21 Aralık 2016

Meclis’teki köpekler!

Kapkaranlığa doğru koşuyoruz, ne hazin, ne acıklı!

Ne hazin!
Ne acıklı!
Avrasya Tüneli açılıyor.
Erdoğan kürsüde.
Kalabalığın içinden bağırılıyor:     

Meclis’teki köpekleri
istemiyoruz,
idam istiyoruz.

Erdoğan konuşmasını kesiyor.
Meclis’teki köpekler diye, idam diye bağıranlara hitap ediyor:      

Haklısın. 
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Bu konuda sizin dediğiniz doğrudur.
Millet ne istiyorsa odur.
Gerisi teferruattır!

İçim fena oluyor.
Meclis’te köpekler mi var?
Kim onlar?
Yoksa, milletten altı milyona yakın oy almış bir partinin milletvekilleri mi?
Onlar mı köpek?
Onlar mı idam edilsin?
Bu talep mi haklı?
Bir Cumhurbaşkanı, halkın oylarıyla seçilmiş milletvekillerine köpek diyebilen, onlar için idam isteyebilenleri nasıl haklı görebilir?
TBMM Başkanı İsmail Kahraman kürsüde.
Slogan atılıyor:

İdam  istiyoruz!

Kahraman cevap veriyor:

İşte  milletin  sesi!

Demek, idama karşı olanlar milletten sayılmıyor.
Öyle mi?
Demek, idama karşı çıkanlar millet düşmanı.
Öyle mi?
Demek, herkes ille de senin kafanda olacak, yoksa millet düşmanı sayılacak.
Öyle mi?
Aklınızı peynir ekmekle mi yediniz?
Halkın oylarıyla milletvekili seçilenlerin bir bölümü köpek...
Üstelik idamlık köpek...
Aklım almıyor.
Bu kafayla nereye gider bu koca memleket?

15 Temmuz darbe girişiminin ardından tekrar gündeme gelen idam cezası 2004'te resmen kaldırılmıştı

​Meclis’te 
köpekler 
mi var?
Kim onlar?
Yoksa, milletten
altı milyona yakın oy almış bir partinin vekilleri mi?

Allah rızası için söyleyin.
Her Allah’ın günü birlik beraberlik nutukları ağzınızdan düşmüyor.
Hiç böyle birlik beraberlik olur mu?
Milletvekillerine köpek diyenlere hak ver.
İdam isteyenlere hak ver.
Sonra da kürsüye çık, ‘milli birlik ve beraberlik’ten dem vur.
Olacak şey mi?
Köpek nitelemesini şiddetle kınıyorum.
İdam’a sonuna kadar karşıyım.
Böyle bir kafayı sonuna kadar reddediyorum.
Şimdi ben millet düşmanı mı oldum?
Böyle bir kafa Türkiye’yi her geçen gün daha beter karıştıracak.
Karıştırıyor da.
Böyle bir kafa Türkiye’yi demokrasiden, özgürlük ve hukuktan, tek kelimeyle ‘medeniyet’ten gitgide uzaklaştırıyor.
Milletin vekillerine köpek diyenleri haklı gören bir Cumhurbaşkanı’yla, idam isteyenleri ‘işte milletin sesi’ diye kutsayan bir TBMM Başkanı’yla Türkiye’nin kanlı çıkmazı derinleşir.
Böyle bir ülkede barış olmaz.
Böyle bir ülkede huzur olmaz.
Böyle bir ülkede istikrar olmaz.
Milletvekilini köpek gören, idama karşı olanı millet düşmanı gören bu zihniyet, Türkiye’yi her geçen gün kutuplaştırıyor.
Düşman cephelere bölüyor.
Farklılıkları keskinleştiriyor.
Yazıktır, günahtır.
Farklılıları reddeden bu zihniyettir, bu kafa yapısıdır, birlik ve beraberliği -ya da barışı- bu ülkede her daim torpillemiş olan.
Farklı inançların inkârıdır birlik ve beraberliği her zaman torpillemiş olan.
Farklı görüşlerin inkârıdır.
Kürtlüğün inkârıdır.
Aleviliğin inkârıdır.
Devlet olarak, insanları torna tezgahından çıkarırcasına tek tip yapma çabasıdır bu ülkede barışı torpilleyen.
Farklılıklarını savunanlara karşı savaş açmaktır, kimliklerini savunanların üstüne tankla topla yürümektir, asıl bu ülkede birlik ve beraberlikle barışı torpillemiş olan...
Bugün yine aynı yoldayız.
Kana kan intikam sloganları hayra alamet değildir.
Hele bunlar iktidar sahipleri tarafından en yüksek düzeyde dile getiriliyorsa...
Temel oyun böyle yanlış kurulursa, o çatlaklara, o ayrılıklara bugün olduğu gibi her zaman elini sokan iç ve dış mihraklar olur, olacaktır.
Yanlış yerde duruyorsunuz.
Önce kendinizi, kendi yanlış politikalarınızı sorgulayın.
Direksiyon’da oturan sizsiniz çünkü...
Son söz:
Allah sonumuzu hayretsin!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

        

      

 

     

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Terör ve şiddete lanet olsun!

TUSAŞ'a dönük terör eylemini lanetliyorum, silah ve şiddet çıkmaz yoldur!

Açık mektup!

Özgür Özel'e, Ekrem İmamoğlu'na, Kemal Kılıçdaroğlu'na, Mansur Yavaş'a, bütün CHP'ye açık mektup ya da bir çağrı yazısı...

"
"