11 Ekim 2023

Canan Güllü: Siber zorbalıkta '0 212 656 96 96’ya başvurun

'Eğitim alanında geriye gidiyoruz, diziler genç kızlara yanlış mesajlar veriyor'

Bugün 11 ekim Dünya Kız Çocukları günü. Bu nedenle Hatay'da düzenlenen bir konferansa davet edildik. Aydın Doğan Vakfı tarafından 9.'sunun, Kız Çocukları Geleceği Yeniden İnşa Ediyor temasıyla ve Aydın Doğan Vakfı başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ tarafından düzenlenen konferans, 2015 yılından bu yana UNICEF, UNFPA, UN Women iş birliği ile oluşturulmuş ve bölgede yaşanan 6 şubat depreminin ardından, toplumsal ve ekonomik ilerlemede kritik bir etkiye sahip kız çocuklarının sağlığı, hakları ve esenliği için Hatay seçilmiş.

Konferansın hemen öncesinde Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ile karşılaştık ve tabii ki konu "Siber Zorbalık"a geldi. İnternetin/teknolojinin iyi yanları olduğu gibi, kötü yanları da var ve farkındalığı arttırmamız lazım. Bu nedenle kendisine ülkemizde genç kızlara yönelik olarak siber tehlike anlamında neler oluyor diye sordum. Söylediklerini videodan da izleyebilirsiniz ama bir kaç önemli hususu metin olarak da verelim;

'Siber zorbalık konusunda darda kalan 0 212 656 9696'yı arasın'

Canan Güllü, genç kızlarımızın bilgilendirilmesi konusunda teknolojinin ilerlemesine, ebeveynler, öğretmenler ya da ülke olarak ayak uyduramadığımızı, geride kaldığımızı belirtiyor.

Genç kızların korumasız kaldığı konu şu; internet üzerinden kandırılarak, tacize uğrayabiliyorlar ve hatta sonrasında da resim ya da videolar üzerinden şantajla, ilişkiye zorlamakla ve hatta dolandırıcılıkla karşılaşabiliyorlar.

Bizzat flört ettikleri erkeklerden bu tür bir tehdit alabildikleri gibi, hiç tanımadıkları insanlar da bilinçli olarak genç kızlara ulaşmaya çalışıyor. Bunlardan bazıları kendisini aynı yaşta gösteren ama aslında yaşı çok büyük olan erkekler olabiliyor. Ve de telefonlara sızan hackerlar da başka bir tehdit --ki Canan Hanım Covid döneminde İzmir'de tek bir hacker'ın siber zorbalığına uğramış 42 farklı kadın olayını da anlattı.

Özellikle de kapalı bir aile yapısında, genç kızlar böyle bir sorunla karşılaştıklarında ne yapmalılar, nereye gitmeliler? Ebeveynler, öğretmenler ya da bizzat genç kız bu tehlikeden korunmak için ne yapmalı? İşte Canan Hanım bu konularda cevaplar verdi.

Sosyal medya platformları (Meta, Tiktok gibi) ile protokol imzaladıklarını belirten Canan Hanım, kendi kurdukları acil yardım hattına başvurulmasını tavsiye ediyor; 0 212 656 9696.

Doğan Holding döneminde Hürriyet Gazetesi bünyesinde kurulan bu yardım hattı günümüzde Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu tarafından işletiliyor. Bu numaraya ev içi şiddet ve istismara uğramış genç kızlar, Meta, Instagram ya da Tiktok üzerinden şantaja maruz kalanlar, fotoğrafları, videoları yayınlayanlar başvurabilir.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu derhal bu platformların kendilerine sağladığı özel hatlar üzerinden video ve fotoğrafları 1 saat içinde kaldırtabiliyorlar.

Canan Güllü, sadece fotoğraf kaldırılması değil aynı zamanda siber suçlar hakkında davaların açılmasını da sağladıklarını ve korunma yöntemlerini anlatabildiklerini belirtiyor. Bu numara üzerinden temasa geçilmesini tavsiye ediyor.

Genç kızlar, ebeveynler ve öğretmenler nelere dikkat etmeli?

Güllü, Unicef ile yürüttükleri bir projeden bahsediyor. Yaşı büyük genç insanların ya da daha orta yaşlı insanların genç kızları tuzağa düşürme yöntemlerinin değiştiğini belirtirken şunları söyledi :

"Eskiden Türk filmlerinde izlerdik, gazoza ilaç atarlardı şimdi teknolojiden mesaj atıyorlar. Bu anlamıyla da biz bu dijitalde bu istismarın önüne nasıl geçebiliriz. Düşündük ve yapay zekanın dünyada hüküm sürdüğü bir noktada Facebook'ta kayıt alırken göz bakışından kişinin yaşını belirleyen bir sistemin hayata geçirilmesini istiyoruz. Meta bizden her dönem çözüm toplantıları istiyor ve son önerdiğimiz buydu. Yapay zekanın yaşı ortaya çıkarması ve en azından bu mesajlaşma olayında çocuğun yaşıtı olmadığı biriyle mesajlaştığını anlaması iyi olurdu."

Güllü, Sivil Toplum Örgütü olarak cep telefonu yaşının tartışılması gerektiğine inandıklarını belirtiyor.

Ayrıca, teknik açıdan önemli olan bu aleti doğru kullanmayı, kullanım noktasında tehlikelerin neler olduğunu bilmeyi ve zararlar karşısında hukuki yola başvurmayı öğrenmemiz gerektiğini belirtiyor;

"Hepimizin ayıptır falan komşum duymasın, çevre arkadaşım duymasın değil. Bu konuda gördüğümüz zararın asgariye indirilmesine çalışalım. Tekrar ediyorum eğer darda kaldıysanız yine bizi arayacaksınız: 0212-656 9696. "

'Eğitim alanında geriye gidiyoruz, diziler genç kızlara yanlış mesajlar veriyor'

Güllü ülkemizde eğitim alanında geriye gittiğimiz bir dönemi yaşadığımızı belirtirken, diziler tarafında sürekli kız çocuklarına yanlış mesajlar verildiğini, bir şeylere özendirildiklerini ve sokağın aslında olmayan, hayal dünyası bir halinin sunulduğunu belirterek, bu alanda da karşılıklı işbirliği gerektiğini söylüyor.

Ekonomik sıkıntılar içinde yaşayan yüz binlerce genç kız varken, bu sürecin içinde batağa batmadan geçmek gerektiğini, battıktan sonra geri dönememenin çaresizliğinden intihara sürüklenen birçok vakayla karşılaştıklarını belirtiyor. Son olarak şunu söylüyor;

"Ben diyorum ki bu hayatı hepimiz yaşayalım ama yaşarken daha sağlıklı bireyler olarak öğretmeninden ebeveynine, sokaktaki eczacısından marketine, hepimize daha insancıl daha eşitlikçi ve daha doğru bakış açısını yansıtabilecek ama teknolojiyi de hayatımızdan eksik etmeyeceğimiz bir dünya diliyorum. herkese teşekkür ederiz."

Güllü ile söyleşiyi buradaki videodan izleyebilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları

TikTok konusunda dünyada ne oluyor, Türkiye'nin TikTok macerası nereye gider?

IDN kurmak çok çok önemli. Bunu 20 küsur yıldır yazıyoruz. Ama TikTok'u engellemek için bir IDN kurmaya ihtiyaç yok

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir