Bazı konular var ki, tekrar tekrar yazmadan olmuyor bu memlekette.
Bıkmadan usanmadan altını kalın kalın çizmeye devam edeceksin.
Unutulmasın diye, belki ders çıkarılır diye döne döne yazacaksınız.
Bu konulardan birinin adı Boynukalın.
Ön adı Abdürrahim.
28 yaşında.
AKP’li.
7 Haziran’la 1 Kasım arasında AKP İstanbul Milletvekili.
Kamuoyunda adının duyulması, eylül ayı başlarında Hürriyet gazetesine dönük saldırılarla oldu.
Elebaşıydı bu saldırılarda.
Taşlı sopalı saldırganları yönetti, yönlendirdi.
Hürriyet’e ilk saldırının yapıldığı 6 Eylül akşamı saldırganlara şu konuşmayı yaptı:

Bu yerde siyasi etik yok, bu yerde hukuk yok, hatta insaniyet bile yok!

​Bu noktadan sonra HDP’nin PKK’yla, PKK’nın Zaman gazetesi ile, Zaman gazetesinin de Aydın Doğan’la hiçbir farkı kalmamıştır.
Hepsi birer terör örgütüdür.
Ve bu adamlara karşı bizim söyleyeceğimiz tek bir şey vardır. Her şeyi Cumhurbaşkanı, başkan olamadığından dolayı yapıyor, diyorlar. Biz de şunu söylüyoruz; 1 Kasım’daki seçimden sonra ne çıkarsa çıksın, seni başkan yaptıracağız, seni başkan yaptıracağız, seni başkan yaptıracağız.
Sizler bugün buraya gelerek, sadece AK Parti Gençlik Kolları’nın bireyleri değil, AK Parti İstanbul’un bireyleri değil, teker teker ümmet coğrafyasındaki bütün şehitlerimizin, bütün kardeşlerimizin, Suriye’deki, Irak’taki, Myanmar’daki ve bütün mazlum insanların tamamının kardeşi olduğunuzu söylüyorsunuz.
Allah hepinizden razı olsun. Allah’ın izniyle, sadece Aydın Doğan medyası değil, bütün HDP’siyle, PKK’sıyla, bütün terör örgütleriyle ve ilk başta da Fethullahçı terör örgütü ile, biz başkan yaptırdıktan sonra onlar da defolup gidecek …”

İki gün sonra, 8 Eylül’de Hürriyet’e bir saldırı daha yapıldı.
Ve bu saldırı sonrası Boynukalın’ın bir videosu ortaya çıktı.
AKP İstanbul Milletvekili Boynukalın, Ahmet Hakan’la Sedat Ergin’i hedef alan konuşmasında şunları söylüyordu:

Ben bugün Ahmet Hakan’ın Nişantaşı’ndaki evinin önüne gitmeyi düşünüyordum, tek başıma. Gidecektim oraya bekleyecektim.
Gel bakayım buraya diyecektim...
Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak olmuş... Sedat Ergin... Sedat Ergin terliyor, merliyor... Bunlar dayak yememişler hiç...

12 Eylül.
AKP Büyük Kongresi’nde Boynukalın, Kongre Başkanlık Divanı’na seçildi.
1 Ekim.
Ahmet Hakan evinin önünde saldırıya uğradı, burun ve kaburga kemikleri kırıldı.
19 Ekim.
AKP İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın Mersin’de partili gençlerle toplandı.
Konuşmasında Hürriyet’e yönelik şiddet eylemlerini, “AK Parti gençliği, bundan 3 hafta önce, bir ay önce o dokunulmazlığı kaldırmıştır arkadaşlar” sözleriyle savundu.
Ayrıca, AKP’li gençleri sokağa çıkmaya çağırdı:

Sürekli olarak bizlere getirilen bir eleştiri vardı.
“AK Parti gençliği eskisi gibi bir dava şuuruna sahip değil, sokaklara çıkmıyor meydanlara çıkmıyor eylem yapmıyor...” Ortaya eylem koymalıyız arkadaşlar...
Bakın Hürriyet’le ilgili meselemiz haftalarca tartışıldı...

6 Kasım.
Boynukalın, tvnet’teki konuşmasında da şöyle dedi:

Cumhurbaşkanı’mız ve Başbakan’ımız...
Dertli olduğumuz anlarda istişare edeceğimiz kişiler... 
O noktada, bu süreçte Cumhurbaşkanı’mızla da görüştüm.
Moral verdi ve yol gösterdi.

Ve dünkü haber:
Abdürrahim Boynukalın, Davutoğlu hükümetinde, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcılığı görevine getirildi.
Ne denir?..
Herhalde sözün bittiği yerlerden birindeyiz.
Bu yerde siyasi etik yok.
Bu yerde hukuk yok.
Hatta insaniyet bile yok bu yerde...
Hepsinin yerinde yeller esiyor.
Bir başka deyişle:
Siyasi etikten, hukuktan böylesine yoksun, böylesine uzak bir iktidarla, bir daha yazın bir kenara, Türkiye ne huzur bulur, ne barış, ne de istikrar...