22 Kasım 2023

Musk Yahudileri eleştiriyor, eleştirdikçe şimşekleri üstüne çekiyor

Zaten geçen yıl Twitter'ı teslim aldıktan sonra "herkese ifade özgürlüğü" vereceğini söyleyerek reklamlarının yüzde 60’ını kaybeden Musk şimdi de, IBM ve Apple'dan aldığı 100 milyonlarca dolarlık reklamı kaybediyor

Elon Musk, bir hafta önce Twitter'da Yahudileri eleştiren bir tweetin altına "Asıl gerçeği söyledin" diye cevap verince bütün şimşekleri üzerine topladı. 164 haham ve aktivistin Apple, Google, Amazon ve Disney'e reklamları durdurma çağrısı yapmasının ardından Apple, platformdaki (X) reklamlarını duraklatacağını bildirdi. IBM, Avrupa Komisyonu ve Lions Gate Entertainment da Musk'ın gönderisine yanıt olarak platformdaki reklamları askıya aldı. Bahsedilen mesaj şuydu:

İlk mesajı atan Musk değildi. Olay, Floridalı bir muhafazakar Yahudi olduğunu belirten hesaptan "Hitler haklıydı" yazan kişilere yönelik eleştiri ile başladı. Ona sinirbilimci ve siber güvenlikçi olduğu görülen bir hesaptan mealen; "Yahudi halkının, insanların kendilerine karşı kullanmayı bırakmalarını istediklerini iddia ettikleri türden diyalektik nefreti, beyazlara karşı uyguladığını” yazan kişi cevap verdi. Musk bu tweet'i "Tam gerçeği söylediniz” şeklinde cevapladı.

İşte kıyamet ondan sonra koptu. Zaten geçen yıl Twitter'ı teslim aldıktan sonra "herkese ifade özgürlüğü" vereceğini söyleyerek reklamlarının yüzde 60’ını kaybeden Musk şimdi de, IBM ve Apple'dan aldığı 100 milyonlarca dolarlık reklamı kaybediyor.

Zaten Musk, X’i devraldıktan sonra geçen bir yılda, bazı sivil toplum örgütlerinin reklamverene baskı yaparak, X'in reklam gelirlerini düşürdüklerini de iddia edip duruyor.

Bloomberg’e göre yaklaşık 225 milyar dolarlık net servetiyle dünyanın en zengin insanı olan Musk, SpaceX, Tesla, The Boring Co., Neuralink, X Corp. dahil dünya çapında yaklaşık 150 bin kişiyi toplu olarak istihdam eden birçok şirkete liderlik ediyor.

Musk ABD'deki Yahudi örgütlerine karşı çıkan ilk "en zengin" değil. Ondan önce de, ünlü Henry Ford 1920'lerde, kendisine komplo kurduklarını ve basın, film endüstrisi, finans sektörü vs vs ellerine geçirdiklerini yazdığı bir kitap yayınlamıştı. Arkasından Bill Gates'ten önceki dünyanın en zengin adamı olarak tanımlanan ve Aviator filminde hayatını seyrettiğimiz Howard Hughes da benzer iddialarda bulunmuştu.

Netanyahu'nun ziyareti aynı konudaydı

Aslında 7 ekimdeki Hamas baskınından çok daha önce, Musk hakkında “Yahudi karşıtı mesajlara izin veriyor” şeklinde benzer şikayetler vardı. Bu nedenle de eylül ortalarında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’ye giden İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Elon Musk ile özel bir görüşme yapmıştı.

Eylüldeki Musk-Netanyahu görüşmesi haberini veren Washington Post, toplantının Elon Musk’ın Yahudi dostları ve müttefikleri tarafından düzenlendiğini ve amacının Twitter üzerinde antisemitik söylemlerin artmasıyla ilgili artan eleştirileri savuşturmak olduğunu yazmıştı.

Mesela şöyle bir olay silsilesinden bahsediliyor; X üzerindeki antisemitistler, 7 Eylül 2023’te Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın sözlerini yayınladılar. Şöyle demişti:

Sorosun hizmetinde bir ordu; para, STK’lar, üniversiteler, araştırma kurumları ve Brüksel’deki bürokratların yarısı var.”

Arkasından buna benzer yorum yapan ya da eleştiren birçok tweet geldi. Twitter, ADL konusunda bir savaş alanına döndü. Öyle ki, konu 1903’de Rusya’da yayınlanan “Sion Belgeleri”ne kadar gitti. Yahudi liderlerin paralarını siyasi güç elde etmek için kullandıklarına dair komplo teorileri, ilk kez 1903’te Rusya’da pek tanınmayan bir gazetede yayınlanan kitap ile gündeme geldi. Kitap, Batı Hıristiyan medeniyetini yok etmek ve dünyanın kontrolünü ele geçirmek için devrimleri kışkırtmada kaydettikleri ilerlemeyi bildiren Yahudi büyüklerinin doğrulanmayan bir toplantısını anlatıyordu. Buna karşılık ADL, Twitter üzerindekilerin eski hikayeleri anlattığını ve Musk’ın eski yahudi düşmanlıklarını hatırlatmak için antisemitislerin eline büyük bir megafon verdiğini söylüyor.

Twitter üzerinde #BanTheADL etiketi Musk devraldıktan bu yana trend olup duruyor. ADL, “Karalamaya Karşı İş Birliği (Anti-Defamation League)” kelimelerinin baş harfleri. Bu bir sivil toplum kuruluşu. Yahudi İftiraya Karşı Mücadele Birliği olarak adlandırılıyor. ADL, ABD'de 1913’te, işçilerinden birini öldürmekten mahkum edilen Yahudi fabrika müdürü Leo Frank’ın duruşması sırasında kuruldu. Georgia Valisi John Slaton, Frank’in ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına çevirdikten sonra Frank linç edildi. O zamandan bu yana ADL, antisemitizmle mücadele etmeyi ve “sadece Yahudiler için değil tüm insanlar için adaleti” güvence altına almayı amaçladığını söylüyor.

Musk daha önce ADL’yi, X'i ”yok etmeye” çalışmakla suçlamış ve dava etmekle tehdit etmişti. X’in gelirindeki yüzde 60′lık düşüşten ADL’yi suçlamıştı.

Anti-Defamation League CEO’su Jonathan Greenblatt ise X’e şöyle yazdı:

Antisemitizmin Amerikada patladığı ve dünya çapında dalgalandığı bir zamanda Yahudi karşıtı teorileri teşvik etmeyi birinin nüfuzunu doğrulamak ve onaylamak için kullanması, tartışılmaz derecede tehlikelidir. #NeverNotNow”

Netanyahu: Kontrol ettim, sen ABD'nin başkanı değilsin ama öyle olduğunu varsayalım

Netanyahu ile Musk'ın panelimsi görüşmesinden çok ilginç notlar vardı. Bunlardan bir tanesi, Musk'ın hedefi tersine çevirmesi. Yani aslında terlemesi gereken kişi, nefret söylemlerinin yayılmasına izin verdiği için Musk olmalıydı ama Musk (zaten zeki bir insan) tam tersine Netanyahu'yu terletti.

Musk, Netanyahu'ya İsrail'de yargıya "reform" adı altında yaptığı müdahaleyi sordu. Bunu sorarken de, Tesla fabrikası dışındaki protestoculara ve bizzat Tesla çalışanlarının tepkilerine değindi. Netanyahu görüşmesi gündeme geldiğinde, şimdiye kadar aldığı en olumsuz tepkileri aldığını belirtti.

Netanyahu ise İsrail'in hükümet organları arasında "denge" olarak adlandırdığı şeyi yeniden kurmaya çalıştığı iddiasını anlattı. Daha komiği, her türlü değişikliğin bir "uzlaşı" ile olmasını istediğini söyledi.

Yasama-yönetim-yargı (3Y) türü tüm ipleri eline almaya çalışan devlet başkanları gibi, Netanyahu da, yargıçlara kafayı takmış. Seçilmemiş olan yargıçların hükümetin yerini aldığını iddia ederek, "Bu tam demokrasi değil" diyor ve yargıçların seçim yöntemini düzelteceğini anlatıyor.

CNN'e bakarsanız, Netanyahu antisemitist ifadelerin yayılmasını önlemesi için Musk'a yalvarmış. Allah allah, bu bizim bildiğimiz "yukarıdan bakan" ifadelerine neden benzemiyor?

Ama bence bu görüşmeden en ilginç not şuydu; Netanyahu konuşmasında, Musk'ın ABD başkanından daha güçlü olduğunu ima etti. Şöyle dedi: "Eşim Sara'ya 'Bu adam gerçekten neden bahsettiğini biliyor' dedim, 'O, zamanımızın Edison'u' dedim. En son kontrol ettiğimde ABD'nin başkanı değildin ama öyle olduğunu varsayalım."

Musk'ın cevabı şöyle: Resmi olarak değil

Başkan Netanyahu şöyle devam etti: Resmi olarak değil. Tamam, demek sen resmi olmayan başkansın.”

Musk Media Matters'a dava açtı

Elon Musk'ın bugünlerde uğraştığı diğer bir konu da, Media Matters'a açtığı dava. Yukarıda belirttiğimiz IBM ve Apple'ın başı çektiği reklamveren çekilmesi sonrasında Musk, X'teki Yahudi karşıtı ve Nazi yanlısı içeriği vurgulayan analizi nedeniyle izleme grubu Media Matters'a dava açtı.

Musk, Media Matters'ı, X'te aşırılık yanlısı içeriğin yanında reklamları gözüken firmaların imajının kötü olacağı yorumları nedeniyle suçluyor ve grubun test metodolojisinin gerçek kullanıcıların siteyi nasıl deneyimlediğini temsil etmediğini iddia ediyor. Şöyle diyor:

Medya Matters, bilerek ve kötü niyetle, X Corp'un sosyal medya platformunda Neo-Nazi ve beyaz milliyetçi yanlısı içeriğin yanı sıra reklamverenlerin paylaşımlarını gösteren görüntüler üretti ve daha sonra bu üretilmiş görüntüleri resmetti. Sanki bunlar tipik X kullanıcılarının platformda yaşadıkları şeylermiş gibi.

Media Matters, hem bu görüntüleri hem de bunun sonucunda ortaya çıkan medya stratejisini, reklamverenleri platformdan uzaklaştırmak ve X Corp'u yok etmek için tasarladı.”

Musk, Media Matters sayfasında yer alan analiz için tedbir kararı istiyor. Media Matters'ı X'in reklamverenlerle olan sözleşmelerine müdahale etmek, ekonomik ilişkilerini bozmak ve X'i hukuka aykırı bir şekilde kötülemekle suçluyor.

Buna karşılık X CEO'su Linda Yaccarino, Musk'ı doğruladı:

"Beni tanıyorsanız, gerçeğe ve adalete bağlı olduğumu bilirsiniz. İşte gerçek... X'teki tek bir gerçek kullanıcı bile Media Matters'ın makalesindeki içeriğin yanında IBM'in, Comcast'in veya Oracle'ın reklamlarını görmedi."

Musk 18 Kasım'da ikinci bir dava açacağını da duyurdu ve pazartesi dava açıldı. "İfade özgürlüğünü savunmak için X'in yanında yer alın" başlığı ile duyurduğu 2.davayı dolandırıcılık üzerine kuruyor. Grubun bir test hesabı oluşturduğu ve aşırılık yanlısı içeriğin yanı sıra büyük bir marka için bir reklam yayınlayana kadar hesabı yenilediğini, kendi loglarından tespit ettiklerini söylüyor. Bu yan yanalığın ancak 13 kere meydana geldiğini ve aynı gün X'in 5,5 milyar gösterimi içinde toplam 50 görünüm aldıklarını belirtiyor.

Davanın açılmasının ardından Texas Başsavcısı Ken Paxton, Media Matters'ı X hakkındaki içerik çalışmasının Teksas yasalarına göre "potansiyel dolandırıcılık faaliyeti" teşkil edip etmediğini belirlemek için araştıracağını duyurdu ve grubu, "kamusal alanlara katılımı azaltarak özgürlüğü sınırlamaktan başka bir şey istemeyen, radikal sol örgüt" olarak nitelendirdi.

2004 yılında kurulan Media Matters, muhafazakar yorumculara ve medya kuruluşlarına yönelik eleştirileriyle tanınıyor. Kendisini, kar amacı gütmeyen "ABD medyasındaki muhafazakar yanlış bilgileri kapsamlı bir şekilde izlemeye, analiz etmeye ve düzeltmeye adanmış ilerici bir araştırma ve bilgi merkezi" olarak tanımlıyor.

Davayı ve X’in loglarını merakla takip ediyoruz.

Füsun Nebil Kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST).

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

NetGSM olayına baktık: BTK Turkcell’e laf geçiremiyor mu?

NetGSM ya da başka bir MVNO firma güçlenirse, abonelerini yarın Turkcell'den alır, daha uygun servis fiyatı veren başka operatöre geçer. Turkcell'in ya da ülkemizdeki diğer iki operatörün algıladığı en büyük tehdit bu

Rekabet Kurumu, 3 Aralık’ta Google'dan sözlü savunma alacak

Google dışı siteler, reklamın neye göre dağıtıldığını ve hatta kendi payına ne kadar düştüğünü bilmiyor. Google bu paylaşımın siteye yönelik yüzde 68 olduğunu söylüyor ama şeffaf bir hesap göremiyoruz. Google ne söylediyse o

Teknopolitik: Teknolojinin izinde, dünyanın yeni düzeni

Teknopolitika ve askeri güçler arasında derin bir ilişki vardır; teknoloji hem bir araç hem de askeri etkinliği, stratejik kararları ve küresel politik dinamikleri etkileyen bir güç alanı olarak hizmet etmektedir

"
"