30 Mart 2015

Erika Lust: Porno film çekmeye, izlemek istediğim gibi pornolar olmadığı için başladım

'Pornoda, içimizde olduğunu belki asla bilmediğimiz tutkulara ve şehvete ilham verme imkânı var'

Erika Lust, feminist porno yönetmeni ve şahane bir kadın. Siyaset bilimi okumuş. Kendisini feminist / aktivist olarak tanımlıyor.

Filmlerinden Cabaret Desire’ı izlemiştim ve görmüştüm ki;

- Oral seks sahnesinde kadın boğularak öğürmüyordu.
- Kadraj üç ya da beş -yakın plan çekilmiş- organa indirgenmemişti.
Hikâyesi vardı.
Kadınlar aktifti.
Kadınlar zevk alıyordu.
Kadınların tırnakları badanalı* değildi. Evet! Bildiğimiz tırnaklara, memelere vb. sahip kadınlar vardı!
Vee seks sonunda gösterilen bir klişe olarak kadın, köpek pozisyonuna geçip, yukarı doğru bakıp havada uçuşan spermleri dili ile yakalamaya çalışmıyordu!!!

Erika Lust’a sordum:

- Geleneksel pornoda bedenler hangi noktada kişiliksizleşiyor?

Tekrar eden / rutin sahneler olunca ve sadece mekanik yöntemlerle sonuç almaya odaklanınca... Öyle olunca, bu beynimizi / aklımızı / zekâmızı dahil etmediğimiz bir birleşme / seks oluyor. Odak noktası cinsel organlar oluyor; fakat seksi asıl güzelleştiren şeyler yok orada. Örneğin dokunmak, öpüşmek, kavramak / tutmak ve yüz ifadeleri yok. Bağlam da yok. Karakterler ve hikâyenin açılımı da önemli...

- Filmlerinizde oynamayı düşünür müsünüz?

Öyle bir niyetim yok. Ben yönetmenim.

- Porno oyun mu? Gerçek seks mi? Kadın için? Erkek için?

Porno asla oyun değildir. Linda Williams’ın kitabı Hard Core’a göre porno cinsellikle ilgili bir söylem yaratır ve kadınların cinsel özgürleşmelerinde bir araç olarak kullanılabilir. Pornoda içimizde olduğunu belki asla bilmediğimiz tutkulara ve şehvete ilham verme imkânı var, ama aynı zamanda eğitime de olanak var; ve kadınların cinselliklerini keşfetmelerine / kucaklamalarına / bundan zevk almalarına / keyfini çıkarmaya alan açıyor.

Porno şu an -seks ve toplumsal cinsiyet konularında- gençlerin ana eğitim malzemelerinden biri. Eğer porno kötüyse gençlerin seks eğitiminde edindikleri, ana akım şoven değerlere kayıyor. Eğer porno iyiyse, cinsellikteki hazda, eşitliğin önemini öğrenebilirler. Farklı insanları ve başka arzuları da kabul edebilirler.

Bu yüzden bence daha çok kadının pornoda lider roller edinmesi önemli. Yönetmen olarak, yapımcı olarak, senarist olarak... 

Böylece kadın perspektifinden porno üretmiş oluruz ve bu bizim değerlerimizi / arzularımızı ve zevklerimizi de kucaklamış olur.

Sonuç olarak porno yaratıcı, gerçekçi, ilişki kurulabilir ve hepsinden öte eğlenceli ve seksidir!

Günümüzde porno, seks ve toplumsal cinsiyet eğitimleri söz konusu olduğunda çok büyük role sahip. O yüzden gerçekçi temsiller çok önemli.  Bu konu hakkında TEDxVienna "It'a time for porn to change" konuşmasını yapmıştım.  

- Kabul edilebilir pornonun sınırı nerede başlıyor?

Kadın bakış açısını / zekâsını dahil eden porno kabul edilebilir olandır. Erkeklerle eşit ve birlikte temsil ediliyorlarsa kadınlar... Cinsellik, alınan haz, taşınan arzu olarak eşitlik varsa...

Bir sürü şahane porno yönetmeni var. Madison Young, kinky BDSM sevenler için mesela... Tristan Taormino harika eğitici filmler yapıyor. Jennifer Lyon Bell’in işleri yoğun / kuvvetli bir gerçekçilik taşıyor. A Four Chambered Heart’da ise inanılmaz bir detay odaklılık var. 

Hepsi yeni sınırları yaratıyor / zorluyor. Heyecanlı, hayal gücü kuvvetli, uyarıcı yollar bunlar... Cinselliği ve toplumsal cinsiyeti anlatmak / resmetmek için... Bu liste çok uzun ve sonsuz; her yıl büyümeye devam ediyor.

- Geleneksel pornoda kabul edemeyeceğiniz şey nedir?

Kadını veya erkeği rızaları alınmadan obje gibi resmeden / aşağılayan / illegal veya rahatsız edici aktivitelere sokan bir filmi kabul edemem. Bu şunu da içeriyor: Tekrar edip duran görüntüler varsa, rutinse, hayal gücünden yoksunsa ve sadece erkeğin zevkine odaklanırsa da aynı şey geçerli. Bu örnekler korkunç bir resim çiziyor. Seks sadece plastik memelerden ibaret olabilir mi? Ya da orgazm numarası yapan fuck bunny’lerin yüzüne boşalmakla mı ilgili dersiniz? Mümkün değil.

- Kadın ve erkeklerin porno izleme oranları ve tercihleri için ne söylemek istersiniz?

Son yıllarda kadınların porno izlemesinde artış oldu, ancak hâlâ erkekler çoğunlukta. Fakat benim sitemi, yani XConfessions ve Lust Sinema’yı düşünürsek neredeyse bu oran 50 / 50. Ancak o noktada da neyi izlemeyi tercih ettikleri farklılaşıyor. Porn Hub’taki istatistiklere göre kadınlar lezbiyen, gay, ebony izlerken erkekler genç kadın, milf, anal ve mature tercihinde bulunuyor. Bazıları örtüşüyor; threesome ve squirting gibi.

- Filmleriniz porno algısını değiştirecek mi?

Evet, kesinlikle! Benim erotik filmlerim feminist, çünkü şoven klişelerden kaçınıyor ve bunun yerine kadını merkeze alıyor; kadınların ihtiyaçlarına, tutkularına, arzularına odaklanıyor. Hepsinden önemlisi filmlerim eğlenceli ve seksi. Zekâ var içinde; hayal gücü var; kadın bakış açısına odaklanmışlık var. İlham verme amacı var. Cinsel arzu uyandırma amacı var. Tahrik ediyor. Önemli olan yaratıcı olması, çağdaş olması, güzel ortamlarda çekilmiş olması ve gerçeği yansıtması... Sıradan kişiler ve profesyonel oyuncular var. Hepsi kadınların, erkeklerin ve çiftlerin cinsel fantazilerine ilham vermek için... Ana akım pornolar gibi değil. Onları rutin, şoven, gerçekçi olmayan ve sıkıcı buluyorum.

- Başka işlerde çalışmış mıydınız bu sektöre girmeden önce?

Yaz kampında yelken eğitmenliği yapmıştım. Barcelona Forum’da 2004 yılında tercüman olarak çalışmıştım ve rehberlik yapmıştım. Birçok çekimde prodüksiyon asistanı olarak da bulundum. Filmlerde yöneticilik yaptım. Bu işe başlamadan önce bir dolu işte çalıştım, evet...

- Aktivist misiniz?

Evet, bu sektörde ve her yerde / diğer sektörlerde de kadınların sesi var, o halde duyulsun, bunun için... Benim yöntemim filmler yapmak ve bu yolla feminist söz üretmek...

- Geleneksel feministler işlerinize nasıl tepki veriyor?

Birçok feminist hâlâ negatif yaklaşıyor. Porno konusu feministler arasında epey tartışmalı. Kadına karşı şoven ve şiddet içeren bir pratik olduğu düşünülüyor. Destekleyici olanlar da var. Seks pozitif feminist hareket de (pro-seks feminizm) an be an büyüyor / ilerliyor.

- Hangi noktada bu işi yapmaya karar verdiniz?

Barcelona’da aldığım yönetmenlik dersi için kısa film çekmem gerekiyordu. Böylece 2004’te ilk filmimi yaptım: The Good Girl. Klasik pizzacı pornolarına dayalı mizahi bir sözü vardı. İsveç’te büyümüş ve siyaset bilimi çalışmış biri olarak feminizm ve pornografi arasındaki diyaloğun farkındaydım. Doğal olarak kadın temsilleri ile ilgili tartışmalara ve filmlerdeki güç mücadelesine dâhil oldum. Her zaman izlediğim ana akım porno örnekleriyle hayal kırıklığına uğramışımdır. O zaman “Neden izlemek istediğim gibi pornolar çekmiyorum” diye düşündüm.

Filmim online / ücretsiz olarak birkaç ay içinde iki milyonun üzerinde paylaşıldı. Barcelona Uluslararası Erotik Film Festival’inde en iyi kısa film ödülünü aldı. Sonra ben de, kendi yapım şirketimi kurmaya karar verdim: Lust Films. Ve bir şey fark ettim. Kadınların değerlerini pornoda temsil edebilirdim / gösterebilirdim / paylaşabilirdim ve bu -sonunda- onlara ses vermek olurdu!

Fotoğraflar: Rocio Lunaire

- Aileniz yaptığınız işle ilgili ne düşünüyor?

Partnerim burada, Lust Films’de CEO ve çok destekleyici. Başlangıçta bazıları şüphe ile yaklaştılar. Annem tahmin ettiğim tepkiyi verdi. Bana porno üreterek kariyerimi mahvedeceğimi söyledi. “Komşular ne der” diye sordu, fakat benim istediğim erotik indie filmler yapmaktı; pornocu olmak değildi. Öncü olanlar başkalarının dediklerini umursamazlar. Karar verici olmalıyız / zorlamalıyız.

- Tanımadığınız kişiler nasıl tepki veriyor?

Genelde çok pozitif. Sayısı gün geçtikçe artan, açık görüşlü, yeni bir jenerasyon var ve bu kitle, cinselliği / toplumsal cinsiyet rollerini keşfetmek istiyor. Tabii hâlâ şüphe ile yaklaşanlar da var. Bunun, kadınları özgürleştirip özgürleştirmeyeceği konusunda... Hâlâ aşağılayıcı imajlarla ilişkilendiriyorlar çünkü.

- Oyuncular çekimlerde rahat mı?

Daima. Bu benim asıl amaçlarımdan biri, yönetmen olarak. Onlar rahat oldukça seks de daha iyi oluyor. Hikâye ile örtüşen karakterler bulmaya çalışıyoruz. “Kim, o belirli role ne getirebilir” ona bakıyoruz. Canlı / parıldayan kişilerle çalışmak istiyoruz. Kişilikleri ve anlaşabilmemiz de önemli tabii. Aynı etik değerlere ve amaçlara sahip değilsek çekim yapmam. Ayrıca pornolardaki stereotype’lardan farklı kişilere bakıyoruz. Doğal kadın ve erkekler... Kendi estetiğine sahip olanlar... Eşi benzeri olmayanlar... Yatakta ve yatak dışında iyi performans sergileyenleri istiyoruz. Bazıları profesyonel ve bu işleri kolaylaştırıyor, bazıları da daha amatör. Bu kombinasyon şimdiye kadar bayağı iyi gitti.

- Fantezilerin, cinsel tecrübelerin ve itirafların paylaşıldığı 'XConfessions' projenizle ilgili planlarınız nedir?

Planlarım gittikçe büyüyor. Daha yaratıcı oluyor ve hayal gücü ile dolu... Bu yıl, XConfessions turlarına başladık. Çok heyecanlı bir yıl olacak. Bu yıl aynı zamanda, Lust Films’in kuruluşunun 10. yılı... XConfessions’ın da ilk yıl kutlamasını yapacağız. Bu sebeple birçok festivale katılacağım. Toronto’daki Feminist Porno 10. Yıldönümü Ödülleri gecesi de buna dâhil... Bir de, özel bir erotik indie gecesi bölümü olacak. Orada bir konuşma yapacağım. XConfessions filmlerinden özel bir seçki gösterilecek. Yeni filmler hazırlık aşamasında... 2015 bizim için / Lust Films için büyük bir yıl olacak!**

____________________________________________

* French adı verilen manikür türü.
** Çeviriyi yaparken ara sıra danıştığım A. Armağan Kilci’ye teşekkür ederim. 

Yazarın Diğer Yazıları

Otoetnografi: Bildiğimizi nasıl biliriz?

Akademik yazılardan her ne kadar belirli bir ciddiyete sahip olması beklense de, bu durum yaratıcı ifade biçimlerinden tamamen uzak durmayı gerektirmez. Otoetnografi, ‘ben dili’ ile teoriyi buluşturmak isteyenlerin, öğrencilerin ve araştırmacıların ilgisini çekebilir

Akademik sinema dünyasından dört önemli konferans

Bu konferansların, oluşumların ve dergilerin köklü bir geçmişe sahip olduğunu düşünüyorum ve dünya genelindeki çalışmalara bakmak için iyi bir başlangıç noktası ve referans kaynağı olabileceğine inanıyorum

İran’ın cesur kadınları: Jin, Jiyan, Azadi!

Çoğu İranlı temel özgürlükler ve demokrasi uğruna canını feda etti

"
"