Daha önce de yazmıştım.
Yıl 1994, Çiller Başbakan.
Türkiye derin bir ekonomik kriz içinde kıvranıyor.
Sabah gazetesindeyim.
Bir gün Sakıp Sabancı'nın kapısını çalmıştık, gidiş nereye diye görüşlerini dinlemek için...
Rahmetli Sakıp Ağa, o muzip sevimli halleriyle demişti ki:
Ağalar, gökdelenin tepesinden
düştük, tepetaklak iniyoruz ama
daha yere vurmadık. Onun için henüz
başımıza gelenin farkında değiliz.
NYTimes'ın köşe yazarı Thomas Friedman da kriz zamanlarına dair benzer bir şey yazmıştı:
Bir an 80 katlı bir gökdelenin
tepesinden aşağı düştüğünü farz et. Öyle
olabilir ki, 79 katı geçinceye kadar
uçtuğunu bile sanabilirsin.
Sevgili Sakıp Bey bugün hayatta olsaydı, ne derdi bilemem.
Şimdilerde biz yine bu durumdayız, gökdelenden düştük.
Henüz dibe vurmadık!
Daha kötüsünü görmedik.
Dün iktisatçı, bankacı bazı dostlarla uzun uzun sohbet ettim, özeti aşağıda.
- - Nisan ayında ihracat yüzde 41, ithalat
yüzde 28 azaldı.
- Turizm çok büyük darbe yedi.
- İthalat daha da hızlı düşecek.
- Daha tehlikelisi cari açık da büyümeye devam edecek..
- Ekonomi küçülüyor.
- Son 30-40 yılın en sert küçülmesini yaşıyoruz.
- Üretim yok gibi...
- Birinci çeyrekte büyüme yüksek çıkar
ama ikinci çeyrekte çöküş yaşanır.
- Eksi 9 küçülür ekonomi...
- 2009 krizinden daha sert bir küçülme...
- Döviz rezervleri de ekside...
- Dış borçlar çok yüksek...
- Döviz rezervlerimizi yiyoruz, doları
tutacağız diye...
- Bu oyunla nereye kadar tutabiliriz
doları?
- Bilemedin bir, bir buçuk ay daha...
- Turizm sıfırlandı.
- Abuk sabuk nedenlerle tutmaya
çalışıyorlar doları...
- Zaman kazanmak istiyorlar.
- Dolar 7.5, 8 olur.
- Kısacası, durum keleğe gidiyor.
- Hayır, kelek ötesi...
- Göstergeler gittikçe kötüleşiyor.
- Artık ülkeler kendi içlerine kapanacak.
- Küreselleşmeden geri dönüş
yaşamakta, küreselleşme
karşıtlarının eli güçleniyor.
- Dış ticaret küçülecek.
- Bu anti-küreselleşme bizim gibi
ülkeleri daha kötü etkileyecek, ihracat
azalacak, malımızı satamayacağız.
- Ama yazın bir kenara: Daha bir şey görmedik.
- Büyük iflaslar yaşanacak.
- Bankalar kredi verse, ekonomi büyür
sanıyorlarla hâlâ... Oysa krediler şirket
kurtarmada kullanılacak.
- Bugüne kadar gerçek sorunları halının
altına süpürerek idare ettik, bundan sonra mümkün değil.
- Gerçekler asıl Koronavirüs kontrol
altına alındığı zaman hissedilmeye,
görülmeye başlayacak.
- Çünkü cep meselesi asıl o zaman
kendini belli edecek.
- Üç dört milyon insanın geliri
sıfırlandığı zaman büyük vaveyla
kopacak.
- Aileleriyle birlikte 12-13
milyon insan, çoluk çocuk ne yapacak?
Çarklar dönmeyince nasıl geçinecekler?
- Pazarda file dolmayınca, mutfakta
tencere kaynamayınca ne olacak?..
- Tam bir kabus!
- Korkunç bir yoksullaşma bekliyor
Türkiye'yi...
- Evet, ekonomi durunca, turizm
çökünce, milyonlarca insanın geliri
sıfırlanınca ne olacak?
- Mart'ı, Nisan'ı idare eden
milyonlarca aile, gelir sıfırlanıp kıyıda
köşedeki para da bitince ne yapacak?
- Esas büyük sorun bu...
- Damat Bey'in inandırıcılığı,
güvenilirliği mi, sıfır!
- Yabancı yatırımcılarla bir toplantı
yapacakmış ama soru-cevap faslı
olmaksızın...
- Şaka yapıyorsun, bu kadarı olmaz herhalde.
- Ekonomi yönetimi ehil ellerde değil.
- Kısacası, karanlıktayız ama daha
kötüsünü henüz görmedik.
- Koronavirüs sonrası, yalnız
Türkiye'yi değil bütün dünyayı çok
büyük bir ekonomik ve sosyal çöküntü
bekliyor.
- Bu çöküntünün siyasal sonuçları ne
olur, sorusunun yanıtına gelince, henüz belli
değil.
- Allah herkese kolaylık versin.