- Belirlenen tarihten sonra yapılmış olup önem ve özellikleri bakımından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca korunmalarında gerek görülen taşınmazlar,
- Sit alanı içinde bulunan taşınmaz kültür varlıkları,
- Millî tarihimizdeki önemleri sebebiyle zaman kavramı ve tescil söz konusu olmaksızın Millî Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük tarihî olaylara sahne olmuş binalar ve tespit edilecek alanlar ile Mustafa Kemal Atatürk tarafından kullanılmış evler.
Kaya mezarlıkları, yazılı resimli ve kabartmalı kayalar, resimli mağaralar, höyükler, tümülüsler, ören yerleri, akropol ve nekropoller; kale, hisar, burç, sur, tarihî kışla, tabya ve istihkâmlar ile bunlarda bulunan sabit silahlar; harabeler, kervansaraylar, han, hamam ve medreseler; kümbet, türbe ve kitabeler; köprüler, su kemerleri, su yolları, sarnıç ve kuyular; tarihî yol kalıntıları, mesafe taşları, eski sınırları belirten delikli taşlar, dikili taşlar; sunaklar, tersaneler, rıhtımlar; tarihî saraylar, köşkler, evler, yalılar ve konaklar; camiler, mescitler, musallalar, namazgâhlar; çeşme ve sebiller; imarethane, darphane, şifahane, muvakkithane, simkeşhane, tekke ve zaviyeler; mezarlıklar, hazireler, arastalar, bedestenler, kapalı çarşılar, sandukalar, siteller, sinagoklar, bazilikalar, kiliseler, manastırlar; külliyeler, eski anıt ve duvar kalıntıları; freskler, kabartmalar, mozaikler, peri bacaları ve benzeri taşınmazlar taşınmaz kültür varlığı örneklerindendir.
Tarihî mağaralar, kaya sığınaklar; özellik gösteren ağaç ve ağaç toplulukları ile benzerleri taşınmaz tabiat varlığı örneklerindendir.
Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespiti, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde ilgili ve faaliyetleri etkilenen kurum ve kuruluşların görüşü alınarak yapılır.
Yapılacak tespitlerde, kültür ve tabiat varlıklarının tarih, sanat, bölge ve diğer özellikleri dikkate alınır. Devletin imkanları göz önünde tutularak, örnek durumda olan ve ait olduğu devrin özelliklerini yansıtan yeteri kadar eser, korunması gerekli kültür varlığı olarak belirlenir.
Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili yapılan tespitler koruma bölge kurulu kararı ile tescil olunur.
Tescil kararları, tescil olunan taşınmazın kadastral bilgileri ile birlikte, tapu siciline şerh düşülmek üzere ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir.
Tapu kütüğüne "Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır" kaydı konulmuş olan taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanı ve doğal sit alanı olmaları nedeniyle üzerlerinde kesin yapılanma yasağı getirilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan parseller her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Ancak, büyükşehir belediyesi sınırları içinde yer alan ve yukarıda nitelikleri belirtilen taşınmazlardan basit usulde vergilendirilenlerin dışında ticari faaliyetlerde kullanılanlar hakkında emlak vergisinin yarısı ve çevre temizlik vergisinin tamamına ilişkin bu muafiyet hükmü uygulanmaz.
Getirilen kesin yapılanma yasağına aykırı olarak tesis edilen yapılar, bu yapıların yapıldığı parseller ve kanunlara aykırı eklentileri bulunan taşınmaz kültür varlıkları hakkında bu yapılar yıkılıncaya veya aykırılıklar giderilinceye kadar yukarıdaki fıkradaki muafiyet hükmü uygulanmaz. 18/11/1983 tarih ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’na göre Boğaziçi Sahil Şeridi veya Öngörünüm Bölgesinde konut veya işyeri olarak kullanılan taşınmaz kültür varlıkları yukarıdaki fıkradaki muafiyetten yararlanamazlar.
Koruma bölge kurulları kararına uygun olarak bu taşınmaz kültür varlıklarında yapılan onarım ve inşaat işleri Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınacak vergi, harç ve harcamalara katılma paylarından müstesnadır.
Tapu kütüğüne "korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır" kaydı konulmuş olan taşınmazların bakımı, onarımı ve restorasyonunun yukarıda belirtilen vergi, resim harç istisnasından yararlanıp yararlanmayacağı öteden beri tartışma konusu olmuştur. İdari yoruma göre bu muafiyet taşınmazın kendisine yönelik emlak vergisi, değerli konut vergisi gibi vergileri kapsamakta, bu taşınmazların bakımı, onarımı ve restorasyonuna yönelik iş ve işlemleri kapsamamaktadır. Bu yoruma göre bakım, onarım ve restorasyona yönelik muafiyet yalnızca koruma bölge kurulları kararına uygun olarak bu taşınmaz kültür varlıklarında yapılan onarım ve inşaat işleri için Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınacak vergi, harç ve harcamalara katılma paylarına yöneliktir.
Ancak vergi, resim ve harç muafiyetin anılan taşınmazların bakımı, onarımı ve restorasyonuna yönelik iş ve işlemleri de kapsadığına yönelik olarak mükelleflerce açılan davalarda yargı istikrarlı olarak mükellef lehine karar alarak bakım, onarım ve restorasyon iş ve işlemlerinin de vergi, resim ve harç istisnasından yararlanabileceğine hükmetmiştir. Anılan kararlarda[1] Kanun’un amacı ve devletin tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlamakla sorumlu olduğuna ilişkin Anayasal ilke gerekçe olarak sunulmuştur.
Dipnotta atıfta bulunduğumuz kararların yanı sıra daha pek çok yargı kararı da aynı yönde olunca, Gelir İdaresi Başkanlığı 2024/1 seri numaralı Damga Vergisi Kanunu İç Genelgesi’ni çıkararak, müstakar hale gelen bu yargı kararları göz önüne alınarak, tapu kütüğüne “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” kaydı konulan taşınmazların onarım ve restorasyonuna ilişkin ihale kararı, sözleşme ve hak ediş ödemelerine dair kağıtlara damga vergisi istisnası uygulanmasının uygun görüldüğü belirtilmiştir. Bakanlık, bunun yanı sıra yazdığı 06.01.2025 tarihli bir yazıyla bu görüşü Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da bildirmiştir.
Bakanlığın bu görüşünü bir iç genelgeyle sadece teşkilatına veya Kültür ve Turizm Bakanlığı’na duyurmak yerine bir tebliğ ile umuma duyurması yerinde olurdu. Ancak yine de bu olumlu görüşün sorunları çözeceğine inanıyorum.
İstisnaya konu olan sözleşmelerin direkt taşınmazın maliki, kiracısı gibi ona tasarruf edenlerle düzenlenen kağıtları değil, yüklenicinin o taşınmazın onarımı ve restorasyonu için alt yüklenicilerle, diğer hizmet tedarikçileriyle düzenlenen kağıtlar gibi doğrudan onarım ve tadilat işiyle ilgili olan kağıtları da kapsadığını düşünüyorum.
[1] Danıştay 9. Daire E:2023/2141, K: 2024/1295
Danıştay 9. Daire E:2023/2375, K:2024/1298