23 Ocak 2022

Düşünce Özgürlüğü ve Elon Musk

Musk insanlarının beyinlerine yerleştireceği çip ile tüm hafızasındaki bilgileri bir robota yükleyerek yedekleyebileceğini, istediği zaman geri yükleyebileceğini iddia ediyor. İnsan beynine yapılan bu müdahalenin günümüz bilişim dünyasındaki karşılığı 'hacklenmektir'

Dünyanın her yerindeki kurnaz politikacılar, ülkelerinin ne kadar özgür ve demokratik olduğunu vurgulamak için 'düşünce özgürlüğüne' atıfta bulunurlar. Aslında bu atıf koca bir yalandan ibarettir. Olması gereken şey, vatandaşların 'düşüncelerini ifade edebilme' özgürlüğüdür. Bu özgürlüğü kısıtladıkları için sürekli 'düşünce özgürlüğünden' bahsederler.

Aslında en çok merak ettikleri de vatandaşlarının düşünceleridir. Bundan dolayı sürekli kamuoyu araştırmaları yaptırırlar. Ellerinden gelse vatandaşlarının düşüncelerini de okumak, hatta hoşlarına gitmeyeni yasaklamak isterler.

Korkarım yakın bir gelecekte, özgürlüğümüz de elimizden gidecek gibi gözüküyor.

* * *

Geçtiğimiz yılın mayıs ayında, Brain-Gate adlı şirketin ALS hastalarının beynine taktıkları bir çip ve sensör ile hastaların iletişimini kolaylaştırdıklarını, hatta robotik kol ve bacak, tekerlekli sandalye gibi harici cihazları da beyin sinyalleri vasıtasıyla kullanabilir hale getirdiklerini bu sayfada yazmıştım.

Geçtiğimiz günlerde Elon Musk'ın Neuralink adlı şirketi benzer bir gelişmeyi duyurdu. Bir makak maymunu ve domuz üzerinde yaptıkları deneylerin sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Bu deney sonuçlarına göre domuzun beynine taktıkları çip sayesinde, denek domuzun bir koşu bandında yürürken uzuvlarının pozisyonunu nasıl doğru bir şekilde tahmin edebildiğini ve ayrıca domuz yiyecek için burnunu çektiğinde sinirsel aktiviteyi nasıl kaydettiğini gösterdi. (Videoyu yazının sonundaki 1 no'lu linkten izleyebilirsiniz)[1]

Denek maymuna takılan çip ile başarılan ise hayallerin ötesinde bulgular içeriyor. Denek maymuna Pong adlı bir video oyunu oynaması öğretiliyor. Joystick kullanarak oynayan maymuna her başarısından sonra ödül olarak muz veriliyor. Daha sonra maymunun elinden joystick alınıyor ve maymun zihnini kullanarak oyunu oynamaya başlıyor. (Bu videoyu da yazının sonundaki 2 nolu linkten izleyebilirsiniz)[2]

Elon Musk, bütün bu deneylerin felçli ve ağır omurilik hastalığı geçirmiş kişilerin tekrar normal yaşamlarına dönmesine hatta körlerin görme yeteneklerini geri getirmesine yardımcı olacağını iddia ediyor. Bu yıl içerisinde FDA onayını alıp, deneyleri insanlar üzerinde yapmayı planlıyor.[3]

* * *

İlk bakışta bu çalışmalar pek çok hastalığın üstesinde geleceği izlenimi yaratmaktadır. Oysa Elon Musk'ın hayalleri ve hedefleri hatırlanınca, bu deneylerin pek de masum sonuçlar doğurmayacağını söylüyor. Musk, 2050 yılına kadar insanlığın yok olacağını ve bu yok oluştan önce 2 milyon insanı Mars'a götürüp, orada yeni bir yaşam kuracağını ileri sürüyor. Hatta kendini Mars'ın imparatoru ilan ediyor.

Musk'ın en büyük hayali, insanların beyinlerine takacağı çiplerle yapay zekâyı birleştirmek ve "süper zeki" insan yaratmaktır. Elon Musk bu konuyu şöyle açıklıyor:

"Şirketimizin uzun vadeli amacı insan beynini yapay zekâya bağlayarak bir tür simbiyoz (ortak yaşam) yaratmak. Bu şart değil elbette, bunu isterseniz kullanırsınız."

Peki neden beyninizi yapay zekâya bağlamak isteyeceksiniz? 1) Hayatınızdaki hiçbir şeyi unutmamak için, 2) normal bir insandan yüzlerce kat hızlı düşünmek için, 3) yapay zekâ entegrasyonu sayesinde olaylara ve dünyaya binlerce farklı açıdan bakıp büyük veri analizi yapmak için. Kısacası süper zeki olmak amacıyla beyninizi bilgisayara bağlayacaksınız." [4] 

Musk insanlarının beyinlerine yerleştireceği çip ile tüm hafızasındaki bilgileri bir robota yükleyerek yedekleyebileceğini, istediği zaman geri yükleyebileceğini iddia ediyor. İnsan beynine yapılan bu müdahalenin günümüz bilişim dünyasındaki karşılığı 'hacklenmektir'. Hack'lenilen her sistem aynı zamanda hacker'ın kontrolüne girip, değişik amaçlar için de yönlendirilebilir.

Bu gerçekleştiği andan itibaren düşünce özgürlüğümüz başkalarının eline geçecektir. Sadece düşüncelerimiz başkaları tarafından öğrenilmeyecek, ayrıca çipi takanların ya da sistemi hack'leyenlerin istediği gibi düşünmeye başlayacağız.

Ünlü yazar Yuval Noah Harari'nin 2018 yılında Davos'taki konuşmasında gelecekle ilgili tehlikeyi algoritmaların yarattığı olasılıktan bir adım daha ileriye, insan beyninin hack'lenmesine götürmektedir. Harari haklı olarak, bizlerin özgür düşünebilen son nesil olduğumuzu iddia ediyor.[5]

Elon Musk, SpaceX firması vasıtasıyla her ay uzaya 60 uydu yolluyor. Hedef 2023 sonuna kadar 42,000 uyduya ulaşmak. Bu uyduların temel amacı iletişim, özellikle de internet iletişimi olacak. 42,000 uyduya ulaştığında dünyanın internet iletişiminin önemli bir bölümünü eline geçirmiş olacak. Bu gücü ele geçirmiş olmanın muhtemel sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum.

Ben bu adamdan hem hoşlanmıyor hem de korkuyorum…


[1] https://www.youtube.com/watch?v=iSutodqCZ74&t=5s

[2] https://www.youtube.com/watch?v=rsCul1sp4hQ&t=27s

[3] https://www.theguardian.com/technology/2022/jan/20/elon-musk-brain-chip-firm-neuralink-lines-up-clinical-trials-in-humans

[4] https://www.just-work.com/blog/super-insana-giden-yol-neuralink/

[5] https://www.youtube.com/watch?v=bg27nJb7Rck&t=1200s

Yazarın Diğer Yazıları

Pullarla Olimpiyat Oyunları'nın kısa tarihi: 1920 Antwerp Olimpiyat Oyunları

1920 Olimpiyat Oyunları, 20 Nisan - 12 Eylül 1920 tarihleri arasında Belçika'nın Antwerp şehrinde yapıldı. Bu oyunlar, I. Dünya Savaşı'ndan sonra düzenlenen ilk Olimpiyat Oyunlarıydı

Pullarla Olimpiyat Oyunları'nın kısa tarihi: 1912 Stokholm Olimpiyat Oyunları

Osmanlı Devleti'ni temsilen ilk kez 1906 Atina Ara Olimpiyatları'na İzmir'den ve Selanik'ten üç futbol takımı katılmıştı. Bu organizasyon, IOC tarafından Olimpiyat Oyunları olarak kabul edilmediği için, Osmanlı Devleti'nin katıldığı ilk Olimpiyat oyunları 1912 Stokholm oyunlarıdır

Pullarla Olimpiyat Oyunları'nın kısa tarihi: 1908 Londra Olimpiyatları

Açılış töreninde, sporcular ülkelerinin bayrakları ile Kral ve Kraliçe'nin önünden geçerek bayraklarını öne doğru eğmeleri gerekiyordu. ABD sporcuları bu kurala uymayarak Kral'ın önünden bayrakları dik olarak geçtiler. Finli sporcular ise Rusya bayrağı altında yürümeyi reddederek bağımsız yürüdüler

"
"