17 Eylül 2015

Göçmenlerden şikayet eden Avrupa'da silah fuarı açıldı, baskıcı rejimler resmi davetli!

İngiltere'deki fuara çocuk asker kullanan rejimler özel olarak davet edildi, Suudi Arabistan en büyük alıcı durumunda

Bodrum sahillerine minicik naaşı vuran Aylan'a üzülmeye devam ediyor ve Göçmenlerin Avrupa'ya doğru gidişleri sürüyorken, Macaristan'dayken TV ekranlarına konuşan 13 yaşındaki Talat'ın sözleri kulaklarımda çınlıyor "Siz savaşı bitirin, biz Avrupa'ya gelmeyiz". Ama durum pek böyle gözükmüyor, savaşı bitirmeye kimsenin niyeti yok çünkü hayli kazançlı bir endüstriden bahsediyoruz.

Avrupa göçmenleri ne yapacağını tartışadursun, Avrupa'nın demokrasisiyle en çok övünen ülkesi İngiltere'de silah fuarı açıldı ve üstelik Bahreyn, Mısır, Suudi Arabistan gibi ülkeler İngiltere devletinin resmi davetlisi durumundalar. İngiliz Guardian gazetesinde yer alan habere göre [1] bugün kapıları açılan ve dünyanın en büyük silah fuarlarından birisi olan etkinliğe Türkiye de özel davetli[2].

Fuara 1500'den fazla firma katılıyor ve 40 kadar ülkenin pavyonu bulunuyor. DSEI (Defence and Security Equipment International) Silahları Fuarı, "insan hakları" diye etrafı suçlayan İngiltere'nin en önemli endüstrilerinden birisini temsil ediyor. Şöyle bir bakarsak; 350.000 kişinin çalıştığı ve yıllık 7 milyar £'lık (yaklaşık 33 milyar TL ya da 11 milyar $) bir sektörden bahsediliyor. Bu rakamın içindeki, 100.000 kişi de doğrudan silah ticaretini yapan tüccarlar ve yanlarında çalışanlar.. 

Yani neymiş!!! Bu hikaye bitmez… Aylan bir kumsalda yüzüstü çakılır kalır, hep birlikte üzüntüyle bu sahneye bakarız ama tam da bu göçmenlerin "siz savaşı durdurun biz Avrupa'ya gelmeyiz" dediği bir dönemde, İngiltere herkesin gözü önünde bu fuarı açıyor ve üstelik en baskıcı rejimleri de özel olarak ve hükümet olarak davet ediyor. Çocuk askerler kullanan ülkelerin de çağrıldığı fuara, Angola, Azerbaycan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Irak, Katar, Kolombiya, Mısır, Pakistan, Suudi Arabistan, Ukrayna, Umman ve Türkiye'nin aralarında olduğu 61 ülke resmi davetli durumunda. Bunlardan Suudi Arabistan tek başına açık ara en büyük alıcı olarak tanımlanıyor. 

Bu yılın fuarının, İngiliz hükümetinin Orta Doğu'ya silah satışını arttırma kararı verdiği bir döneme denk geldiği belirtiliyor. Bunun ilk işaretlerinden birisi İngiltere kendi kraliyet ordusu RAF için yapılmış olan 250 Kg'lık Paveway IV bombaları bu yaz Suudi Arabistan'a göndermesiymiş. Ayrıca Suudi Arabistan'ın saldırı uçakları filosu da İngiliz Tornado Eurofighter Typhoon ve USF F-15'lere sahip.

Konuyla ilgili olarak BBC'ye konuşan bir İngiliz yetkili ise olayı "İngiltere, kendi silah stoklarını azaltırken, Suudi Arabistan stoklarını yeniliyor" demiş. Anlaşılan İngiltere kendi stoklarındaki eski silahları birilerine kakalıyor ve/veya Ortadoğu'da yeni savaşlar için hazırlıklar yapılıyor. 

Suudi'ler malum bir süredir Yemen'deki asi gruplarla savaşıyor. Güya Birleşmiş Milletler de bu asi grupları insan hakları çerçevesinde destekliyor. Yaptıkları tek şey, sivil altyapıya saldırıların, savaş kurallarına aykırı olduğunu açıklamak. Kendilerini kutlarız, bu açıklama çok yararlı olmuş.



[1] DSEI weapons fair: authoritarian regimes descend on London

[2] Defence and Security Equipment International (DSEI) exhibition

 

Yazarın Diğer Yazıları

Elektronik seçimde hangi ülke, ne sorun yaşadı?

İlk etapta elektronik oylamanın, seçim süreçlerini kolaylaştıracağı düşünülebilir. Ancak geçmişte yaşanan örnekler, elektronik oylama sisteminde hile yapmanın mümkün olduğunu ve hile olmasa bile güven sorununu gösteriyor

Yapay zekâya hazırlıkta, işgücü dönüşümünün hangi noktasındayız?

Eylem planının kâğıt üzerinde kalmasının cezasını, ülkemizin bundan sonraki yıllarını yaşayacak olan vatandaşlar çekecekler. Bu arada, kâğıt üzerinden kalan eksik yapay zekâ stratejisini yazan çalışanlar grubu da, herhalde şimdi gidip, sadece kağıt üzerinde kalacak olan bir Siber Güvenlik Stratejisi yayımlayacak

Kısmi uygulanıyor ya da kaldırıldı: Elektronik oylama hangi ülkelerde var?

Elektronik oylama ilk etapta, çok avantajlı olarak düşünülse de en büyük endişenin hile ve siber saldırı olduğu anlaşılıyor. Bazı ülkeler erişilebilirliği ve verimliliği artırmak için e-oylamayı benimserken, diğerleri güvenlik ve şeffaflığı sağlamadaki zorluklar nedeniyle geleneksel yöntemlere geri dönmüştür

"
"