23 Eylül 2022

Ukrayna savaşı, Afrika'nın doğal gaz rezervlerine yönelik ilgiyi arttırdı

Rusya'nın Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa'nın gazını kesmesi karşısında yaşlı kıtayı bekleyen zorlu kış şartlarının da teşvikiyle, Total ve Eni gibi büyük enerji şirketlerinin kararlı biçimde Afrika'ya yönelmeleri, geri bırakılmış kıtanın kalkınma çabaları bakımından önem taşımakta ve fırsat oluşturmaktadır

Ukrayna savaşının yol açtığı büyük tahribatı üzüntüyle izlemeyi sürdürüyoruz. Savaşın kısa vadede sona ermeyeceği gerçeği de endişelerimizi körüklüyor. Afrika'nın atıl duran ya da yıllardır sürüncemede kalan enerji kaynaklarına ve projelerine yönelik ilginin, savaş nedeniyle aniden artması, henüz elektriğe kavuşamamış milyonlarca Afrikalı için ileriye dönük olumlu bir yansıma sayılmalı. Savaşın nadir olumlu etkilerinden biri de bu husus olsa gerek.

Cezayir ve Nijerya: Büyük doğal gaz ihracatçıları 

Afrika'nın geleneksel doğal gaz ihracatçısı ülkeleri Cezayir ve Nijerya'dır. İkisi, ortalama, yılda 75-80 milyar metreküp doğal gaz ihraç ederler. Kalan 15 milyar metreküp gazın satıcıları Mısır, Libya ve Ekvator Ginesi'dir. Kıtanın toplam gaz ihracatını 100 milyar metreküp şeklinde yuvarlayabiliriz. Yüz milyon nüfuslu Mısır'ın doğal gaz  üretimi, daha ziyade ülke içinde tüketildiğinden ve Avrupa dışı pazarlara ihraç edildiğinden, Rusya tarafından gazı kesilen Avrupa ülkelerinin baktıkları yeni rotalar arasında Kahire arka planda kalmaktadır.

Kuzey Afrika- Avrupa arasındaki  doğal gaz boru hatları

Ukrayna savaşı neticesinde, doğalgazı kesilen Avrupa ülkelerinin, bu acil ihtiyacı nereden karşılanabilir soruları çoğalınca, bir kısım gözler Afrika'ya çevrildi. Maalesef başta Cezayir ve Nijerya olmak üzere, Afrika kıtasının, kısa vadede, Avrupa'nın derdine merhem olması mümkün görünmüyor. Petrol ve doğalgaz zengini Cezayir, birisi Fas toprakları üzerinden Cebelitarık boğazının altından geçen boru hattıyla (gazoduc Magreb-Europe), diğeri ise doğrudan Akdeniz'in altından giden ( Medgaz) iki ayrı hat ile İspanya'nın gaz ihtiyacının önemli bölümünü karşılamaktadır. Cezayir, benzer şekilde, Trans-Mediterranean adlı, Tunus üzerinden, Akdeniz'in altından Sicilya'ya uzanan boru hattıyla İtalya'ya gaz tedarikini sürdürmektedir. Ukrayna savaşı nedeniyle Rus gazını kısmak zorunda kalan İtalya, elini çabuk tutarak, geçtiğimiz aylarda Cezayir ile ilave gaz anlaşması yapmıştır. Böylece, 2023 başından itibaren sevk edeceği yıllık 27 milyar metreküp gaz vasıtasıyla, Cezayir, Rusya'nın yerini alarak İtalya'nın en büyük gaz tedarikçisi konumuna yükselecektir. Öte Yandan, Libya istikrara kavuştuğu takdirde, mevcut boru hattı (Greenstream pipeline) üzerinden ihraç edilecek gaz İtalya'yı daha da rahatlatacaktır.

Doğal gaz: Cezayir'in yeni silahı

Şubat ayı sonunda Avrupa'da gaz krizi tartışılırken, Cezayir, dev kamu petrol şirketi Sonatrach'ın ağzından, Avrupa'ya daha fazla gaz tedarikine hazır olduğunu duyurmasına karşın,  ülkenin bir iki yıl içinde mevcut boru hatları vasıtasıyla gaz ihracatını kayda değer düzeylerde artıması zor gözükmektedir.  40 milyon nüfuslu ülkede, her yıl yüzde 10 artan iç tüketimin, ihracat miktarını geride bıraktığına da bu vesileyle işaret edelim. Öte yandan, yıllardır Batı Sahra sorunu nedeniyle itiştiği komşusu Fas'a verdiği gazı geçtiğimiz aylarda kesen Cezayir, petrol ve gaz konusunu dış politika silahı olarak kullanmaktan geri kalmayacağını da ortaya koymuş olmakla, maalesef güvenilir tedarikçi konumunu bir ölçüde sarsmıştır.

Nijerya gazını Avrupa'ya taşıyan projeler

Nijerya, gaz rezervleri bakımından kıtanın en zengin ülkesi olmasına karşın, ihracat ve üretim itibarıyla listede ikinci ve üçüncü sıradadır. Afrika'nın bu en kalabalık ülkesi, ihracatının önemli kısmını sıvılaştırılmış gaz olarak gemilerle gerçekleştirirken, komşuları, Benin, Togo ve Gana'ya, "West African Gas Pipeline" adlı boru hattıyla gaz tedarik etmektedir. Nijerya gazının Avrupa'ya boru hatları vasıtasıyla ihracı, 1980 li yıllardan bugüne gündemdedir. Avrupa'ya yönelik gaz tedariğinde ne zaman darboğaza girilse, seneler önce üzerinde çalışmalar yapılan iki eski proje derhal raflardan çıkarılarak, sözlü ve yazılı medyada tekrar önümüze konur. Bu projelerin ilki, Nijerya gazının, kuzey istikametinde Nijer üzerinden taşınarak Cezayir'de mevcut boru şebekesine bağlanmasını öngörmektedir. 4100 km uzunluğundaki ve 13 milyar dolara inşa edileceği konuşulan Trans Sahara Gaz Boru Hattı (TSGP) Cezayir tarafından öne çıkarılmaktadır. Nitekim ilgili üç ülkenin enerji bakanları geçtiğimiz temmuz ayında söz konusu projenin hızlandırılmasını teminen yeni bir mutabakat imzalamışlardır. Diğer proje ise (West African Gas Pipeline) Cezayir'in ebedi rakibi Fas'ın himayesindedir. 14 Batı Afrika ülkesinden geçerek Fas'a ulaşması planlanan 5700 km uzunluğundaki projenin maliyeti diğerinin iki katı civarındadır. İlk proje, her ne kadar daha makul ve mantıklı gözükse de, hat güzergahı olan Nijerya'nın kuzeyindeki asayiş sorunu, Boko Haram'ın mevcudiyeti ve haydut şebekelerinin önlenemeyen faaliyetleri, bu projeye yönelik tereddütleri baki kılmaktadır. Diğer güzergah ülkesi Nijer nispeten daha güvenli gözükse de, inşa edilecek boru hattının, bölgedeki cihatçı terör örgütleri açısından sürekli biçimde cazip ve kolay bir hedef  teşkil edeceği kabul edilmektedir. Velhasıl, bir dönem Türkiye'nin gündeminini meşgul eden Nabucco projesi gibi, ikide bir ısıtılarak önümüze getirilen yukarıdaki iki projenin de, Avrupa'nın gaz açığını, öngörülebilir gelecekte, kapatmaları hayli müşkül durmaktadır.

Senegal ve Mozambik gazı seneye devreye girecek

Vaziyete olumlu tarafından bakarsak, Senegal ve Moritanya açıklarında bulunan doğal gazın bu iki ülkenin kalkınma çabalarına önemli katkı sağlayacağını söyleyebiliriz. 2023 yılı içinde  kullanılmaya hazır hale gelecek gaz için Avrupa'lı alıcıların Dakar'a gelip gitmeye başladıkları bilinmektedir (Alman şansölye Olaf Scholz bu amaçla mayıs ayı sonunda Senegal'i ziyaret etmiştir). Benzer şekilde, Mozambik'in Cabo Delgado yöresindeki gaz rezervleri büyük batılı enerji firmalarını (Total, Eni) bölgeye çekmiştir. Mozambik yönetiminin, son bir-iki yıl içinde, komşu ülkelerin (özellikle Ruanda) askeri desteğiyle, bölgeye üşüşen cihatçı gurupları defetmesini müteakip, çalışmalarına tekrar başlayan enerji firmalarının 2023 içinde gazı kullanmaya ve ihraç etmeye başlayacakları kaydedilmektedir.

Doğal gaz gelirleri doğru kullanılırsa...

Rusya'nın Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa'nın gazını kesmesi karşısında yaşlı kıtayı bekleyen zorlu kış şartlarının da teşvikiyle, Total ve Eni gibi büyük enerji şirketlerinin kararlı biçimde Afrika'ya yönelmeleri, geri bırakılmış kıtanın kalkınma çabaları bakımından önem taşımakta ve fırsat oluşturmaktadır. Çıkarılacak gazın bir miktarı ihraç edilirken, bir miktarı da yerel olarak kullanılacak, hanelere ve sanayiye elektrik tedarik edilirken, üretim sektöründe yeni yeni işletmeler devreye girebilecektir. Ukrayna krizinin, kıtanın hammadde ihracatını, mamul madde ihracatına dönüştürmek üzere bir fırsat oluşturmasını temenni ediyoruz.

Hasan Servet Öktem kimdir?

Hasan Servet Öktem 1953 yılında Düzce’de doğdu. Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. 1977 yılında “meslek memuru” olarak Dışişleri Bakanlığı’na girdi. Stuttgart, Tahran, Cenevre (BM) ve Ottawa'da görev yaptı. Belgrad (2003-2008) ve Havana’da (2012-2016) büyükelçi olarak Türkiye’yi temsil etti. Merkezde, Dışişleri Bakanlığı Personel Dairesi Başkanlığı, Uzakdoğu-Afrika Genel Müdürlüğü, İkili Siyasi İlişkiler Genel Müdürlüğü, görevlerinde bulundu.

Yaklaşık 41 yıl çalıştığı Dışişleri Bakanlığı’ndan 2018 yılında emekliye ayrıldı. T24’te 2018 yılından itibaren, ağırlıklı olarak Afrika ve Latin Amerika'daki gelişmeleri yorumlayan yazılar yazıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Siyasetçiler niye koltuklarına yapışırlar: Afrika ve Latin Amerika'dan örnekler

Koltuğa yapışma hastalığı Afrika'ya mahsus değil, AB, ABD, Japonya ve bazı batılı ülkeler dışında tüm dünyada karşımıza çıkıyor, Rusya, Çin, Türkiye dahil. Bu bir meslek hastalığı, insani bir zafiyet.

Tunus’ta sonuçları önceden bilinen seçimler

Tunus’ta, son iki yıldır muhalefet yapan siyasiler, medya mensupları, STK’ler, sendikacılar, avukatlar baskı altında; bir vesileyle tutuklanıyorlar, sesleri kesiliyor

Alberto Fujimori’yi nasıl bilirdiniz?

Peru'da son 35 yıla damgasını vuran Fujimori ailesi 2026 seçimlerinde muhtemelen bir kez daha ringe çıkacak. Tamam mı, devam mı, o zaman anlayacağız

"
"