07 Haziran 2023

Abdullah Gül ve kiralık takım elbisem

Abdullah Bey'in o gece söylediği "Türkiye, eski Türkiye değil" sözleri doğru çıktı. 2012 Türkiyesi ile bugünü karşılaştırdığımızda geldiğimiz noktada her geçen yıl bir öncekini aratıyor ve bizim için daha yaşanabilir günlerin nostalji aralığı yıllardan aylara düştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Saray'daki göreve başlama töreninde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yer aldı. Erdoğan'ın, törene katılan Abdullah Gül'e özel olarak "Halef-selef olduğumuz Abdullah Gül Bey'e teşekkür ederim" sözleri beni 2012 yılına götürdü.

Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'deyim. NATO zirvesi için ABD'nin Chicago kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve beraberindeki heyetin California eyaletine geleceğini, San Francisco şehir merkezinde kalacağı Fairmont Hotel'de resepsiyon verileceğini Los Angeles Başkonsolosu Aydın Topçu'dan bize gelen davet maili ile öğrenmiştim.

Resepsiyon için kıyafet protokolü vardı ve benim Berkeley gibi bir yerde takım elbise en son ihtiyaç duyacağım şeydi. Elbiseyi satın alıp bir kenara atacağımı bildiğim için kiralamıştım.

O akşam Fairmont Hotel'e gittiğimde korumalar belirli yerlerde yerini almış olsa da otel sakinleri için genel olarak hava sakindi. Resepsiyonun başlamasına 1 saat vardı. NTV'nin eski New York Temsilcisi ve eski Dış Haber Koordinatörü Selim Atalay'ı gördüm. Tanışmıyorduk, yanına gittim kendimi tanıttım, yorgundu ama yakınlık gösterdi. Gazeteci refleksiyle birkaç kulis bilgisi ve ertesi gün gerçekleşecek Silikon Vadisi gezi detaylarını anlattı. Ben katılmayacağımı söyledim ve beraber çıktık resepsiyonun verileceği kata.

Girişte herkesin cep telefonları alındı ve bir dolaba koyuldu, bize de küçük bir anahtar verildi. O yüzden geceden sadece Cumhurbaşkanlığı fotoğrafçısının çekmiş olduğu ve basının servis ettiği birkaç fotoğraf var.

Bizim de olduğumuz fotoğraflar e-posta adreslerimiz alınmasına rağmen iletilmedi. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası salonda yerini almıştı. İkram kısmında beni şaşırtan ilk kez o akşam orada gördüğüm çikolatalı baklava olmuştu. Bölgedeki iş insanları birbirlerine kartvizitlerini vermekle meşguldü; Washington Büyükelçisi Namık Tan'ı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ü gördüm. Bir hareketlenme yaşandı ve Abdullah Bey salona girdi. San Francisco Belediye Başkanı Edwin M. Lee, konuşma yapmak üzere sahneye çıktı. Gül'e şehirlerini onurlandırdığı için teşekkür etti. San Francisco'ya ayak basan ilk Türk Cumhurbaşkanı olmasından dolayı Gül'e sembolik anlamı olan şehir anahtarı hediye etti ve kendisinin de en kısa zamanda Türkiye'yi ziyaret etmek isteğini söyledi. Hediyeyi eşi Hayrünnisa Gül ile kabul eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Edwin Lee'ye teşekkür etti ve ekledi: "Şehrin anahtarını sayın belediye başkanından aldım, artık istediğim zaman açıp girerim". Bu espri bana "istediğim zaman" Türkiyesini hatırlattı.

Abdullah Bey sahneden indi, neredeyse herkesle tek tek tokalaştı ve kısa bir sohbet gerçekleştirdi. Benim olduğum alana geldiğinde kendimi tanıttım ve o akşam bana şöyle dediğini çok iyi hatırlıyorum:

"Burada aldığınız eğitim ve tecrübe çok değerli, Türkiye eski Türkiye değil, artık beyin göçünün tersine olduğu bir noktaya hızla ilerliyor ve sizleri bekliyor."

Bu sözlerden sonra valizimi toplayıp döndüm demek isterdim ama kaderin önüne geçilmiyor. Dahaca "Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır" sözü meydanlarda söylenmiyordu. O gece tanıştığım birçok Türk kartvizitini vermişti, sonrasında ulaşamayacağımı ya da arasam pişman olacağımı bildiğim için hiçbirini saklamadım, elbiseyi kiraladığım yere verirken ceketin cebinde kaldılar.

Gece biterken ayrılmadan, yukarıya beraber çıktığımız Selim Atalay'a "hoşça kal" dedim, telefonumu bıraktığım yerden aldım ve doğru iskeleye, Pier 39'a indim. Selim Atalay, yıllar sonra 2016'da bir haberde karşıma çıktı:

"NTV'nin eski New York Temsilcisi ve eski Dış Haber Koordinatörü Selim Atalay'ın Dünyanın Köpüğü programı sürpriz şekilde yayından kaldırıldı. Selim Atalay son programında 'Fetullah Gülen' dosyasını açmıştı. Malikanenin bulunduğu bölgenin, hem New York'tan çıkışı bulunduğunu, hem de Kanada'ya yakın olduğunu vurgulayan Atalay, 'Malikanenin çevresinde askeri üsler ve havalimanları var' ifadelerini kullanmıştı. Atalay harita üzerinde Gülen'in malikanesini çevreleyen Amerikan askeri üslerini de göstermişti." Atalay, ayrıca yine Twitter hesabından "15 Temmuz'da darbecilerin basmaya tenezzül bile etmediği bir kanaldan ayrıldım" açıklaması yapmış.

Biz bugüne geri dönelim. "Eski dost düşman olmaz", hele böyle muhalefet varken eskimez bu dostluklar. Erdoğan'ın önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı döneminin 5 yıldan daha az olacağı ve yerel seçimlerin belirli rol oynayacağı ön görüleri halkı umutsuzluğa düşmekten kurtarıp yerel seçimlerde tekrar sandık bekçiliğine hazırlayan söylemler bana kalırsa.

Abdullah Bey'in o gece söylediği "Türkiye, eski Türkiye değil" sözleri doğru çıktı. 2012 Türkiyesi ile bugünü karşılaştırdığımızda geldiğimiz noktada her geçen yıl bir öncekini aratıyor ve bizim için daha yaşanabilir günlerin nostalji aralığı yıllardan aylara düştü.

Sayın Abdullah Gül'e şunları söylemek isterim:

Ben de döndüm Türkiye'ye. O gece yapılan çağrı için şartların uygun olmadığını düşünüyordum, şimdi bakınca ne durumda olduğumuz da ortada. Ama size bakınca hep aynı yerde ve şartlar ne olursa olsun pozisyonunuzu koruduğunuzu görüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları

İki gözüm iki çeşme -Ordu’da Ermeni Çeşmeleri-

Kaderine terk edilen halklar, hayatlar, hikâyeler, sevdalar, yapılar… Her şey dert olur bana

Fânî

Tüm hayatı boyunca zamanın şartları gereğince okula gidemediği için üzüntü duyan Lütfi Filiz, tasavvuf felsefesini çok yalın bir dille anlattığı eserlerini şöyle ifade etmektedir: "Faniyâ bu sözleri sen değilsin söyleyen Nutk eden Hakk'ın dili, dilde tercüman benem"

Hakikat, insan hikâyesidir: Kiske Kuşunun Peşinde, Katamizeler

Hakikati nerede bulacağız? Devletlerin çok amaçlı resmî anlatılarında değil elbette. Hakikat, insan hikâyesidir. Devreden değerler mirasındadır. Hayatın absürt gerçekliğini kavramak üzere yaratılmış sözlü tarihtedir