09 Mayıs 2024

Rusya’da 2 numara kim?

Putin 5. başkanlık dönemine başlarken iktidarın ikinci önemli koltuğu olan başbakanlığa kimin getirileceği üzerine tahminler yapılıyor

Soldan sağa, eski Rusya Devlet Başkanı Medvedev, Başbakan Mişustin, lider Putin ve Savunma Bakanı Şoygu Kremlin yakınlarında bir törende

Rusya Federasyonu’nun ilk Başkanı Boris Yeltsin 1999’un son günü istifa edip Başbakan Vladimir Putin’i kendi yerine atamıştı.

O günden bugüne kadar geçen yaklaşık çeyrek yüzyıldır Rusya’nın en güçlü lideri, yani “1 numarası” Putin.

Putin koltuğa vekâleten oturduğu günden yaklaşık 3 ay sonra düzenlenen 2000 başkanlık seçimlerinde oyların yüzde 53.4’ünü alarak Devlet Başkanı olmuştu. 2004’te bu kez yüzde 71.9 oyla Başkan seçildi. Putin'in “Üst üste en fazla iki kez başkan olunur, ben Anayasa kuralını bozmam” diyerek 2008’de kendi yerine aday gösterdiği Dmitriy Medvedev yüzde71.2 oy almıştı. (Kimilerine göre bu dönemde de iktidarın gerçek sahibi Başbakan Putin’di.) 2012’de Putin yüzde 63.6 oyla Kremlin’e döndü. Dört yıldan altı yıla çıkarılan başkanlığın 2018’deki sahibi yüzde 76.6 oyla yine Putin’di. 2020 yılında Putin, 2008’de savunduğu fikri değiştirdi ve yeni Rusya Anayasası ile birlikte eski görev sürelerini “sıfırlatarak” yeniden iki dönem başkan adayı olma hakkına kavuştu. Yaklaşık 2 ay önce yapılan 2024 başkanlık seçimlerinde Putin’in oyları rekor kırdı: Yüzde 78.2.

Önceki gün Moskova’da düzenlenen törenle resmî olarak beşinci kez Devlet Başkanı ilan edilen Putin 71 yaşında. Bu süreyi kazasız belasız atlatırsa 2030’da yeniden başkan adayı olarak 2036’ya, yani 83 yaşına kadar Rusya’yı yönetebilir. En azından teorik olarak durum böyle.

Rusya hükümeti istifa etti

Yasalar gereği “yeni başkan”ın seçilmesiyle birlikte Rusya hükümeti istifa etti. Şimdi Putin’in hangi isimleri yeni bakanlar kurulu için düşündüğü merak ediliyor.

Sürpriz yapmayı çok seven ve geçmişte bunu defalarca kanıtlayan Rus liderin kimi hangi göreve getireceğini kimse kesin olarak söyleyemez. Ama “tahmin” diyerek tutturup tutturamayacağımız belli olmayan bir oyunu oynamamız serbest.

Eski Federal Vergi Servisi Başkanı Mihail Mişustin’in 2020 başlarında Medvedev’in yerine Başbakan yapılması böyle sürprizlerden biriydi. Siyasi açıdan asla Putin’e rakip görünmeyen, “başarılı teknokrat” kimliğini koruyan ve savaş şartlarında ekonomiyi iyi idare eden Başbakan’ın şu dönemde yerini korumasının mantıklı olacağını düşünen çok sayıda uzman var.

Rusya Anayasası’na göre ülkenin 2 numaralı yöneticisi Başbakan. Ama bana “Peki, düne kadar Rusya’nın 2 numaralı lideri Mişustin miydi?” diye sorsanız olumlu cevap vermekte zorlanırım.

İktidarın tek bir kişiye odaklı olduğu yönetimlerde onun dışında lider bulmak gerçekten kolay olmuyor ama sanırım haber alma kurumu FSB (eski KGB) ekolünün etkili ismi, 2008’den bu yana Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Sekreteri (yani fiilen yöneticisi) Nikolay Patruşev, Putin’den sonra en güçlü kişi.

Onun oğlu ve 2018’den bu yana Rusya Tarım Bakanı olan Dmitriy Patruşev’in “liderlik için hazırlandığı” söylentileri çoktan beri yayılan fısıltılar arasında.

Rusya’da geleceğin lideri ve yakın zamanın başbakan adayı olarak kendinden çok söz ettiren isimlerin belki de başında Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin’in geldiğini mutlaka eklemem lazım.

Putin’in eski korumalarından, şimdiki Tula Valisi Aleksey Dyumin’in adı da zaman zaman “lider adayı” olarak geçiyor. Son zamanlarda Rus medyası Dyumin’i daha sık hatırlar oldu. Kimilerine göre, liderlik olmasa da başbakanlık, içişleri bakanlığı veya savunma bakanlığı gibi bir görev gündeme gelebilir.

Rusya Devlet Başkanı Putin ve Savunma Bakanı Şoygu birlikte gittikleri tatillerden birinde

Kim gider, kim kalır?

Burada yeri gelmişken Putin’in 2012’den beri Savunma Bakanı olarak “A takımında” tuttuğu, zaman zaman avlanmaya ve tatile beraber gittiği Sergey Şoygu’dan söz etmenin tam zamanı. Özellikle Ukrayna Savaşı’nın başlamasından itibaren ve giderek NATO ile gerginliğin artmasına bağlı olarak Rusya Savunma Bakanı’nın rolünün özel olduğunu vurgulayalım.

Kurduğu Wagner paralı birlikleri ile 23 Haziran 2023’te görünüşte Şoygu’ya karşı ama fiilen eski dostu ve lideri Putin’e yönelik bir isyana kalkışan, tam iki ay sonra da kuşkulu bir uçak kazasında hayatını kaybeden Yevgeniy Prigojin yüzünden Şoygu’nun çok puan kaybettiği söyleniyor. O zamandan beri savunma bakanlığında ciddi değişiklikler bekleyen çok kişi var.

Savunma Bakanı değil ama yardımcılarından biri, Timur İvanov, geçtiğimiz 23 Nisan’da aniden tutuklanmasından beri gündemde. Hakkında yıllardır devasa yolsuzluklar yaptığı iddiaları var. Bu iddiaların neden özellikle yeni hükümetin atanmasına kısa süre kala böyle tatsız olaylara yol açtığı üzerine yorumlar farklı.

Kimilerine göre bu durum, Şoygu’nun da gidici olduğuna işaret, kimilerine göre ise “en yakın çalışma arkadaşlarından biri tutuklanan Savunma Bakanı, artık Rus liderin iyice avucunun içinde”. Rusya-NATO savaşının çıkma ihtimalinin bile tartışıldığı şu sıralarda, Putin’in hiçbir dediğine karşı çıkamayacak hale getirildiği için belki de koltuğunu koruyabilir.

Bir dönem Putin’in en çok güvendiği kişi olduğundan kuşku duyulmayan Medvedev’in kâğıt üzerinde önemli yetkileri var ama siyasi ağırlığı çok fazla görünmüyor. Başkan olduğu dönemde “Batı’ya ve liberal değerlere yakın” görünen Medvedev, son yıllarda “Rusya’nın en şahin lideri” izlenimini vermek için her gün sosyal medyadan Batı ve Ukrayna karşıtı çok sert mesajlar veriyor. Bakalım “postacı kapısını ikinci kez çalacak mı?”

74 yaşındaki Sergey Lavrov ise 20 yıldır Rusya Dışişleri Bakanı. Eskiden hakkında sık sık “kalacak mı, gidecek mi?” tahminleri yapılırdı. Son zamanlarda bu tahminlere daha az rastlanıyor. Belki de artık Rusya dış politikasının belirlenmesinde Dışişleri Bakanı’nın fazla rolü olmamasından dolayıdır.

Yazının sonunda her ihtimale karşı tekrarlayalım: Putin oldum olası sürpriz yapmayı çok sever, bu ona her şeyin karar vericisi olduğunu hissettiren önemli bir yöntemdir.

Hakan Aksay kimdir?

Hakan Aksay, 1981'de 20 yaşında bir TKP üyesi olarak Sovyetler Birliği'ne gitti. Leningrad Devlet Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi'ni bitirdi. Brejnev, Andropov, Çernenko ve Gorbaçov iktidarları döneminde 6 yıllık kıymetli bir SSCB deneyimi kazandı.

Doğu Almanya'da 1,5 yılı aşkın gazetecilik yaptıktan sonra TKP'den ayrılarak Türkiye'ye döndü. Bir yıl kadar sonra bağımsız bir gazeteci olarak Moskova'ya gitti ve 20 yıl boyunca (Yeltsin ve Putin dönemlerinde) çeşitli gazete ve TV'lerde muhabirlik ve köşe yazarlığı yaptı.

Bu dönemde Türk-Rus ilişkileriyle ilgili çok sayıda proje gerçekleştirdi. Moskova'da '3 Haziran Nâzım Hikmet'i Anma' etkinliklerini başlattı ve 10 yıl boyunca organize etti. Dergi ve internet yayınları yaptı. Rus-Türk Araştırmaları Merkezi'nin kurucu başkanı oldu.

2009'da döndüğü Türkiye'de 11 yılı T24'te olmak üzere çeşitli medya kurumlarında çalıştı; Tele1 ve Artı TV kanallarında programlar hazırlayıp sundu; Gazete Duvar'ın Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. Gazeteciliğin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Rusya-Ukrayna danışmanı olarak çalışıyor. Türkiye'nin önde gelen Rusya ve eski Sovyet coğrafyası uzmanlarından olan ve "Puşkin madalyası" bulunan Hakan Aksay'ın Türkçe ve Rusça dört kitabı yayımlandı.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Trump Putin’e ters köşe yapar mı?

Rusların bir bölümü neden bu kadar “Trumpçı” kesildi? Bunun Ukrayna'daki savaşla bir ilgisi var mı?

Bir Erdoğan kaldı bir de Putin

Suriye'de asıl kazananın İsrail olduğunu vurgulayan Rus lider, Batı'ya ilginç bir "füze düellosu" yapmayı önerdi

Suikastlar, füze saldırıları ve şüpheli bir barış umudu: Trump

Ateşkes anlaşması, eğer zerre kadar sempati duymadığım Trump sayesinde yapılacaksa, onu da önemsemek durumundayız

"
"