Baskıcı!
Güç sarhoşu!
Yasakçı!
Özgürlük için mücadele!
Baskı rejimlerinin yolu!
Ve bu yolun hazin sonu...
Bunları ben söylemiyorum.
Kim mi söylüyor?
Bülent Arınç.
Sıradan bir siyasetçi değil.
Bülent Arınç, AKP’nin Erdoğan ve Gül’le birlikte üç ‘kurucu babası’ndan biridir.
Biliyorum.
Erdoğan’a ve AKP iktidarına dönük eleştirileri yeni değil.
Daha önce eleştirmeye başlamıştı.
Bu defa öyle değil.
Damardan girmiş.
Bir başka deyişle:
Erdoğan’a özgürlük bayrağı açmış...
Yenir yutulur değil söyledikleri.
Ben yazsam, Sultan’a hakaretten bir dava daha açılırdı.
Arınç, Erdoğan’a özgürlük bayrağı açmış... Yenir yutulur değil söyledikleri. Ben yazsam, Sultan’a hakaretten bir dava daha açılırdı
Bülent Arınç diyor ki:
“Özgürlüklere müdahaleyi, özgürlük için mücadele sebebi sayar ve bunun icabını yaparız.”
Diyor ki:
“Hoşa gitmeyen gerçekleri duymama ve duyurmama adına izlenen bu antidemokratik yol, baskı rejimlerinin yoludur.”
Diyor ki:
“Tarih kitapları bu yolun yolcularının hazin sonlarıyla doludur.”
Diyor ki:
“Daha önce bu baskıcılar, ses kısıcılar, Başbakan asıcılardı, (27 Mayıs 1960 darbesine işaret ediyor. HC) O zihniyetti. Kendilerinde müthiş bir güç vehmediyorlar ve 'Beni eleştirirsen, yok olursun' diyorlardı. Ama yok olmadık. Gençliğimizi, ömrümüzü verdik, yılmadık. ”
Devam ediyor:
“Şimdilerde bu baskıcılar, ses kesiciler, sus deyiciler bizim mahallenin çocukları ise onlara kızıp mahalle değiştirecek değiliz.”
Devam ediyor:
“Daha düne kadar başörtüsü yasağı gibi nice yasaklara birlikte karşı çıktığımız, omuz omuza mücadele verdiğimiz insanlar, artık bugün saf değiştiriyor, güç sarhoşluğuyla yasakçılık oynuyor ve omuz atıyorlarsa, o halde özgürlüklere müdahaleyi, özgürlük için mücadele sebebi sayar ve bunun icabını yaparız.”
“İzlenen antidemokratik yol, baskı rejimlerinin yoludur. Tarih kitapları bu yolun yolcularının hazin sonlarıyla doludur.”
Bülent Arınç, Turgut Özal Üniversitesi'nde katılacağı anayasa çalıştayının provokatif olaylar çıkabileceği gerekçesi öne sürülerek iptal edilmesi üzerine verdiği tepkisini şöyle sürdürüyor:
“Bu engelleme, en geniş özgürlük alanları olması gereken üniversitelerden ve üstüne üstlük öğrencilere rağmen gelirse, bunu ‘güvenlik’ ya da diğer uydurma gerekçelerle açıklamak, o öğrencilerin zekâlarıyla alay etmek ve onları yok saymaktır.”
Devam ediyor Arınç:
“Bu baskıcı tutum, üniversitelere yasakçı üniversite yaftasını da yapıştıracaktır.”
Devam ediyor:
“Maharet, üniversite açmak değil, üniversitelerde özgürlüğün ve bilim üretmenin yolunu açmaktır.”
Devam ediyor:
“Her devir için kendini mutlak güç makamında görüp aldananlara, asırlar öncesinden Yunus Emre şöyle seslenmiş, ne kadar da doğru demiş:
Yerden yeğe küp dizseler,
Birbirine bent etseler,
Aradan birin çekseler
Seyreyle sen gümbürtüyü.”
Bülent Arınç bu sözlerine ekleyeceğim bir şey yok.
İtiraf edeyim.
Bu memlekette siyasi yazı yazmak çok kolaylaştı.
Kısacası:
Saray’daki Sultan kötü yolda!