07 Şubat 2015

Ey kadın! Ikınmak mı dedin?

'Kol kıllarının kabul görmediğini fark ettiğimde 29 yaşındaydım…’

İdeal kadın bedeninin rakamlara vurulmuş hali şöyle:

Tepeden tırnağa…

Saçlar… Her gün kuaföre gidip fön çektirmek (ortalamalarla yazmaya çalışayım) 10-15 TL. Elektriklenmiş saçı istemiyorlar. İş görüşmelerinde / imaj yönetiminde bu önemseniyor. Her gün fön çektirmek ayda 300-450 TL. Tamam, evde yap, bir alet al, o da bu miktarlık bir süreye denk geliyor. Zaman eşittir para.

Kaş, bıyık, yüz epilasyonu, çene altı kılları… Bunlar için ayda 100 TL.

Cilt bakımı… Hop! Yaz geldi, taze bir ferahlık… Bunun da bedeli, bir sürü krem alma ve uygulama maliyetini aşıp evde bakımlanmak (!) isteyenler için ayda 100 TL ile 9-10 ay ödenecek bir fatura; ya da bu alanda ihtisaslaşmış bir kuruma gidip toplu olarak düşünürsek fantastik taksit seçenekleri ile 1500 TL.

Makyaj malzemeleri…“Kirpik kıvırıcım olmadan asla yaşayamam” diyen arkadaşıma öyle bir irkilip bakmıştım ki… Artık kendi kirpiklerime mi yandım, yoksa çantamda taşıdığım kitapları, ağırlaştırıcı olarak algılamayan ben, kıvırıcının kaplayacağı yeri düşünerek mi uzaklaştım, bilemiyorum. Akmayan, solmayan, yarı yolda bırakmayan cinsten olsun derseniz… Onlar da, ayda 50 TL’lik harcama çıkarsın. Bir gün göz kapatıcı biter. Öbür gün ruj erir. “Kadın olsam makyaj yapmadan asla sokağa çıkmazdım” bilgeliğine (!) de buradan selam olsun. (Selam olsun nedir yahu? Yahu mu? Yazı dili ve konuşma dili ne kadar farklı değil mi minnoşlar?) Taşı işte makyaj çantanı, boyalarını, oyuncaklarını…

Dişler de önemli… Lazerle beyazlat, söktür hepsini geri taktır; ya da haydi makul bir çözüm olsun, altı ayda bir temizletmeye git, o da 200-250 TL.

Koku… Ah, tabii! Bir kokarca gibi kokmak istemezsin herhalde?! Dergilerdeki promosyon konuşkanlarının dillerinden düşürmedikleri şu cümleyi hatırla: Parfümüm olmadan asla! O da yılda dört kez bitsin ve ağır olmasın, çok hafif de olmasın, tamam 200-250 TL de buna gitti.

Hımm, alt bedene hâlâ inemedim. Tabii ya! Vücut losyonu… Ona da bir miktar ayırmalısın. Hem sen ne biçim kadınsın! Televizyon programları boşuna mı öğütler veriyor? Kes avokadoları, çürük çilekleri… Sür boynuna… “Bundan güzel krem mi var” teyzelerinin önerilerini de dinleyebilirsin tabii; ancak ve ancak bunlardan sevgiline bahsedersen acımasızca gelecek eleştirilere hazırlıklı olmalısın.

Ey kadın! Tüm vücuduna yıllar boyunca yaptırdığın epilasyon, ağda masrafları yerine neler yapabilirdin? Hem de bir hafta sonra yeniden boy göstermeye başlıyor bu vücut kabul görmezleri… Onlar da ayda 200 TL olsun. Kolunun üstündeki kılları almayı unutmuşsun. Anlamıyorum! Her yerinle ince ince ilgileniyorsun ve kolundakilerle nasıl olur da…

“Kol kıllarının kabul görmediğini fark ettiğimde 29 yaşındaydım.” Bu cümle, trajikomik bir şekilde beni incitiyor.

Sonra, tabii, göğüslerin sarkacak. “Doğa kanunu bu. Vallaha kalem durur” diyen adam, acaba ne demek istedi? Kadının göğüsleri altında kalem duruyorsa; haydi duracak gibi olduysa diyelim, hey şekerim*, doğru estetik merkezine… O da herhalde vardır bir 2 bin 500 TL. (Bu gün iyimser günümdeyim).

Göbek, karın kasları… Aman Tanrım! “Bu manken de salmış kendini iyice, ha!” deyişleri arasında tabii ki maraton spor salonu ile sonuçlanmalı… O da aylık 200 TL. Yo dostum yo; kas yapmalısın. Ve unutma aynı zamanda yuvarlak hatlarını da korumalısın.

Tamam, fena değil. Pedikür ve manikür… Of, saçmalama. Tabii ki! İkisi toplam 40 TL. 15-20 günde bir tazelemelisin. Ojeni kendin süremiyorsan o da, her sürdüklerinde 5 TL midir?

Vajina estetiği ile ilgileniyorsan… Bütçen biraz daha kabaracak canikom. Popo kaldırma düşünürsen o-hoo… Ne diyorum? Yeme, içme bunları yaptır(!)

Toplam aylık maliyet -yine iyimserlik dolu gülücükleri sürdürmeye çalışıp ıkınarak 1000-1500 TL arası. (Tanrım! Ikınmak mı dedim? Hayır canım mayhoş bir kadın olarak ben asla yapmam öyle şey!) Giden zaman günde iki saat olsun. Ay, duş jeli ve kokulu şampuanları unuttum. Ah! Saç boyası ve değişik kesimler… Bunları da unuttum.

Klişe gibi oluyor hep bu örneğe dönmek, ama iyi bir referans… Bu ülkede asgari ücret şu an için net 949 TL.

Şimdi çözüm ne olacak? Tüm bu beklentilere karşılık vermek hayatını yaşamamak demek eğer azimliysen ve bir işçiysen… (Sen bir yöneticisin; işçi değilsin diyen muhterem kişiye de buradan kremalı öpücüklerimi üflüyorum: füf füf füf!)

Ben kıllarımla yüzmeye gidiyorum” iyi bir protesto, ama bin yılda “yerleştirilmiş” klasik güzellik algısı gitmiyor. “Iyyyy” bakışlarına karşı sağlam psikolojik güç gerekiyor.

Bütün bu ritüeller sıkıcı. Sadece çıplak bedene uygulananlar bunlar… Karşılığında “beni” değil de, bu zaman ve para harcamış kadını seven, buna saygı gösterenler mutlulukla yaklaşıyorlar. Belki o da, “itaatkâr ben...” Şölenle sunulan bu bakım ayinlerinin övgü ile karşılanması neden iyi hissettirmiyor? Kendini korumak… Her yerden… Her türlü… Nasıl olacak?

Ve evet, Google’a gerçekten “göz kapatıcı” adında bir şey var mıydı diye emin olamayıp baktım.


* Şekerim yerine ahbap mı deseydim acaba?

 

Yazarın Diğer Yazıları

İran’ın cesur kadınları: Jin, Jiyan, Azadi!

Çoğu İranlı temel özgürlükler ve demokrasi uğruna canını feda etti

Mad Pride ya da ‘Delilerin’ Onur Yürüyüşü

Mad Pride’ın amacı stigma ile mücadele etmek, ‘delilerin’ haklarını savunmak, çeşitli politikalara etki etmek, beraberce güçlenmek, bazen biraz eğlenmek ve misal ‘psikopat’, ‘manyak’, ‘şizo’, ‘deli misin nesin’ demeden önce bir kez daha düşünmeyi hatırlatmak

LGBTİQA+ hakları insan haklarıdır!

Kendimiz dışındaki insanların var oluşlarını öldürmeye yeltenmekle övün(e)memeliyiz, bundan olsa olsa utanç duyulur.

"
"