünya çapında 122 milyondan fazla plak sattı.  

Siz yine de fala inanmayın.

Aşık bir kadın

Zaman deli gibi uçuyor  
Bugün üzerimize duruyor 
Bana bakıyorsun ve belki beni görüyorsun 
Ama ben sadece seni görüyorum 
Sadece bir sorum daha var 
Senin gözlerin, benim gözlerim 
Ve senin adını söylüyorum 
Başka biri gelse 
Onu uzaklaştırır ve kendimi savunurdum
Ben aşık bir kadınım 
Ve sana sarılmayı özlüyorum 
Seni sevmek benim hakkım 
Ve seni tutmak istiyorum 
Her şeyden önce
Dün bugün yarın 
Elimi tuttuğunda sadece bir gün oluyor 
Orada hazırlanmış muhteşem bir plan gibi 
İkimizin aşkı için
Uzun süre birlikte olmamız dileğiyle  
Tehlike ortaya çıkarsa 
Onu uzaklaştırır ve kendimi savunurdum
Ben aşık bir kadınım 

Lara Fabian: Je suis malade

Lara Fabian 54 yıl önce Flaman bir babayla Sicilyalı bir annenin çocuğu olarak Belçika'da dünyaya geldi. Adının Dr. Jivago filminin müziğinden esinlenerek konduğu söylenir. İlk fırsatını 1988'deki Eurovision şarkı yarışmasında Lüksemburg'u temsil ederek yakaladı ve dördüncü oldu. 1991 yılında elinde iki bavul ve cebinde bin dolarla Kuzey Amerika'da kariyer yapmak için Montreal'e yerleşti. Sonuçta 20 milyondan fazla albüm satarak en çok satan Belçikalı sanatçılardan biri oldu. 

Je suis malade (Hastayım) albümünü Serge Lama 1973 yılında çıkardı. Alice Dona'nın bestelediği parçayı aynı yıl zamanın en ünlü şarkıcılarından biri olan Dalida da söyledi ve ondan daha fazla sattı.

Meraklı müzikseverler için aynı parçayı hem Fransızca hem Türkçe söyleyen yetenekli ve güzel sanatçımız Karsu'dan da sunuyorum. Adının üzerine tıklamanız yeterli. 

Hastayım

Artık rüya görmüyorum 
Artık sigara içmiyorum 
Hikayem kalmadı 
Sensiz kirliyim 
Sensiz çirkinim 
Yurttaki bir yetim gibi 
Artık yaşamak istemiyorum 
Sen gittiğinde hayatım bitti 
Artık hayatım yok
Ve hatta yatağım 
Bir istasyon platformu gibi  
Terk ettiğinde
Hastayım 
Tamamen hasta 
Geliyorsun, ne zaman olduğunu asla bilemeyiz 
Nerede olduğunu asla bilemeyiz 
Ve neredeyse iki yıl olacak 
Umurunda değil
Taş gibi 
Bir günah gibi  
Sana bağlandım  
Yoruldum, yoruldum 
Mutluymuş gibi davranmaktan 
Her gece içerim  
Ve tüm viskilerin 
Tadı bana göre aynı
Hastayım 
Tamamen hasta 
Kanımı vücuduna akıtıyorum 
Ve ben ölü bir kuş gibiyim 
Bütün şarkılarımdan beni mahrum ettin 
Bütün sözlerimi boşalttın 
Yine de yeteneğim vardı
Senden önce
Bu aşk beni öldürüyor 
Eğer bu devam ederse 
Yalnız başıma öleceğim 
Radyomun yanında 
Aptal bir çocuk gibi 

Indila: Dernière Danse

Asıl adı Adila Sedraia olan İndila kendisini "dünyanın çocuğu" olarak tanımlar. Cezayir, Mısır, Hint ve Kamboçya kökenli olan sanatçı sahne adı olan İndila'nın Hindistan'a olan doyumsuz sevgisinden geldiğini söyledi. Şarkıcılığa başlamadan önce turist rehberliği yapan İndila, Enrico Macias, Michael Jackson ve Jacques Brel gibi ünlü şarkıcılardan ilham aldığını paylaştı.

Şarkılarının belirli bir alt türe ait olmadığını, "seçmenin vazgeçmek olduğunu" belirten Indila, Fransızca, İngilizce ve az sayıda Hintçe şarkılar söyledi.

İndila 2013'te kısa sürede başarıya ulaşan Mini World albümünden ilk single'i Derniere Danse (Son dans)'ı piyasaya sundu. Şarkı listelerde iki numaraya kadar çıktı ve ilk 200 şarkı listesinde 77 hafta kaldı. Derniere Danse Yunanistan ve Romanya'da iTunes'ta bir numaralı, Türkiye'de ise iki numaralı şarkıydı. YouTube'daki müzik videosu 1,16 milyardan fazla kez izlendi.

Son dans

Ah benim tatlı acılarım 
Neden ısrar ediyorsunuz? 
Yeniden başlıyorsun 
Ben sadece önemsiz bir varlığım 
Onsuz biraz paranoyağım  
Metroda yalnız yürüyorum
Son bir dans 
Büyük acımı unutmak için 
Kaçmak istiyorum, her şeye yeniden başlamak 
Ah benim tatlı acılarım
Gökyüzünü hareket ettiriyorum, gece gündüz
Rüzgarla, yağmurla dans ediyorum 
Biraz sevgi, biraz bal 
Ve dans ediyorum, dans ediyorum, dans ediyorum, dans ediyorum, dans ediyorum, dans ediyorum, dans ediyorum
Ve gürültünün içinde koşuyorum ve korkuyorum 
Sıra bende mi? 
Acı geliyor 
Paris boyunca kendimi terk ediyorum 
Ve uçuyorum, uçuyorum, uçuyorum, uçuyorum, uçuyorum, uçuyorum, uçuyorum

*************

Her gün bir süre olsun iyi müzik dinlemeyi ve bu kötü dünyadan kopmayı unutmayın.

Sahte gündemler dünyalılara ve umurunda olanlara kalsın!

Mehmet Ali Çiçekdağ kimdir?

Prof. Dr. Mehmet Ali Çiçekdağ İstanbul'da doğdu. Sankt Georg Avusturya Lisesini ve Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. İki yıl Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesinde asistanlık yaptıktan sonra burslu olarak ABD'ye gitti. California Üniversitesi'nin Santa Barbara kampüsünde siyaset bilimi dalında yüksek lisans ve doktora yaptı. 40 yıldan fazla ABD'de kalan Çiçekdağ çeşitli üniversitelerde Amerikan politikası, uluslararası ilişkiler ve mukayeseli devletler dersleri verdi.

Çiçekdağ'ın ikinci uzmanlık alanı Yabancı Dil Eğitimi ve Dilbilimidir. Monterey Institute of International Studies'ten eğitim dalında ikinci bir M.A. aldı. Defense Language Institute'te Akademik Eğitim ve Geliştirme bölümünün başkanlığını ve Türkçe Bölümünün başkanlığını yaptı.

1980'lerde Boğaziçi Üniversitesinde Siyaset ve Uluslararası İlişkiler bölümünde tam zamanlı öğretim üyeliği yapmış olan Çiçekdağ, bugünlerde aynı bölümde yarı zamanlı olarak Amerikan Politikası dersleri veriyor. T24’te siyaset ve müzik yazıları yazmaktan keyif alıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Güney Kore'deki kısa ömürlü başkan darbesinin perde arkası

Askeri sokağa bir Dior çanta mı indirdi? Muhalefete çamur: Devlet karşıtı ve Kuzey Kore yanlısı

Eksantrik devlet düşmanı Arjantin Başkanı Javier Milei'in yıl sonu karnesi

Ekonomi: C+, Sosyal politika: F, Siyasi liderlik: B, Uluslararası ilişkiler: B, Çevre ve enerji politikaları: D. Bir Hitler değil ama kendi bindiği dalı kesen artist Mussolini

Klasik rock albümü tavsiyelerim I

Bob Dylan, Beatles, Van Morrison, Grateful Dead, Who, Rolling Stones ve Pink Floyd… Cahiller bari iyi müzik dinlesinler!

"
"