17 Ağustos 2023

Beklenen 7+ şiddetindeki İstanbul depremi yaklaşırken: Haberleşmede ne durumdayız?

BTK ile AFAD'a ve uydu haberleşmeyi gerçekleştiren Türksat'a soru gönderdik. Gelen cevapları yayınlayacağız, cevap yollamazlarsa da onlar adına biz, neler olduğunu siz okurlarımıza; yani deprem vergilerini telefonlarıyla ödeyen vatandaşlara anlatacağız

Bugün bir dosyaya başlıyoruz.

Adı "Beklenen 7+ şiddetindeki İstanbul depremi yaklaşırken: Haberleşmede ne durumdayız?"

Biz olayın haberleşme tarafına bakacağız. Diğer deprem yazıları için deprem dosyasına bakabilirsiniz.

Bu dosyaları hazırlamamızın nedeni hem konuyu sıcak tutmak hem de farkındalığı arttırmak. Ülkenin yönetimine seçilenler olsa da onları yönlendirmek ve gereken tedbirleri aldırmak bizim de üstümüze düşen görev. Aksi takdirde sorunları yaşayan bizler oluyoruz. Kahramanmaraş depremi sonrasında hepimizi kahreden düzeydeki haberleşme sıkıntısını biliyorsunuz. Bunun önlenmesi ya da minimum düzeye indirilmesi mümkün.

Üstelik bu sıkıntıyı ilk defa değil, bir defa daha yaşadık. Her depremde aynısını yaşıyoruz. Arkasından da operatörler günah keçisi olarak öne sürülüyor. Peki devlet, AFAD, BTK, Ulaştırma Bakanlığı ve ilgili herkes, her kurum ve tabii ki operatörler üzerlerine düşeni yapıyorlar mı ya da ne kadar yapıyorlar?

BTK ile AFAD'a ve uydu haberleşmeyi gerçekleştiren Türksat'a soru gönderdik. Gelen cevapları yayınlayacağız, cevap yollamazlarsa da onlar adına biz, neler olduğunu siz okurlarımıza; yani deprem vergilerini telefonlarıyla ödeyen vatandaşlara anlatacağız. Ki, neler olup bittiğini fark edelim ve yapılması için gereken baskıyı sağlayalım. 

Haberleşmeye destek yapıldı mı?

Kahramanmaraş depreminde yaşadığımız "haberleşme sıkıntısı" İstanbul için çok daha önemli. Kısa bir süre önce Prof. Dr. Celal Şengör, oturduğu evin sağlam olmasına rağmen deprem nedeniyle İstanbul'dan taşınmayı düşündüğünü belirtmiş ve gerekçesini şöyle anlatmıştı:

“Çünkü depremden sonra İstanbul'un ne hale geleceğini biliyorum. Tabii ki, bütün İstanbul yerle bir olmayacak. 60-70 bin bina tamamen çökmese de yıkılacak. Kurtarma çalışmaları için sokaklara girilemeyecek. Kente giren çıkan yolların önemli bir bölümü kullanılamaz hale gelecek, ortaya çıkacak kaos ortamında sağ kalanlar da günlerce belki haftalarca bloke olacak. Kentin elektrik, su, kanalizasyon ve doğalgaz alt yapısı da bitecek. İlk gün her yerde yangınlar olacak. İtfaiye enkaz altında kaldığı için, itfaiyeciler enkaz altında olduğu için, ya da enkaz altındaki araçlarına ulaşamadığı için yangınlara müdahale edilemeyecek.

Kent dışından yardım gelemeyecek. Bugün deprem bölgelerine giden yardım ve kurtarma ekiplerinin yüzde 60'ı İstanbul'dan gidiyor. İstanbul yıkılınca İstanbul'a zaten çok az ekip gelebilecek, gelenler de kente giremeyecek.

Yeni havalimanı dolgu zemine yapıldığı için muhtemelen hasar alacak ve bir süre kullanılamayacak. Birkaç gün içinde kentte açlık başlayacak. Yağmalar başlayacak. Bunu salgın hastalıklar takip edecek. Enkazlar uzun süre kaldırılamayacak. Kenti ağır bir koku saracak, nefes alınmaz hale gelecek.”

Prof. Şengör'ün öngörüleri ne kadar gerçekleşir bilemiyoruz ama biz de haberleşmede sıkıntı yaşanacağını öngörüyoruz. Çünkü, fiber altyapının ve baz istasyonlarının büyük bir kısmı İstanbul'da olsa da hep söylediğimiz gibi olması gerekenin ancak 10'da biri düzeyinde; yani yetersiz.

Haberleşme altyapısının çeşitlendirilmesi ve ortak altyapı kullanımı

Kahramanmaraş depreminden bir ay kadar sonra Cumhurbaşkanlığı’nın yayınladığı deprem durum raporuna (Sayfa 85) bakarsak şöyle öneriler var:

Burada yazılanları vurgularsak: 

  1. Rekabet gücünün arttırılması
  2. Bireylerin kaliteli iletişim hizmetlerine makul maliyetlerle erişebilmesi
  3. Haberleşme altyapılarının çeşitlendirilmesi
  4. Ortak altyapı kullanımı
  5. Kule tipi baz istasyonları
  6. Depreme dayanıklı noktalara baz istasyonu kurulumu
  7. Müdahele planı hazırlanması
  8. Bireysel uydu iletişimi

Bunları ben demiyorum, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı söylüyor.

Peki, o günden bugüne, raporun yayınından itibaren bir şeyler oldu mu? Yukarıda da belirttik; hem AFAD'a hem de BTK'ya sorular gönderdik. Başka yetkili yerlere de gönderecek ve durumu ortaya koyacağız. "Beklenen 7+ şiddetindeki İstanbul depremi yaklaşırken: Haberleşmede ne durumdayız?" dosyasını izleyin ve lütfen farkındalık ile gerekli mercilere başvurun.

Kahramanmaraş-Hatay depreminin maliyeti 2 trilyon TL

Konumuz haberleşme ama yine de olayın büyüklüğünü hatırlatmak istiyorum; 30 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz 17 Ağustos Marmara depremini anıyoruz. Daha kötüsü olmaz sanırken, resmi olarak 51 bin olarak duyurulan ama tahminen daha fazla insanımızı kaybettiğimiz 6 Şubat Kahramanmaraş depreminden de bu yana 6 ay geçti.

Marmara depreminden bu yana bir şey yapılmadığını Kahramanmaraş'ta gördük ama o günden bu yana acaba devlet kurumları yeni bir şeyler yaptılar mı? 

Yine Kahramanmaraş depreminden bir ay kadar sonra Cumhurbaşkanlığı'nın yayınladığı deprem durum raporuna şöyle bir tablo da görülüyor:

Bu tablodan, depremin 2 trilyon TL'lik (103 milyar dolar) hasar ve harcamaya neden olduğu 11 ilin, 2021'deki GSYH'a katkısı yüzde 9,8. Buna karşılık İstanbul'un katkısı yüzde 31. Yani İstanbul'da meydana gelebilecek bir depremin maliyetini varın düşünün.

Füsun Nebil Kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST).

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

NetGSM olayına baktık: BTK Turkcell’e laf geçiremiyor mu?

NetGSM ya da başka bir MVNO firma güçlenirse, abonelerini yarın Turkcell'den alır, daha uygun servis fiyatı veren başka operatöre geçer. Turkcell'in ya da ülkemizdeki diğer iki operatörün algıladığı en büyük tehdit bu

Rekabet Kurumu, 3 Aralık’ta Google'dan sözlü savunma alacak

Google dışı siteler, reklamın neye göre dağıtıldığını ve hatta kendi payına ne kadar düştüğünü bilmiyor. Google bu paylaşımın siteye yönelik yüzde 68 olduğunu söylüyor ama şeffaf bir hesap göremiyoruz. Google ne söylediyse o

Teknopolitik: Teknolojinin izinde, dünyanın yeni düzeni

Teknopolitika ve askeri güçler arasında derin bir ilişki vardır; teknoloji hem bir araç hem de askeri etkinliği, stratejik kararları ve küresel politik dinamikleri etkileyen bir güç alanı olarak hizmet etmektedir

"
"