10 Haziran 2018

Oyum, HDP ile Muharrem İnce'ye!

24 Haziran'da HDP yüzde 10'u, İnce yüzde 30'u geçsin, Erdoğan ikinci turda gitsin!

Cumhuriyet'te bir haber:

Kürtçe ıslık davası başladı!

Diyarbakır, 20 Mart 2017.
Dicle Üniversitesi.
Çerxa Şoreşe isimli Kürtçe marşı ıslıkla çaldıkları iddiasıyla 12 öğrenci darp edilerek gözaltına alınıyor.
Aradan 16 ay geçiyor.
İlk duruşma cuma günü yapılıyor.
İstenen ceza:
8 yıldan 27.5 yıla kadar hapis...
12 öğrenci, Kürtçe marşı ıslıkla çaldıkları için, örgüt propagandası yapmışlar, örgüt adına suç işlemişler.
Islıkla Kürtçe marş çalmak...
Cezası, 27.5 yıla kadar hapis!

Erdoğan Türkiye'yi öyle bir noktaya getirmiş durumda ki, artık Kürtçe ıslıkla marş söylemek de yasak!

Nasıl bir memleket burası?
Böyle bir ülkede siyasetten bıkılmaz!
Böyle bir ülke siyasetten kaçılmaz.
Kavgadan kaçılmaz.
Tam tersine...
Özgürlük için sonuna kadar mücadele edilir.
Özgürlük için sonuna kadar kavga verilir.
Bir ülkeyi özgürlükten bu kadar uzaklaştıran bir iktidara karşı demokrasi ve hukuk mücadelesi, kavgası sonuna kadar meşrudur.
CHP lideri Kılıçdaroğlu çok haklı:

24 Haziran'da
ya demokrasi,
ya diktatörlük
diyeceğiz!

Bunun ortası yok.
Türkiye, iyiler ve kötüler diye bölündü.
Kutuplaştırıldı.
Düşman kamplara, keskin cephelere bölündü.
Türkiye'de demokrasinin canına böyle okundu.
Hukuk ölümcül darbelere yedi.
Özgürlükler yok edildi.
Bunları yapan Tayyip Erdoğan'dan, ya da Erdoğan'ın "Saray iktidarı"ndan başkası değil.
Daha hâlâ tek adam olarak bütün iktidar dizginlerini kendi elinde toplamanın peşinde.
Erdoğan Türkiye'yi öyle bir noktaya getirmiş durumda ki, artık Kürtçe ıslıkla marş söylemek de yasak!
Cezası 8 yıldan 27 yıla...
Ama yazın bir kenara.
Erdoğan çöküş sürecinde.
Ve Erdoğan'ın çöküşünü hızlandırmak da bizim elimizde.
Bu açıdan ilk tarih 24 Haziran.

Ya demokrasi
ya diktatörlük!

İnce'nin olağanüstü seçim kampanyası ve Kürtlerin HDP ile çizdikleri muhteşem yükseliş eğrisi, Erdoğan'ın çöküşünü hızlandırıyor, yakınlaştırıyor

'Erdoğan sultanlığı'nı istemiyorsak...
Demokrasi, hukuk ve özgürlük kapısı açılsın diyorsak...
24 Haziran'da Erdoğan'a hayır demek zorundayız.
Ve bunun için de oyumuzu hislerden arınarak kullanmalıyız.
Erdoğan'a kapıyı göstermek için üç nokta çok ama çok önemli:

1. HDP'nin yüzde 10'u mutlaka aşması...
2. Erdoğan'ın Meclisi kaybetmesi...
3. Muharrem İnce'nin yüzde 30'u yakalaması, hatta biraz üstüne de çıkması...

İlk turda bu üç hedefi vurabilirsek, ikinci turda Erdoğan gider.
Bu ihtimal yakın.
Meydanların havası bunun sinyallerini veriyor.
Diyebilirim ki:
Özellikle Muharrem İnce'nin olağanüstü seçim kampanyası ve Kürtlerin HDP ile, hapiste olmasına rağmen Başkan Selo'yla çizdikleri muhteşem yükseliş eğrisi, Erdoğan'ın çöküşünü hızlandırıyor, yakınlaştırıyor.
İyimserim.
Ve oyumu bugünden açıklıyorum:

Oyum, HDP ile Muharrem İnce'ye!

Sloganıma gelince:

24 Haziran'da HDP yüzde 10'u, Muharrem İnce yüzde 30'u geçsin, Erdoğan ikinci turda gitsin!

İyi pazarlar!

Yazarın Diğer Yazıları

Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den: Barışa en yakın zamandayız, düne göre umudum misliyle fazla!

2024'ün sonunda Türkiye'nin önünde bir umut penceresi açıldı mı? Bu soruya, ihtiyatlı bir dille, "Evet açıldı" diyorum. Aynı soruyu, cumartesi günü İmralı’ya giden Pervin Buldan ile Sırrı Süreyya Önder'e de sordum…

Yeni yılda barış umudu mu, neden olmasın?..

Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'den oluşan DEM Parti heyetinin İmralı'da Öcalan'la buluşmasıyla bir barış kapısının aralandığı söylenebilir

Nimet'e özgürlük!

İnsan Hakları Derneği’nin kurucularından Nimet Tanrıkulu, 29 Ekim 2024 tarihinde, hukuk dışı bir kararla tutuklanıp Ankara Sincan Kapalı Cezaevi'ne kondu

"
"