24 Mayıs 2020

Hayko Cepkin: Canımın kıymetli olmadığını düşünen bir düzen için ölmeyi tercih etmem

Hayko Cepkin, hiç durmadan üreten insanlardan. Karantina günleri başlarken çıkardığı yeni şarkısı Hayvaaaağn hayranlarına ilaç gibi geldi. Ama bununla yetinmedi bir de YouTube kanalından “Karantina Günlükleri” başlığıyla şarkılarını yayınlıyor. Her zaman her şeye hazırlıklı olduğunu söyleyen Hayko Cepkin’le karantina günlerini, dünyayı, müziği ve müzisyenleri konuştuk...

  • N'aber Hayko nasıl geçiyor izolasyon günlerin? Kabul Olur Mu şarkındaki gibi ağır ağır mı yoksa Hayvaaaağn2n gibi mi?

Hayko Cepkin: Teşekkürler Heja, iyiyim sağol sen de afiyettesindir inşallah. Beni tanırsın bende ikisi de her daim mevcut hep olduğum gibi . Biraz “öyylee biraaaz böylee”. Bunların hepsinin totali beni oluşturuyor. 

Cepkin: Uzun vadede aslında 50'lerimde yapmayı hedeflediğim bir ruh halimdi karantina günlüğü kayıtlarım. Şarkılarımın içeriği maneviyat, insan, varoluş ve yok oluş temalarında gezindiği için gündeme anlam katabilecek kudrette olduğu aşikar. Bu sebeple 'ihtiyaç halinde camı kırınız' mottosu üzerinden yayınlıyorum. Hüzün, kahır, keder, yük, mutsuzluk, çaresizlik ve çöküş dönemlerinde ihtiyacınızı karşılayıp ayağa kaldırabilecek uzun bir liste sunacağım. Müziğimde olmayan tek şey neşe. Benim için bir farkı yok henüz. 

  • Diğer müzisyen arkadaşlarınla canlı mı kayıt yapıyorsunuz?

Cepkin: Şehirler arası canlı kayıt yapmak pek mümkün olmaz. Ben canlı kaydımı yapıp istanbul'a neyzenimiz Burak Malçok'a yolluyorum. O da orada evinden canlı kayıt alıp görseli ile beraber bana yolluyor. Hepsini birleştirip Youtube kanalıma yüklüyoruz. 

  • Bu Günlüğün müziğini evinde, ailenle yaşadığın evinde odanda yaptığın müziği andırıyor. Aynı şekilde yeni şarkının Hayvaaağ1n verisyonu da daha elektronik. Yeniden o günlere mi dönmeye başladın?

Cepkin: Valla ben mi ileri geri gidiyorum yoksa dinleyenler mi kendi yaşamlarında, hatıralarında ileri geri salınıyor bu konu tartışılır. 1997'deki şarkıları da yapan benim 2020'deki şarkıları da. Sonuçta tüm üretimler hep dediğim gibi biyografik dönemsel bir yapıda. Aynı şekilde dinleyen de 20 yıllık süreçte fikir, zihin, olgunluk, yaş, aile, çoluk-çocuk, okul, iş yaşam mücadelesi konusunda pek çok evre değiştirdi. Ama 'değişti' genellemesini hep bizde arıyorlar. Belki de değişen kendileridir.

  • Hiç tanınmadan müzik yaptığın günlere dair özlediğin ne var?

Cepkin: Tanınmamak!

  • Şu anda üretmek için motivasyonu nereden buluyorsun?

Cepkin: Etkilemeyi ve etkilediklerimden etkilenmeyi seviyorum. Hep motivasyonum bu.

"Bu sürece hazırlıklıydım"

  • Normalde çok hareketli bir insansın, evin bile olsa bir yerde kapalı kalma fikri seni zorladı mı? En çok neyi özledin?

Cepkin: Zorlanmıyorum. Böylesi zamanları hayal ederek kendimi hep hazır tutmayı öğütleyen bir yaşam planı kurdum kendime. Her şey var olabilir ama bir anda yok olabilir hissimi hiç yitirmedim. Var iken ‘var'ı yaşa ama hep yok olacakmış gibi hazır ol. Bu sebeple hazırlıklı ve mental olarak da sakin karşılıyorum süreci. 

  • Çok fazla iptal olan konserin var mı? 

Cepkin: Virüs süreci sebebi ile evet. 

  • Konser demişken müzisyenlerin çoğu evden konser vermeye devam ediyor. Hatta ilginç bir şekilde eskisinden daha fazla çalışan-kazananlar bile var. Buna karşılık müzik endüstrisinin diğer çalışanları, roadilerden tut da ışıkçılara kadar hiç kimse bu yeni konser düzeninden para kazanamıyor. Bu konuda ne düşünüyorsun? 

Cepkin: Herkes kendi derdine düşmüş çılgınlar gibi nasıl yırtarız derdinde. Normal bir bence, şaşılacak bir durum yok. 

  • Hayvaaağn'da neredeyse operaya varan bir müzikal çeşitlilik var. Bunda kilise korosu geçmişinin mi etkisi var çok fazla müzik dinlemenin, çok araştırmanın mı?

Cepkin: Eğitimlerimin tabi ki etkisi kalıcı olarak üzerimdedir. Ama çok fazla ve çok çeşit müzik dinliyorum ve dinlemeye “ba yı lı yoooo rum”. Müthiş bir şey müzik. 

  • Şarkında “Kutlayamayacağın bir zafer ol/son ver ezip etmesinler eziyet/nefesin yettiğince direnen ol uyan!" diyorsun… Tam da başka bir müzisyenin açlık grevinde öldüğü günlerde bu sözler bana çok şey ifade ediyor… Yaşamak mı direnmek yoksa direnmenin farklı yolları da var mı?

Cepkin: Canımın kıymetli olmadığını düşünen bir düzen için ölmeyi tercih etmem. Nefesim yettiğince kazırım. 

  • Peki müzik dünyasındaki değişimleri nasıl görüyorsun? Sence Türkiye'de hızlı adapte olabiliyor muyuz tüm gündelik değişimlere?

Cepkin: Bilmem. Popüler kültür bazında adapte oluyorlardır herhalde. 

  • Bugün müzikal anlamda her şeye yeniden başlayacak olsan neleri değiştirirdin?

Cepkin: Şarkılarımı baştan yeni teknoloji ve imkanlar ile sunmak isterdim. 

  • Seninle birlikte büyüyen bir nesil var. Onlara neler kattığını düşünüyorsun?

Cepkin: Yaşama arzusu, hırs, gurur, yıkılmamak, pes etmek, inanmak, inandıkları uğruna mücadele etmek, önyargıları kırabilmek, ötekileştirmemek, vicdan, disiplin, dakiklik ve sahne sanatının kudreti. 'Yeaa bunun ne alakası var' diye soracağınız her şey için için bir yanıtım olur. 

"Ermeni olarak kimden hayır görmüşüm ki"

  • Ahmet Kaya gibi isimlerin tribute albümlerinde yer aldın. Hayko Cepkin tribute albümünde kimle olsun isterdin? 

Cepkin: Hahahahhahaah! Güzel soru ama çok zor proje. Ancak balad dediğimiz slowları söyleyebilirler herhalde. 

  • Bir gün hepimiz gibi göçüp gittiğinde ardında bıraktığın en güzel şey ne olsun istersin?

Cepkin: Bıraktım bile. Müziğin ve hatıralarım. 'Geçmiş her gün hikayemdir böyle bilsin sevdiklerim' (Yol Gözümü Dağlıyor

  • Bir şansın olsa neler dilerdin?

Cepkin: Milllliii piya..... Şaka şaka. Fantastik bir şey olsun. Mesela tüm dünyadaki canlıların bir anda tüm yaşanılan, ama kendilerinin deneyimlemedikleri duyguları empatik olarak hissedip farkına varmasını dilerdim. Çok acayip film olur bundan. İyisi ile kötüsü ile yaşamadığım tüm duyguları hissettiğini düşünsene. Kafalar mis gibi yanar. Şahane!

  • Zamanın bu kadar hızlı geçmesine dair neler hissediyorsun?

Cepkin: Durduramayacağım şeyleri kendime dert edinmiyorum. Tadına varabiliyor isem şanslı zamanımdayımdır. Ki o da geçer. 

  • Müzikte sözler ne kadar önemli?

Cepkin: Benim için sonsuzluk kadar.

  • Biraz da ters taraftan bakalım, Türkiye'deki müzik yazarlarını nasıl buluyorsun?

Cepkin: Kimler müzik yazarı bilmiyorum. 

  • Dünyaya açılma ve Türkiye'yi hiç görülmeyen şekilde tanıtma şansın vardı. Hatta Ermeni kökenini de kullanabilirdin bunun için… Neden yapmadın? 

Cepkin: Hahahahah Ermeni olarak kimden hayır görmüşüm ki dünyaya açılırken faydasını göreyim?

  • Peki bir müzisyen olarak cevaplarsan ülkedeki sanat ve müzik dünyası bu durumdan nasıl çıkacak sence?

Cepkin: Kimse bir yere çıkmaz. Neyin nereye çıkmasını bekliyor ki insanlar? Kime sorsan herkes belgesel seyreder , kimi görsen jazz klasik dinler, kime sorsan müzik profesörü, kimi dürtsen sinema eleştirmeni, kime tıklasan Youtuber. Herkesin herşeyi bildiği bir dünyada 'A' noktası her daim alışık olunan risksiz 'B' noktasına yol alır. 

  • Her şeyin bildiğimiz eski hayat düzenine döndüğünü varsayarsak… Sırada senin için ne var?

Cepkin: Dünyayı dolaşmak. Keşke imkan olsa uzaydan atlayış yapıp hem sonsuz boşluğu görsem hem de dünyaya paraşütüm ile insem. Müthiş olurdu.


NOT: Hayko Cepkin'in 1994 yılından günümüze kadar uzanan müzik yolculuğunun en önemli anlarını #TBTTALKS programında konuştuk. İzlemek isterseniz, Hayko'nun enerjisine hazır olun! 

Yazarın Diğer Yazıları

Problemlerden kaçış rotası: 3 Cisim Problemi

Kabul edin, bu hafta gerçeklerden biraz uzaklaşmaya en çok ihtiyacımız olan haftalardan biri. Pazar akşamı açıklanacak sonuçların anksiyetesi arşa çıkmışken bizi yine sinema ve dizi dünyasına kaçış kurtarıyor. Neyse ki tam da bu duruma uygun olan 3 Body Problem (3 Cisim Problemi) Netflix'te gösterime girdi ve kafamızı kurcalamak için mükemmel bir senaryo sundu. Bu vesile ile dizinin oyuncuları ile sohbet ettik

Hayallerin ötesinde sentez | Sonsuza Uzanan Motifler: Yeniden Yorumlar

Çoğu hayranlık uyandırıcı yeni medya projesinin arkasındaki isim Lalin Akalan'ın hikâyesini dinledik ve işlerine bayıldığımız Selçuk Artut ile buluştuk

Oyuncu Umut Karadağ: Düğüm'de hiçbir karakterin yerinde olmak istemezsiniz

İzlemesi öfke uyandıran bir karakteri canlandırmanın nasıl bir deneyim olduğunu anlamak için Umut Karadağ ile konuştuk