Katar'dan 400 milyon dolarlık uçak...
Kime?
Cumhurbaşkanı'na mı?
Devlete mi?
Hediye mi?
Hibe mi?
Erdoğan diyormuş ki:
Uçağı satışa çıkardıklarını duyduk, talip olduk ama para almadılar; bu bir hediye değil hibedir.
Bunlar eski deyişle lafı güzaf.
Yani boş laf.
Geçiniz.
Devlet yönetimiyle ilgili etik kurallar vardır.
Bu ahlaki kuralların kimi yazılı, kimi yazısızdır.
Bu kurallara şöyle ya da böyle uyulmadığı zaman önce istifa kurumu çalışır, sonra yargı yolu açılabilir.
Özellikle demokrasilerde etik, ahlak konularında büyük bir hassasiyet vardır.
Bu çerçevede çıkar çelişkisi diye bir kavram geçerlidir.
Buna dikkat edilir, özen gösterilir.
Çünkü küçük bir hediye de, masum bir kollama da, çıkar çelişkisi içinde bir avanta sayılır.
Ve hesabı sorulur.
Devleti yönetenler, kamu görevi yapanlar, hangi isim ya da örtü altında olursa olsun avanta kabul edemezler.
Ederlerse, makamlarının gerektirdiği ahlaki kurallar çiğnenmiş olur.
Yazılı kural olmasa bile, etik kaygıların yol açtığı kamuoyu baskısı yüksek makamlardan istifa yolunu açar.
Bir yabancı devletten gelen 400 milyon dolarlık bir uçak, ister hediye olarak ister hibe olarak
kabul edilemez
Bu açıdan çarpıcı bir örnek 2012'de Almanya'da yaşandı.
Şöyle özetlenebilir:
Zamanın Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, eyalet başbakanlığı döneminde bir kredi alır.
Düşük faizli ve özel kredinin kaynağı bir iş insanının karısıdır.
Bu arada Christian Wulff 'un, Aşağı Saksonya eyalet başbakanlığı sırasında bazı iş insanlarının villalarında yaptığı tatiller de basına sızar.
Bu konularla ilgilenen bir gazetenin genel yayın yönetmenine Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un baskı yaptığına dair haberler de medyada patlar.
Bu gelişmeler üzerine savcılık, Hannover Savcılığı harekete geçer, Cumhurbaşkanı Wulff'un dokunulmazlığının kaldırılmasını ister.
Ve 'çıkar çelişkisi'nin altını çizer savcılık:
Almanya Cumhurbaşkanı hakkında 'çıkar sağlama' şüphesi uyanmıştır.
Savcılığın bu tespitiyle birlikte Almanya Cumhurbaşkanı Wulff fazla beklemez, 2012'de bir gün görevinden istifa eder.
Bir de Sırbistan örneği vardır.
Bu ülkede cumhurbaşkanlarının, yabancı ülke devlet başkanlarından 50 doları geçen hediye almaları yasaktır.
50 doların üzerindeki hediyelere gelince devletin demirbaşına kaydedilir, cumhurbaşkanlığının kabul salonunda sergilenir.
Örnekleri çoğaltmak gerekmiyor.
Bir yabancı devletten gelen 400 milyon dolarlık bir uçak, ister hediye olarak ister hibe olarak kabul edilemez.
Kabul edilmesi, devlet yönetimiyle ilgili etik kuralların, ahlaki standartların yerle bir edilmesidir.
Evet, kabul edilemez.
Yaşanan çok büyük skandaldır.
Rezalettir.
Bu uçağın Katar'a derhal iade edilmesi gerekir.
Evet, bu ülkede tek adam yönetimi var.
Evet, Türkiye bir Saray'dan idare edilmektedir.
Evet, bu memlekette hukuk çoktan guguk olmuştur.
Ancak, 400 milyon dolarlık bir hediyenin ya da hibenin kabulüyle de tek adamlık yönetimi kendini aşmış, her şey yerle yeksan olmuştur.
Son söz:
Türkiye Cumhuriyeti'nin düşürüldüğü bu durum gerçekten çok hazin.