04 Ağustos 2022

Dijital dönüşümün sigortası: Dijital ikiz

Dijital ikizlerin en sık kullanıldığı alanlar, çok pahalı ve süreçlerde ortaya çıkan hataların ağır sonuçlar doğurabileceği iş kollarıdır. NASA bu konuda izlenmesi gereken en önemli örneklerin başında gelmektedir

Bundan önceki yazılarımda dijital dönüşüm için gerekli aşamaları ve teknolojik araçları yazmıştım. Firmalar ve kamu kuruluşları, yeni stratejilerini oluşturup, dönüşüm için gerekli şartları ve kullanacakları dijital teknolojileri belirledikten sonra, dijital dönüşümün başarılı olması için acele etmemeli, tasarladıkları sistemin dijital ikizini yaratmalıdırlar. 

Dijital ikiz, fiziksel olarak var olan bir hizmetin, ürünün ya da üretim süreçlerinin dijital kopyasının çıkartılmasıdır. Bu, bir anlamda, hizmet, ürün ve süreçlerin sanal simülasyonudur. Bu simülasyon, var olan hizmet, ürün ve süreçler için yaratılabileceği gibi, planlanan yeni hizmetler, ürünler ve süreçler için de gerçekleştirilebilir.

Var olan hizmet, ürün ve süreçler için yaratılan dijital ikizlerin amacı, ürün ve üretim süreçlerini değiştirmek ve iyileştirmektir. Tasarım aşamasında yaratılan dijital ikizlerin amacı ise, daha üretim başlamadan hizmetin, ürünün ve üretim süreçlerinin nasıl işleyeceğini görerek, değişiklik gerekiyorsa, daha bu aşamada müdahalede bulunmaktır. Böylece, üretime kusursuz bir şekilde başlayarak, üretim esnasında ortaya çıkabilecek hataların ve aksaklıkların önüne geçilebilmektedir.

Dijital ikizlerin yaratılmasının ön koşulu da veridir. Üretim süreçlerinin her aşaması veri üretir ve bu veriler son derece değerlidir. Nesnelerin interneti vasıtası ile toplanacak veriler, model oluşturabilmenin ilk koşuludur. 

Dijital ikizlerin en sık kullanıldığı alanlar, çok pahalı ve süreçlerde ortaya çıkan hataların ağır sonuçlar doğurabileceği iş kollarıdır. NASA bu konuda izlenmesi gereken en önemli örneklerin başında gelmektedir. Yıllardır, uzaya fırlatılacak olan füze, uzay istasyonu ve uyduların dijital ikizlerini yapıp, meydana gelebilecek zorlukları ve arızaları önceden tespit edip, bu seyahatleri daha güvenli bir hale getirmektedirler.

Dijital ikiz çözümlerinin piyasa değerinin 2019'da 3,8 milyar dolar olduğu hesaplanmış. Bu rakamın 2025 yılında 35,8 milyar dolara çıkması bekleniyor. Bu teknolojiyi en yoğun olarak sağlık, otomotiv, uzay, savunma ve inşaat sektörlerinin kullanacağı tahmin ediliyor.

Dijital ikizler yaratılırken kullanılan donanımsal teknolojilerin başında, genişletilmiş gerçeklik (XR) olarak adlandırılan teknoloji gelmektedir. Bu teknoloji aslında, sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR) ve karma gerçeklik (MR) teknolojilerinin birlikte kullanımına verilen addır. Oluşturulan dijital ikiz simülasyonu, XR teknolojisi ile tüm süreçleri gerçekmiş gibi önünüze serer. Bu simülasyon sayesinde sanal süreçler çalışır, sanal üretim yapılır ve projenin planlandığı gibi yürüyüp yürümediği test edilir. Bu test esnasında, olası tüm aksaklıklar ve arızalar ortaya çıktığı için, daha yatırım aşamasında önlemler alınır.

Bir otomotiv firmasının yeni bir model çıkartacağını düşünün. Genel uygulamada, bu yeni modelin üretimi öncesinde prototipi yapılır ve uzun süre test edilirdi. Bu testler sonucunda üretim planı yapılırdı. Bazı araçların sağlamlığı, hava yastıkları, frenleri vs test edilirken, prototipin belli bir hızda duvara çarptırılmasının videolarını seyretmişsinizdir. Bu testler, hem uzun zamana hem de yüksek maliyetlere mal oluyordu. Oysa dijital ikizler yaratıldığında bu test süreci hem çok kısalıyor, hem de prototip üretme maliyeti ortadan kalkıyor. Ayrıca, olası arıza ve aksaklıklar ise prototip testlerinden çok daha etkili bir şekilde belirlenebiliyor. 

İnşaat sektöründe de, yoğun olarak, dijital ikiz uygulaması kullanılmaya başlandı. Artık zaten yeni projeler T cetvelleri ile aydınger üzerine çizilmiyor. Autocad gibi programlar ile çizilen projeler hem daha az hata payı içeriyor, hem de değişiklikler daha kolay yapılıyor. Artık bu projelerin dijital ikizleri XR teknolojisi ile üç boyutlu yapıldığı gibi, ilgililer kullandıkları özel gözlükler ve aparatlarla bu projeleri gerçekleşmiş gib görüp, içinde gezinebiliyor ve istedikleri değişiklikleri gerçek zamanlı olarak yapabiliyorlar.

Çok büyük maliyeti olan bir fabrika kurduğunuzu düşünün; bu fabrikanın kağıt üzerinde göreceğiniz projeleri size, fabrika üretime geçtikten sonra oluşabilecek aksaklıklar hakkında çok önemli öngörüler vermeyebilir. Üretime geçtikten sonra ortaya çıkabilecek aksaklık ve arızaların maliyeti ise çok yüksek olabilir. Dijital ikiz bu tür riskleri yatırım başlamadan ortaya çıkartabiliyor.

Dijital ikiz uygulaması, yukarıda belirttiğim sektörlerde yoğun olmak üzere, her türlü yatırım için kullanılabilir. Yatırımın eksiksiz ve hatasız hizmet, ürün ve üretim süreçlerine dönüşebilmesinin en emin yolu dijital ikizden geçmektedir. Dijital ikiz, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayacağı gibi, yüksek kalite standartlarında hizmet ve ürün üretmenin de sigortasıdır.

Hayri Cem kimdir?

Hayri Cem 14 Şubat 1959 yılında İstanbul'da doğdu. Eğitimini sırasıyla aşağıdaki okullarda sürdü: Namık Kemal İlkokulu, Darüşşafaka Lisesi, Şişli Lisesi, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler fakültesi (lisans), İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi (Yüksek Lisans).

1984 yılında Türkiye'nin ilk piyasa araştırma şirketlerinden olan Bileşim International Araştırma Şirketini kurdu. 1989 yılında Türkiye'nin ilk elektronik TV İzleyici Ölçüm Araştırmalarını yapan AGB Anadolu'yu kurdu. 2000 yılında Bileşim Medya şirketini kurdu. Zaman içerisinde hisselerini AGB, Nielsen ve GfK şirketlerine sattı. 2007-2015 yılları arasında uluslararası Nielsen araştırma şirketinin Gelişmekte Olan Ülkeler CEO'su oldu.

Emekli olduktan sonra Anadolu Üniversitesi ve Maltepe Üniversitesinde Medya Planlama, Araştırma Yöntemleri ve Dijital Dönüşüm dersleri vermektedir.

Yazarın Diğer Yazıları

Metaverse platformlarının doğuracağı yeni meslekler

Metaverse'in iş dünyasında daha fazla etkisi olacağı ve bu yeni dijital dünyada çeşitli mesleklerin doğacağı öngörülmektedir

Blockchain ve kripto para teknolojilerinin doğuracağı yeni meslekler

Blockchain teknolojisi, finans sektöründen tedarik zinciri yönetimine, dijital kimlik doğrulamadan oylama sistemlerine kadar geniş bir yelpazede sektörleri dönüştürme potansiyeline sahiptir. Bu dönüşüm, teknolojiyi anlayan ve uygulayabilen, aynı zamanda sektörel zorlukları ve fırsatları değerlendirebilen yeni mesleklerin ortaya çıkmasına yol açacaktır. İşte Blockchain teknolojileriyle ilişkili bazı yeni meslekler

Mühendislik alanındaki yeni meslekler

Geleneksel mühendislik alanlarına, dijital teknolojilerdeki gelişmelere paralel olarak yeni alt dallar eklenmektedir