19 Aralık 2022

"30 bin yazılımcı gitti" haberi kimin kişilik hakkını ihlal etti?

Davanın avukatına bakıldığında, "T.C. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi" olduğu görülüyor. Bu bir kişi değil, bir kurum. Dolayısıyla kişilik hakları nasıl ihlal edilmiş oluyor?

AKP, beğenmediği içeriği engellemek için 15 yılda 18 değişiklik yaptı. 2014'de yapılan büyük değişiklik "kişilik haklarının ihlali" başlığı altındaydı. Şimdi bir haberin çeşitli kanallardaki yayını buna dayalı olarak engelleniyor.

Haberin aslı, Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Başkanı Gönül Kamalı'nın Bloomberg'e verdiği ve "30 bin yazılımcının yurt dışına gitti" dediği söyleşi idi. Buradan Duvar, BirGün ve Diken gibi medya organlarının aynı haberi alıp, kendi yorumları ile yayınladığı görülüyor. İlginç olan haberin esas kaynağı olan Bloomberg engellenmemiş ama yukarıda bahsettiğimiz diğer 3'ü engellenmiş.

Biz de aynı haberi farklı kaynaklardan aldığımız bilgilerle yorumlayarak verdik. Özetle 30 bin yazılımcı rakamının mantıksız bulunduğunu yazdık ve Kamalı'nın haberinde anlatılan yurt dışına gidiş sorununun, YASAD üyesi olan firmalardaki "çok tecrübeli ve kalbur üstü yazılımcılar" olduğunu belirttik. Bugünlerde ülkemizin önemli yazılım firmalarının "kaliteli yazılımcı bulma" sorunu çok büyük.

Aradan geçen sürede görüştüğümüz diğer sektör kaynakları da benzer yorumlar yaptılar. Şöyle ki;

  1. YASAD Başkanı'nın da belirttiği üzere, mevcut ekonomik gelişmeler uzantısında firmaların gelirlerinde çok büyük artış olmamasına karşın, asgari ücret artışı ve enflasyon nedenleriyle, yerli firmaların ödeyebileceği maaşın sınırlı kaldığı ve kaliteli yazılımcıların talebini karşılayamadığı,
  2. Salgın sırasında evden çalışanların bazılarının kiralık evlerini bırakarak ailelerinin yaşadığı yerlere gittiği, dönüşte kiraların yükseldiği ve mevcut maaş düzeni ile bunun karşılanamadığı,
  3. Ülkenin mevcut hukuki ve yaşamsal koşullarının, genç insanları rahatsız ettiği, gelecek ve özgürlük endişeleri duydukları

gibi nedenler ile yazılımcıların yurtdışına gitmek için çabaladıkları ya da işlerinden ayrılarak, daha fazla para kazanma olanağı ile yurt içinden yurt dışına iş yaptıkları konuşuluyor. Bunlar, konuyla ilgili olsun olmasın, sektörün her toplantısında dile gelen konuşmalar, yorumlar.

Erişim engelleme dilekçesinde ne diyor? Hâkim ne karar veriyor?

Özetle, bu kadar yüksek sayıda olmasa da, yazılımcı firmalarımızın kaliteli çok sayıda yazılımcıyı kaybetme sorunu söz konusu. YASAD Başkanı’nın, sektör adına haklı olarak işaret ettiği husus bu. Ama bunu anlatan "30 bin yazılımcıyı kaybettik" konulu 3 medya haberine erişim engeli geldi.

Peki erişim engelleme hangi nedenle geldi? Karara bakıyoruz, şöyle diyor;

"Talep eden vekili Av. Mehmet GEDİKBAŞ 16.12.2022 havale tarihli dilekçesinde asılsız, genelleme yapılarak ve yanlış yorumlanarak kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesine neden olan bir iddiaya yer verilmek suretiyle müvekkilin kişilik haklarının ağır suretle ihlal edilmesi ve gerçeğe aykırı haber yapılması nedeniyle 5187 Sayılı Kanun gereğince cevap ve düzeltme hakkı verilmesini ve 5651 Sayılı Kanun uyarınca erişimin engellenmesi ve içeriğin yayından kaldırılmasını talep etmiştir."

Dilekçenin devamında, göç eden yazılımcı sayısının TÜİK ya da TCMB işbirliği ile hazırlanan sektör bilançoları çalışmasına göre, yanlış olduğu ve kamuoyunu yanlış yönlendireceği kaydediliyor.

Arkasından mahkemenin şöyle bir notu var;

"Yayınlanan haber içeriğinin de talep eden kurumun görev alanına giren bir işle ilgili olarak da asılsız bir bilginin verildiği değerlendirilmekle kurumun şerefi ve saygınlığını sarsacak, yanlış tanıtacak, zora sokacak bir ortama itecek her türlü davranışın kişilik haklarına saldırı olduğu anlaşılmış olup, söz konusu URL adresindeki haberin gerçeği yansıtmadığı ve talep edenin kişilik haklarını ihlal ettiği sonucuna varıldığından erişimin engellenmesi ve içeriğin yayından kaldırılması talebinin kabulüne,"

Tam "kurumun kişilik hakları mı var?" diye düşünürken, daha da ilginç bir paragraf geliyor;

"Talep eden vekilinin cevap ve düzeltme hakkı verilmesi talebi yönünden Hâkimliğimizce yapılan değerlendirmede ise, 5187 ve 5651 Sayılı Yasalar gözetildiğinde internet ortamında yapılan yayınlarla ilgili olarak düzeltme ve cevap metninin yayınlanmasına olanak veren bir hüküm bulunmadığı anlaşıldığından talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."

Peki bu haber kimin kişilik haklarının ihlali anlamına geliyor?

Şimdi yukarıda özeti verilen talep ve karardan anlaşılan 7418 sayılı ve kamuoyunda "Dezenformasyon Kanunu" olarak bilinen kanunla 5187 sayılı Basın kanununa gelen değişikliğe dair bir not var; yani gerçeğe aykırı haber.

Ancak cümlenin başında "müvekkilin kişilik haklarının ağır suretle ihlal edilmesi" şeklinde bir ifade var. Peki bu kişilik hakları ihlal edilen müvekkil kimdir?

Ayrıca bu müvekkilin kişilik hakları, acaba "30 bin yazılımcı göç etti" ifadesinden nasıl ihlal edilmiş oluyor?

Davanın avukatına bakıldığında, "T.C. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi" olduğu görülüyor. Bu bir kişi değil, bir kurum. Dolayısıyla kişilik hakları nasıl ihlal edilmiş oluyor?

Kaldı ki, yazılımcıların göçü konusunda Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi'nin fonksiyonu nedir? Web sayfasına baktığımızda gördüğümüz kadarıyla, Cumhurbaşkanlığına alınacak personel ve kariyerleri konusunda görevi olan bu bölüm, ülkedeki yazılımcıların kariyeri konusunda nasıl bir yetkiye ya da sorumluluğa sahiptir? Kendine vaziyetten görev mi çıkarmaktadır? 

Prof. Dr. Yaman Akdeniz: Bu tip bir müdahale de ifade ve basın özgürlüğüne ağır bir müdahaledir

Erişim engellemenin duyulması sonrasında yukarıda gördüğünüz Tweet'i atan "İfade Özgürlüğü Derneği"nden (İFÖD) Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Anayasa Mahkemesi'nin 1 yıl önce verdiği "pilot karar"a işaret ediyor ve şu soruları soruyor;

  1. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi kim ki kişilik hakları ihlal oluyor?
  2. Gerçek bir kişinin kişilik hakları mı incinmiş de Hakimlik karar veriyor?
  3. Bu haberlerden dolayı Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi incinmiş mi veya hangi kişilik hakları ihlal edilmiş?
  4. Basında yer alan haberleri engelletmek ve kaldırtmak ne demek?

Dolayısıyla, bir kamu tüzel kişisi olan Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisinin herhangi bir kişilik hakkı ihlal edilmemiştir. Bu tip bir müdahale de ifade ve basın özgürlüğüne ağır bir müdahaledir.

Güya AYM bir yıl önce pilot karar vermişti. AYM beklemeye devam ederken daha da vahim bir durumla karşı karşıyayız. Bu tip kararların Türkiye'de hâkimler tarafından verilebiliyor olması utanç verici bir duruma dönüştü.

Ekim 2021’de alınan “Pilot karar” için ocak 2022’de “gerekçe” açıklandığında, Prof. Akdeniz, erişim engelleme konusunda Anayasa Mahkemesinin pilot karar için 1 yıl beklemesinin bile anlamsız olduğuna işaret etmişti. Şimdi bırakın beklemeyi, 1 yılı da geçtik. Ama anlaşılan Anayasa Mahkemesi'nin kararı dikkate alınmadığı gibi, "bir garip hukuk" diyeceğimiz türden erişim engellemeler yolda, geliyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Yapay zekâya hazırlıkta, işgücü dönüşümünün hangi noktasındayız?

Eylem planının kâğıt üzerinde kalmasının cezasını, ülkemizin bundan sonraki yıllarını yaşayacak olan vatandaşlar çekecekler. Bu arada, kâğıt üzerinden kalan eksik yapay zekâ stratejisini yazan çalışanlar grubu da, herhalde şimdi gidip, sadece kağıt üzerinde kalacak olan bir Siber Güvenlik Stratejisi yayımlayacak

Kısmi uygulanıyor ya da kaldırıldı: Elektronik oylama hangi ülkelerde var?

Elektronik oylama ilk etapta, çok avantajlı olarak düşünülse de en büyük endişenin hile ve siber saldırı olduğu anlaşılıyor. Bazı ülkeler erişilebilirliği ve verimliliği artırmak için e-oylamayı benimserken, diğerleri güvenlik ve şeffaflığı sağlamadaki zorluklar nedeniyle geleneksel yöntemlere geri dönmüştür

Elektronik oylama makinaları (EVM) ve sorunları

EVM konusunda bağımsız denetimlerin veya erişilebilir kâğıt izlerinin olmamasının yarattığı endişeler varken, yazılım güvenlik açıklarının ortaya çıkması, kullanım zorluğu, dezenformasyon ile yanlış yönlendirme gibi sorunlar nelerdir?

"
"