17 Ağustos 2014

İş hayatının mevsimleri

İş hayatında farkındalık kazanmış, seçili doğru davranışı benimseyen ve sergileyen insanın kimse önüne geçemez.

İŞ HAYATININ MEVSİMLERİ

 

Çok sevdiğim bir danışanım geçenlerde uğradı. Yemeğe çıktık.  Yıllardır tanırım bir dönemde birlikte çalışmıştık. Çok başarılı bir uzmandı. Ateş gibiydi. Analitik zekası, sistematik, metodik,  iş ve çözüm odaklı yapısı, mütevazi ve yardımcı olmayı seven karakteriyle herkes tarafından sevilir ve takdir edilirdi.  İşlerde bir sorun çıktığı zaman herkesin aradığı vazgeçilmez bir adresti.  Odaklı çalışmaları onu başarıya, başarısı apoletlere,  apoletleri de onu yüksek bordrolara taşıdı.  Çok kişinin ulaşmak istediği iyi bir ünvanı ve dolgun  bir ücret paketi vardı artık.

Menziline ulaştıktan sonra  yaptığı işten keyif alamaz hale geldiğini sürekli kendini yinelediğini düşünmeye başlamıştı.  Geçmişten farklı davranmamasına rağmen takdirlerin azaldığını, özellikle patronuyla  arasında çok önemli sıkıntılar yaşadığını, bulunduğu kurumun çatısı altında pozisyon değişiminin  çok zor olduğunu,  insan kaynakları birimine yaptığı başvurusunun kabul görmediğini dolayısıyla giderek mutsuzlaştığını ve umutsuzlaştığını anlattı uzun uzun.

Aslında dediği gibi  çizgisi aynıydı.

Ancak iş hayatında farklı bir mevsime geçmişti.

Nasıl senenin dört mevsimi varsa, hayatında iş hayatının da mevsimleri vardı.

Bu dönemde ihtiyaç duyduğu  ''İlişki Yönetimi'' idi.

Bir makama geldiği zaman koltuk liderliği yapmadan nasıl altındaki ekibi yönetiyorsa, üstlerini de yönetmenin artık fevkalade önemli olduğu bir döneme girmişti.

Patronla ilgili sorunlarını dinledikten sonra bu sorunun aynı şekilde farklı kurum ve insanlarla  her daim yaşandığını ve yaşanmaya devam edeceğini aktardım.

Her şeyin başında patronlar da insandı.

Onlarda zaman zaman korkuya kapılır.  Paranoyaklaşır. Kendini kaybeder, hiç seveni olmadığını düşünür, kafası karışır, tereddüde düşer, kendini aciz ve yapayalnız hissederdi. Herkes gibi...

Patronlara dönük kişisel gözlem ve tecrübelerimi paylaşmaya başladım.

1. Gözlem; Patron son sözü söylemek ister. Patron olduğunu hissetmek ister.

2. Gözlem; Patron yöneticilerinin birlik olmasını istemez. Olurlarsa zaten patron onlara söz geçiremez. 

3. Gözlem; Patron yöneticilerden sadece birisinin fazla öne çıkmasını da istemez. Bir yönetici çok sivrilirse ya patrona problem olur. Ya rakibiyle birleşir ya da kendi şirketini kurup rakip olur diye düşünür.

4. Gözlem; Bazı patronlar zaman zaman arkasından iş çevrildiğine  dair olumsuz duygular yaşarlar  ve  her şeye müdahil olmak ister.

 

Bu gözlemlere göre sırasıyla düşünecek olursak ;

1.Çıkarım; Yönetici doğru bildiğini de söylememelidir. Zira, patron son sözü söylemediği için haklısın demeyebilir.

2. Çıkarım; İyi bir iş ortamında patron birlik istemiyorsa işkillenmemesi için takım çalışması da hayal olabilir.

3. Çıkarım; Yöneticiler başarılı olmaya da çalışmasınlar. Başarılı olunca öne çıkarak, patronun gereksiz yere radarına  da girebilirler.

4. Çıkarım; Patron her şeye karışıyorsa sorumluluk almanın gereği , benimsemediğiniz bir karara da uymanın anlamı olmayabilir.

O zaman  belki de aranan ''Sünepe ve Silik yönetici tipli'' yöneticilerdir diye çok kötü bir senaryoya da   ulaşmak mümkün.

Bu da haliyle  insanı olumsuz bir tutuma itebilir.

Oysa, hayatta sahip olabileceğimiz tek gerçek engel; olumsuz bir tutumdur.

Sayılan gözlemleri, aktarılan çıkarımlara ulaşarak  okursanız artık bırakın  zıplamayı, kırılmanızın  bile kaçınılmaz olduğu bir noktaya gelirsiniz.

''İlişki Yönetimi' 'nin  başladığı aşamada  kesinlikle bu noktadır.

Bu aşamada esas kritik olan ve öncelikle  ihtiyaç duyulan ilk şey kesinlikle '' Farkındalık'' tır.

Farkındalığınız  oluşursa,  seçili davranışı benimseme gücünüz de oluşur.

Bu dönemde üstünüze destek olmak, paniği yok etmek, yüreklendirmek, teselli etmek, üzerindeki baskıyı hafifletmek, güvenilir olmak ve karar almasını sağlamaya çalışmak seçili davranışlardır.

Kralın çıplak olduğunu söyleme imtiyazı her zaman çocuklara ve ilişki yönetimi konusunda  sınırlı beceriye sahip olanlara kalmıştır. Ne söylerseniz söyleyin;  çocuklar çocuk olmaya, ilişki yönetimini beceremeyenler bir noktadan sonra sistem dışı kalmaya,  krallar da kral kalmaya  devam edecektir

İş hayatında kendinizi kalbinizle değil, aklınızla yönetmeye başlamalısınız. Duygularınızın size ket vurduğu rasyonel düşünemediğiniz noktada ise başkasının aklına danışmak koçluk almak da seçenek dahilindedir.

İş hayatını bir deniz kendinizi de çilekli pasta sever biri olarak düşleyebilirsiniz. Balık tutmaya gittiğinizde oltanın ucuna çilekli pasta değil, solucan bağlamak zorundasınız. Zira onlar solucan severler. Bu sizin çilekli pasta sevme fikrinden vazgeçmeniz anlamına gelmiyor.

Bulunduğunuz mevsimin şartlarının farkına varıp ilişki yönetimini doğru yaparsanız,  yolunuza  doğru tutumla  rahat bir şekilde devam etmeniz mümkün olacaktır.

İş hayatında farkındalık kazanmış, seçili doğru davranışı benimseyen ve sergileyen insanın kimse önüne geçemez.

Ve yanlış tutum içindekine de kimse yardım edemez.

Siz  seçili ve doğru davranışları denediniz ama olmadı diyelim.

O zaman B veya C planınıza geçin. Siz doğru tutumu benimsediğiniz sürece bundan sonraki kariyer yolculuğunda hak ettiğiniz destinasyona er veya geç ulaşacaksınız. Unutmayın,  hiç bir kurum veya plaza'nın çitleri ruhunuzu hapsedecek kadar geniş ve güçlü değildir.

İş hayatının mevsimleri vardır.

Ve Profesyonellik,  iş hayatına tüm açılardan bakabilme yeteneğidir. 

Yazarın Diğer Yazıları

Kariyer-bitimsiz oyun

İş yaşamı tehlikelere karşı maskelerle dolaşılan, maskeler düştüğünde ise kiminle karşılaşacağını bilemediğiniz “vahşi bir orman”dır. Bu ormanda kiminle karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz

Pathos: Kariyerde oyunu sürdürebilmek için...

Muhteşem bir lider olmak istiyorsanız; duygusal zekâ yanında analiz, strateji, disiplin, icra, innovasyon, vizyon ve rezilyans olma yetkinliklerini de kariyer çantanıza eklemeniz gerektiğini belirtelim

Kuş Uçuşu liderlik

Erdemlere dayanmayan hiçbir duruş veya uçuşun kalıcı ve sürdürülebilir olamayacağını ifade ederek, ufku açık, ışığı parlak liderlere, iyi uçuşlar...

"
"