15 Kasım 2024

Fiberde ortak altyapı mı geliyormuş... muş…

Siz en iyisi ortak altyapıdan vazgeçin ve altyapı yapmanın önünü açın. Altyapı şirketleri artık istedikleri yatırımları yapabilsinler

T24'ün ekim başında düzenlediği yıllık etkinliğinin açılış konuşmasında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "fiber altyapıyı artık telekom firmalarından ayıracaklarını" söylemişti. Konuşması sonrasında soru sorma imkanı verilmediği için, biz de sorularımızı bir yazı ile iletmiştik.

Şimdi bu konuda ismi belirtilmeyen -herhalde yüksek- bir yetkili Reuters'a açıklama yapmış. Yazıda özetle, Türkiye'nin telekomünikasyon fiber altyapısını tek bir varlıkta birleştirmeyi düşündüğü kaydediliyor ve paragraf paragraf şunlar belirtiliyor:

(her bir paragrafın altına yorumlarımızı ve duyduklarımızı ekleyerek veriyoruz)

"Türkiye, ağını genişletmek için birleşik bir fiber optik telekomünikasyon kuruluşu kurmayı düşünüyor. Bu, pahalı altyapı yatırımları için ayrı bir yönetici oluşturulabileceği sinyalini veriyor. Türk yetkili, çalışmanın henüz erken bir aşamada olduğunu ve tüm seçeneklerin masada olduğunu söyledi.”

11 eylül 2024'te böyle bir toplantı yapıldığını biliyoruz. Ancak bu toplantıdan sonuç çıkmadığını ve katılımcıların ortak bir altyapı fikrine yanaşmadıklarını, o günden bugüne kadar da bir başka gelişme olmadığını, bu haberi yazmadan önce sektörün üst yöneticilerinden doğrulattık.

“Telekom altyapısının böyle bir şekilde konsolide edilmesi, Türkiye'nin geniş bant internet kullanımını ve hızını artırmaya yardımcı olabilir, daha küçük servis sağlayıcılarına fayda sağlayabilir ve ağın en büyük paydaşı olan Türk Telekom için bir zorluk oluşturabilir.”

Ulaştırma Bakanlığı, 2012 yılında aldığı kararla (ki tasarruf diyerek almışlardı) altyapı yapacak olanların (ki her birisi bölgeye göre 200 bin, 300 bin dolar düzeyinde para ödeyerek lisans alan 11 firma vardı) önce gidip Türk Telekom'a "Senin o bölgede fiber yatırımın var mı?" diye sorması gerektiğini belirtti. Türk Telekom ise o günden bu yana bu konuda zorluk çıkarmakla ve hatta bazı operatörlerce, soruya çok uzun süre (Hatta bir operatör 800 gün iddia etmişti) cevap vermemekle suçlanıyor. (Tabii bu arada hiçbir operatörün, hiçbir müşterisi hat bağlansın diye bu kadar süre beklemez)

"Ankara yıllardır telekom operatörlerinin fiber ağ genişlemesini hızlandırmak için daha fazla yatırım yapmasını talep ediyor. Şirketler ağı son on yılda yılda %3'ten biraz fazla büyüttüler ve yavaş ilerlemenin sebebini kısmen karmaşık izinler ve yüksek maliyetler olarak gösterdiler.”

Bu cümle gerçekten çok komik. Bu cümle ile Ankara (elindeki BTK isimli yüksek cezalar kesmeyi bilen, hatta lisans iptal edebilen regülatöre rağmen) yıllardır telekom operatörlerine daha fazla fiber yatırım yaptırtmayı beceremediğini mi ifade ediyor? Konuyu yakından bilmesek, "Ankara beceriksizliğini itiraf ediyor" diyeceğiz. Ama bize göre, bu altyapıyı bizzat engelleyen zaten Ankara.

“Türk Telekom, 2026 yılında sona ermesi planlanan imtiyaz sözleşmesiyle Türkiye'nin 577 bin kilometrelik (359 bin mil) ulusal fiber şebekesinin yüzde 78'inin sahibi ve bakımını üstleniyor. Türk Telekom ve Turkcell ülkenin varlık fonu tarafından kontrol ediliyor.”

Evet bu paragrafta “yukarıda kastettiğimiz konu” belirtilmiş. Bir tanesi fiber altyapının yüzde 78'ine sahip, diğeri ile de neredeyse yüzde 90'a ulaşan fiber altyapıya ulaşan 2 büyük şirket, bizzat devletin elinde. Yani Varlık Fonu kontrol ediyor. O zaman bir önceki paragrafta bahsedilen Ankara neden bu yatırımları bu şirketlere kendisi yaptırmıyor?

Türk Telekom'dan şikayetimiz sadece fiber kablolar da değil. "İnternet Değişim Noktası" denilen altyapı da engellendi. Bu bizim bölgesel güç olmamızı sağlayabilecek bir altyapıydı. Maalesef fırsat kaçtı.

“Daha küçük hizmet sağlayıcıları uzun zamandır yatırımların büyük ölçüde telekom hizmetleri de satan Türk Telekom tarafından değil, ortak mülkiyetli bir kuruluş tarafından yapılması gerektiğini savunuyor. 2010'ların ortalarında böyle bir kuruluş kurma çabası başarısızlıkla sonuçlandı.”

Binali Yıldırım, 2018'de Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, cafcaflı bir Ankara imza toplantısı yapmış ve küçük-büyük tüm operatörler "ortak altyapı" için imza atmışlardı. Aşağıda bu imza törenine dair fotoğrafı görüyorsunuz. En ortada o zaman başbakan olan Yıldırım ile Ulaştırma Bakanı olan Ahmet Arslan gururla duruyorlar.

Sonra ne mi oldu? hiçççç... Her şey "aynı tas, aynı hamam" formunda devam etti. Anlayacağınız bu, seçim öncesi bir propaganda etkinliği idi. Herkes birbiri ile görüştü, el sıkıştı, sohbet etti. Nokta.

Tamam da, o günden bu yana geçen 6 yılda fiber ne kadar arttı diye sorarsanız da, söyleyeyim, 150-200 bin km artmadı.

O nedenle, şimdi yeniden "Ortak Altyapı" denildiğinde, ben etrafıma bakıp, yeni bir propaganda çalışması kokusu alıyorum ve soruyorum: "Seçim mi yakın?"

“Türk Telekom'un Genel Müdürü, Eylül ayında bu öneriyi reddederek, bunun, imtiyaz süresi sona erdiğinde hükümete geri dönecek olan altyapı varlıklarını elden çıkarmayı amaçladığını söyledi."

Reuters haberindeki en akla yatkın konu bu; yani Türk Telekom bu ortak altyapı fikrinden oldum olası hoşlanmadı. AKP ise zaten hiç hoşlanmadı. Sonuçta internetin gelişmesini istemediklerini "Ayinesi iştir kişinin" atasözü eşliğinde görüyoruz.

Aşağıda da göreceğiniz internet hızları raporu bunun diğer bir delili. İnternet hız sıralamasında, eylül 2024 sonuçların göre dünyanın en hızlı sıralamasında, mobilde 108 ülke arasında 59. ve sabitte 159 ülke arasında 102. sıradayız.

Üstelik bu hızlar aylardır-yıllardır yerinde sayarken, kullanıcı başına gelirler, 2,5 yılda TL bazında 4 kat, dolar bazında yüzde 72 artmış.

Zaten Reuters haberi üzerine görüştüğüm kişiler de, bu konuda bir gelişme olmadığını ve olmayacağını ya da belki 2018’deki benzeri “bir amaç” olduğu için başlangıç gibi bir şey yapılabileceğini ama arkasının gelmeyeceğini söylüyorlar. Biz de "yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır" diyen siyasetçileri hatırlayarak, bu ifadenin daha doğru olduğunu düşünüyoruz.

Yine de yetkililere şunu söyleyelim; iyi bir şey yapmak istiyorsanız, ortak altyapı filan bırakın. Kimsenin anlaşacağı yok çünkü. O yolda “Kim ne kadar alacak, kim yatırım yapacak, kim elindekini nasıl verecek?” vs vs çok soru var. Siz en iyisi ortak altyapıdan vazgeçin ve altyapı yapmanın önünü açın. Altyapı şirketleri artık istedikleri yatırımları yapabilsinler.

Füsun Nebil kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı. (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST)

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Türksat üçe mi bölünüyor?

Şu ana kadar gördüğümüz şu; bilişim ve telekom alanında, AKP nereye elini attıysa, orası kurudu, duraklama devrine girdİ

Yapay zekâ çalışanları, ABD Kongre'sinden “ihbarcı koruması” sağlanmasını istiyor

ABD'deki yapay zekâ şirketlerindeki çalışanlar, teknolojideki ilerlemelerin mevcut yasa kapsamında yasal olarak ifşa edemeyecekleri tehditler oluşturduğunu savunuyorlar

ABD, Huawei'ye yapay zekâ çipi ihracatını engelleyemiyor

“Yarı iletkenler” dediğimiz çip setleri, silahlanma yarışının ve dolayısıyla ABD-Çin ticaret savaşlarının tam merkezinde yer alıyor. Bu “kendisi küçücük” bileşenler, füzelerden, elektrikli araçlara ve hatta çamaşır makinalarına kadar her şey için büyük işler görüyor

"
"