03 Mayıs 2023

Kılıçdaroğlu’na, söylemediği şeyleri söyleten (Deep Fake) videolar mı geliyor?

Biliyorsunuz, Kemal Kılıçdaroğlu sürekli mutfağından yaptığı samimi videolar ile mesaj veriyor. Muhtemelen, Kılıçdaroğlu'na söylemediği şeyleri söylemiş gibi gösterecekler

Seçimlere doğru hızla gidiyoruz. Kalan süre 2 haftadan aşağıya düştü. Hepimiz pür dikkat neler olduğuna bakar ve özellikle sosyal medyada trollere dikkat ederken, dün gece Kemal Kılıçdaroğlu şöyle bir tweet attı.

 Tabii ki hemen herkes neler olduğunu tartışmaya başladı. Mesajın ilginç kelimeleri "Dark Web", "Cambridge Analytica" ve "yabancı istihbaratın eline düşmek" idi. Bunları çoğu kere anlattık ama "14 mayıs seçimi" çerçevesinde yeniden anlatalım.

Kılıçdaroğlu, bu mesajı ile son yıllarda tüm dünyadaki seçimlerde görülen bir takım olaylara işaret ediyor. Bunları dayandırdığı detayı açıklamadı ama bu tür bilgileri geçen yıldan bu yana yazıyoruz.

Cumhuriyet Tarihinin en büyük fişleme skandalı

2022 haziranında CHP Bilişimden sorumlu Başkan yardımcısı Onursal Adıgüzel Fahrettin Analytica Skandalı adını verdiği bir açıklama yaptı. Bu açıklamada operatörlerden şu verilerin "Abone Deseni" adı altında istendiği bilgisi vardı.

 

Bu veriler yani "Abone Deseni" muhtemelen büyük operatörler tarafından halen sağlanıyor. Ama bu büyük operatörlerin dışında kalanlar mahkemeye gittiler. BTK bu bilgileri "milli güvenlik" bahanesi ile istediği için dava uzun süre kamuoyuna açık değildi. Sonuçta mahkeme, BTK'ya bu verilerin istenme amacını sorunca, dava ortaya çıktı.

1 yıldan bu yana BTK bu verileri neden istediğini açıklamıyor ama bu sefer "Log Deseni" adıyla başka verileri (kullanıcının girip çıktığı siteler vs) istiyor.

Her iki "Desen" de, BTK'nın asıl fonksiyonu olan "daha kaliteli ve ucuz, rekabete açık telekomünikasyon hizmetlerini sağlamak" ile alakasız bilgiler talep ediyor. Bu açıdan Edward Snowden'in isyan ederek, ülkesini terk etmeye göze aldığı olayın aynısı.

Aile filtresi

Bu arada geçen yıl ortaya çıkan diğer bir olay da BTK'nın yeni internet abonelikleri için filtreleri mecbur bırakması oldu.

BTK bu konudaki talimatını kullanıcılardan izin almadan sessiz sedasız mecbur kılmış. Oysa 2010 yılında bu filtreleri BTK'nın altında o zaman var olan TİB ortaya çıkardığında, Taksim'de 50 bin kişi protesto yürüyüşü yapmış ve filtreler ortadan kalkmıştı.

 Bu filtreler ne işe yarıyor derseniz, bant genişliğinden farklı bir olay bu. Aynen Tayyip Erdoğan ana akım TV kanallarına 32 saat çıkarılırken, Kemal Kılıçdaroğlu'nun sadece dakika yani 32 dakika çıkarılması gibi bir şey. Filtreye taktığınız muhalif site, bu filtreyle internet kullanılan evlerde gözükmez olur. İnternet erişim engellemenin diğer bir yolu. Kolay yolu.

Altun "Neyin önünü almaya çalıştığınızı çok iyi biliyoruz" dedi 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Kemal Kılıçdaroğlu'nun tam gece yarısı 12:00'de attığı tweet'e 1 saat 40 dakika sonra aşağıdaki mesajla cevap verirken, ilginç bir şekilde "neyin önünü almaya çalıştığınızı iyi biliyoruz" diyerek, bir şeyler yapmakta olduklarını ima etti.

Demirtaş da manipülasyona karşı uyaran çok sayıda tweet yayımladı 

Bugün Demirtaş da manipülasyon ve algı operasyonları beklediğine dair tweet'ler yayımladı. 

 Neler yapılabilir?

Murat Yetkin CHP yetkilileri ile konuştuğunu belirterek, Kemal Bey'in bahsettiği "son 10 gün girişilecek pis işler" kapsamında bahsettiği konular şunlar;

Deep Fakeve Cambridge Analyticabenzeri sistemleri birlikte kullanarak sahte video ve ses kayıtları” üretileceği
Derin Web” üzerinden, yurtdışından çok sayıda hackerkiralandı. Muhalefete yönelik DDoSsaldırılarıyla eleştirel ve muhalif sitelerin engellenmesi, iktidar yanlılarının da öne çıkarılması kampanyası hazırlandı.

Yukarıda bahsettiğimiz aile filtresi ve kişisel veriler bunların içinde olan konular.

Deep Fake (derin sahtekarlık)

2016 yılından bu yana deepfake konuşuyoruz. Giderek geliştirildi ve tek bir resimden video üretmeye kadar gitti. Dünya ülkelerinde de seçimlerde çoktan kullanıldı.

Biliyorsunuz, Kemal Kılıçdaroğlu sürekli mutfağından yaptığı samimi videolar ile mesaj veriyor. Muhtemelen, Kılıçdaroğlu'na söylemediği şeyleri söylemiş gibi gösterecekler.

Kılıçdaroğlu dikkat ederseniz, "yabancı istihbarat" kurumları diyor. Benim de aklıma hemen yakın coğrafyadan ve Erdoğan'ın yakın olduğu çevreden bir örnek geldi.

 Geçen yıl Rusya, Ukrayna'yı işgal ettikten kısa bir süre sonra, yukarıdaki tweet'ten göreceğiniz gibi, Ukrayna Başkanı Zelenski'nin sahte videosu ortaya çıktı. Bu video kaldırıldığı için paylaşamıyoruz ama özetle kendi askerlerine silahlarını bırakmalarını ve Rusya'ya karşı mücadele etmeden, teslim olmalarını söylüyor gibi gözüküyordu.  Ukrayna İstihbaratı hemen bir tweet ile olayı açıkladı:

 Geçen salı günü, ABD'deki siber güvenlik konferansındaki bir panelde konuşan Kiev'deki FBI yetkilisi ve Ukrayna'nın kendi siber güvenlik başkanı, Rusya'nın Ukrayna işgali ile ilgili olarak siber alanda neler yaptığını anlattılar. Bunların arasında ddos saldırılar, veri sızdırmalar, internet şebekesini çökertmek, elektrik şebekesini çökertmek gibi pek çok şey var. Ama Rusların asıl başarılı olduğu alan propoganda ya da başka şekilde söylersek, dezenformasyon.

Google'un siber tehdit ekibinin de geçen ekim ayında yayınladığı rapor aynı şeye işaret ediyor.

ABD'de 18 nisanda 2 Rus ve onlara bağlı çalışan 4 Amerikalının, 2020 seçimlerini manipüle etmek için komplo kurduklarını açıkladı. Bunlardan Rusya Küreselleşme Karşıtı Hareketi Kurucusu Aleksandr Viktorovich Ionov, ABD'de çeşitli azınlık gruplarını fonlarken, bir yandan da 200'e yakın sitenin ve binlerce sosyal medya hesabının kurulmasını sağlamış.

dDOS saldırıları?

Bu da olayın başka bir boyutu. Seçim günü partiler, sandık başlarındaki üyelerinden sonuçları alarak kontrol eden bir sistem oluşturmuş durumda. Bu sistemlere saldırı yapılması tahmin edilen bir durum. Kılıçdaroğlu'nun "derin web" dediği de muhtemelen böyle bir olaya işaret ediyor. O gün hedefi bırakın, 2017 yılında Garanti Bankası'na yapılan gibi bir saldırı yapılsa bile internetin tamamı etkilenebilir ve veri aktarımı sıkıntıya düşebilir.

"Paralel seçim merkezi"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkekin açıkladığı, İçişleri Bakanlığının Yüksek Seçim Kuruluna paralelbir seçim takip yapısı kurmak istediği iddiası için de şunu belirtelim. AKP bunu ilk defa yapmıyor. 2007 ve 2011 seçimlerinde Turkcell altyapısı ile takip ettikleri, daha sonra AKP binasına sistem kurdukları iddiaları hep var. Bu sefer açıklanan bunun dışında İçişleri Bakanlığının kendisi için yaptığı olabilir. Bu ne işe yarıyor derseniz, muhtemelen boşluk olan yerleri anlamaya ve anında hareket etmeye olabilir.

Durum umutsuz mu?

Aksine, durum AKP'nin son derece rahatsız hissettiğini yani kaybettiğini gördüğünü gösteriyor. Dolayısıyla AKP yönetiminden memnun olmayan herkesin daha büyük bir güçle;

  1. Seçim öncesi kendisinin ve çevresindekilerin seçmenlik durumunu kontrol etmesi
  2. Oyunu kullanması
  3. Oyunu kullandığı sandığı koruması (görev sahibi olması gerekmiyor, orada bulunmak da önemli)
  4. Sayım sırasında mutlaka orada olması ve ıslak imzalı tutanağın resmini çekmesi
  5. Seçim sonrası gelişmeleri takip etmesi gerekli. Çünkü geçmiş 20 yıl hayatımızdan pek çok güzel şeyi yok etti. Bunları geri almanın zamanıdır.

Yazarın Diğer Yazıları

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir

Mahalli yönetim seçimlerin analizi (I)

Ekonomisi ve diğer tüm alanları güzel bir ülkede yaşamak istiyorsanız "cahil halk" retoriğinden kurtulun, iyi bir yurttaş olarak seçim kanunlarını, siyasi parti kanunlarını ve de ilgili mevcut gelişmeleri vs. yakından takip edin. En önemlisi gerçek verilere güvenin. O zaman "yine mi" mutsuzluğunu yenmek mümkün olur