Bir haber yine içimi acıttı, bana yine bu memleketin bitmek bilmeyen acılarını hissettirdi.
Hapishanelerde yaşanan acıları...
Mahkeme kapılarında yaşanan acıları...
Damların altında yaşanan acıları...
Ama yine şunun da farkına vardım:
Acılarla aramıza mesafe koyduğumuz zamanlar da, ne yazık ki, çoktan beri kapımızı çalmış durumda.
Dokunmuyoruz bu acılara.
Görmüyoruz acıları.
Uzak duruyoruz acılardan.
Görmezlikten geliyoruz.
Yazmıyoruz, çizmiyoruz acıları.
Yabancılaşıyoruz acılara.
'Hak, hukuk, adalet nerde' diye haykırmıyoruz.
Susuyoruz.
Çünkü korkuyoruz.
Acılara dokunmak bizi korkutuyor.;
Tıpkı askeri darbe dönemlerindeki gibi, 12 Eylül'deki gibi...
Ne kadar hazin.
Geçen haftaki Agos gazetesinde okudum haberi, şöyleydi:

Diyarbakır merkezli 8 ilde sabah saatlerinde yapılan ev
baskınlarıyla, aralarında gazeteciler ve siyasetçilerin de
olduğu 151 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlar gazeteciler arasında Mezopotamya Ajansı’ndan Abdurrahman Gök ve Esra Solin Dal, Jin News’ten Kibriye Evren, Yeni Yaşam Gazetesi’nden Semiha Alankuş, siyasetçiler arasında ise Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eş Başkanı Mehmet Şerif Çamçı ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclis Üyesi Ruken Kılınç bulunuyor.

Üniversite öğrencisi Kemal Kurkut'un polislerce vurulduğu anları fotoğraflayan Abdurrahman Gök’ün evine polis uzun namlulu silahlarla baskın düzenledi.
Gök ve ev arkadaşını yüzükoyun yere yatırdıktan sonra evde uzun süre arama yaptı. Gök'ün evindeki eşyaları dağıtan polis, Gök'e ait bazı kitap, dergi ve gazeteci ekipmanlarına el koydu.
Diyarbakır'da yaşayan gazeteci Ömer Çelik'in de evine polis baskın düzenledi. Evinde olmayan Çelik'in evinin kapısı kırıldı, arama yapıldı ve evdeki eşyalar dağıtıldı.
Aynı operasyon kapsamında İstanbul’da gazeteci Semiha Alankuş evinden gözaltına alındı.
Alankuş’un Diyarbakır’a getirileceği belirtildi. 
Diyarbakır’da gözaltına alınanlardan ismi öğrenilenler
şöyle:
Nevriye Gül, Neslihan Karacadağ, Figen Ekti, Hüseyin
Kaya, Elif Haran, Aygül Alagündüz, Ahmet Aslan, Leyla
Tekdağ, Mehmet Nur Özdemir, Eylem Ceylan.
Gözaltına alınanlar Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şubesi’ne götürüldü.
Soruşturma kapsamında 151 kişi hakkında gözaltı kararı bulunduğu öğrenildi. HDP Diyarbakır il binası önünde zırhlı ve TOMA’lar duruyor.
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu sözcüsü ve Batman milletvekili Ayşe Acar-Başaran 151 kişinin gözaltına alındığını belirttiği açıklamada şöyle denildi:
"Sizin savcınızın, hâkiminizin hukukusuzluklarınızdan,  polisinizin baskılarından korkmuyoruz. Gözaltına aldığınız, tutukladığınız kişiler bir gün sizler için de gerekli olacak adalet, barış ve eşitliğin savunucusudurlar."

Gözaltına alınanlardan Abdurrahman Gök'ü hatırlıyorum.
Bu köşede çıkan 25 Mart 2017 tarihli, "Cinayetin 8 kare fotoğrafını çeken gazeteci" başlıklı yazımda adı geçen meslektaşımdı. Yazıyı yazan ise Özlem Akarsu Çelik'ti, GazeteduvaR'dan…
Şöyle demişti Abdurrahman Gök:

"Fotoğrafları yayınlama, başına iş alırsın' dedi yakınlarım. Ama orada benim dışımda fotoğraf çeken yoktu. Yayınlanınca, benim çektiğim anlaşılacaktı. Her gün evleri basılan, gözaltına alınan, tutuklanan meslektaşlarımı görüyorum. Bunlar benim de başıma gelebilir. Ama bu fotoğrafları yayınlamak, hakikate karşı bir borçtu. Ya yapmayacağız bu mesleği ya da gerçek neyse onu yazacağız."

Abdurrahman Gök yine gözaltına alındı. Gerçek neyse onu yazmaktan, yapmaktan vazgeçmediği için herhalde...
Evet, acılar devam ediyor.
Ama biz de acılarla aramıza mesafe koymaya devam ediyoruz.
Acılara dokunmaktan korkuyoruz.
Suskunlaşıyoruz acılar karşısında.
Tıpkı askeri darbe dönemlerindeki gibi, tıpkı 12 Eylül'deki gibi...
Vicdanlarımız köreliyor.
Adalet duygusu terk ediyor bizi.
Ne kadar hazin.
Özlem Akarsu Çelik'in dediği gibi, bu coğrafyada doğmak, acılara doğmaktır!
Bu acılara yabancılaşmak ise, barış ve huzurdan uzaklaşmakla eş anlamlıdır.