Balondu, patladı, patlayacak… Derken bu hafta — özellikle çarşamba günü — kripto para endüstrisinde — başta Bitcoin olmak üzere Riplle dışındaki tüm diğer paralarda — büyük düşmeler meydana geldi [1]. Bitcoin fiyatına bakıldığında, aralığa nazaran yüzde 50 değer kaybı söz konusu. Peki sonra ne olacak?
Gerçi çarşambadan sonra bu paralar biraz toplandı ama herkes kripto para endüstrisine daha temkinli yaklaşır oldu.
Bugün hâlâ düşüşlerin arkasında Çin ve Güney Kore gibi ülkelerin düzenleyici ortamlarındaki sıkıntılar öne sürülüyor. Reuters Çin’in kripto para endüstrisine yönelik daha fazla kısıtlama getireceğini yazarken, Güney Kore’nin de bir kanun hazırlığında olduğu duyuluyor.
Ancak endüstri buna rağmen umutsuz değil. Bu alanda bazı düzenlemelerin yapılmasına kötü gözle bakmayanlar olduğu gibi, ulaşılan yeni düzeyin daha dengeli olduğunu açıklayan uzmanlar var. Hatta Coindesk araştırma direktörü Nolan Bauerle şöyle diyor:
"Bitcoin fiyatı düştüğünde, bu genellikle satıcıların başka bir kripto paraya geçtiğini gösterir. Genelde yüzde 25-40 aralığındaki bu büyük düşüşler, tüm zamanların en yüksek düzeyinden dengeli bir tabana doğru yöneliyor ve bu taban oluştuğunda, talep artarak yeni bir yukarı sıçramaya neden oluyor“
Geçen yıl yaşanan “FORK” yani Bitcoin’in bölünmesi olayı ile birlikte BTC (Bitcoin) ve BCH (Bitcoin Cash) toplulukları arasında ayrışma meydana gelmiş gözüküyor ve uzmanları bunun bu yıl daha da genişleyeceği düşüncesinde. Bitcoin fiyatındaki astronomik yükselmeye ve diğerlerinden çok farklı bir yerde olmasına karşın, bir çok uzman, 2018'de diğer kripto paraların daha öne geçeceği düşüncesinde.
2017 Bitcoin yılıydı - 2018 Ethereum yılı olacak
Ama başka yorumlar da var. 2017 yılı tüm kripto paralar için bir atılım yılı olmakla beraber bazı uzmanlar, 2018 yılının Ethereum yılı olacağı düşüncesinde. Bunu da “Bitcoin bu işin “DOS”u gibiydi, Ethereum ise “Windows’u, MacOS’u olacak” yorumuyla anlatıyorlar [2]. DOS malum, PC’lerin ilk çıktığı yıllarda, her komutu yazılı olarak verdiğimiz daha ilkel bir işletim sistemiydi. Bir nevi at arabası gibi düşünülebilir. Windows ise her işi kolaylaştıran ve PC’leri yaygınlaştıran işletim sistemi olmuştu. Bir nevi otomobil gibi düşünebilirsiniz.
Bu yorum doğru mu bilmiyoruz ama uzmanlar —ölçeklendirme sorununa rağmen— Ethereum’ın (ETH) artık daha fazla zemin kazandığı iddiasındalar. 2017’de ICO’ların bir büyük dalga haline dönmesinde Ethereum’un payı olduğu belirtiliyor. Bunda da Ethereum’un Windows ve Mac OS gibi binlerce geliştiriciye uygulama geliştirme şansı verdiğini hatırlatan kripto para sektörü uzmanlarından Jez San, tersine ICO sayısının artmasında Ethereum’a merakın arttığına da işaret ediyor. Yani karşılıklı olarak ICO ve Ethereumlar birbirini tetiklemiş gözüküyorlar.
Jez San Ethereum’a daha fazla şans verirken, BCH’nin doğmasına da neden olan “yüksek ücret” ve “uzun işlem süresi” şikayetlerini örnek gösteriyor. Akıllı sözleşmeler kullanan Blockchain’lerin daha şanslı olduğunu belirtiyor [2].
San, Bitcoin’cileri “elistist” olarak değerlendiriyor ve teknik bir çıkmaza gittiklerini iddia ediyor.
Ethereum, BlockChain teknolojisini kullanan açık kaynak ve dağıtık bir sistem. Ön yüzde, Bitcoin'e çok benzeyen ama "Ether" adı verilen bir elektronik para kullanıyor. Ethereum teknolojisi, özellikle, karmaşık fiziksel ve finansal tedarik zinciri prosedürlerini ve birden fazla taraf içeren mutabakat süreçlerini otomatikleştiren akıllı sözleşme uygulamalarını desteklemek üzere tasarlanmış durumda. İçinde "Uzlaşma" gibi çok sayıda son kullanıcı uygulaması da mevcut. Üstelik çok sayıda firma tarafından destekleniyor [3].
2018’de kripto para pazarında ne göreceğiz
Ana konu fiyatlardaki düşme olsa da, bu düşmenin işaret ettiği bir başka konu —önceki yazımızda da belirttiğimiz üzere— manipülasyonlar oluyor. Yani 2018’in en önemli konusu, Bitcoin ve diğer tüm paraların ticaretini yönlendiren kurumların (borsa) teknolojilerini daha iyi çalışmaları olacak.
Evet kripto para sisteminde müthiş bir altyapı var; BlockChain ama bunun güvenirliği sadece işlemlerle ilgili. Oysa 2017’de gördük ki, Dijital cüzdanlar tarafında sorun yaşanıyor. İlaveten manipülatif hareketleri engelleyici önlemler yok.
Kripto para endüstrisi, merkezi düzenlemelerden yani kontrol altına alınmaktan hoşlanmıyorsa, bu manipülasyonu engelleyici düzenlemeleri kendileri gerçekleştirmek zorunda.
Çünkü artan kullanıcı tabanı, hem mevcut altyapı açısından zorlayıcı. Hem de güvenlik açısından sorun taşıyor. En büyük kripto para borsalarından birisi olan Coinbase’in kullanıcı sayısının 2017’de yüzde 800 büyüdüğü raporlanıyor. Bittrex ve Binance gibi borsaların yeni kullanıcı almayı geçici olarak engellediği görüldü.
Ama ne olursa olsun, uzmanlar “kripto para fikrinin tuttuğu” görüşündeler ve 2018’de artık geri dönülemeyecek olan “kritik kitle” sınırının aşılacağına inanıyorlar.
Ülkeler ve düzenlemeler
Kripto para endüstrisinin kendisi yapsa da, yapmasa da, önümüzdeki günlerde bazı ülkelerde —belki çok sayıda ülkede— kripto paralara yönelik düzenlemeleri görüyor olacağız.
Ama daha ilginci, gitgide daha fazla ülkenin kendi kripto paralarını çıkardığını da görebiliriz. Rusya, Venezuela, Estonya şimdiden bu konuda bazı gelişmelerin olduğu ülkeler. 2018’de daha fazla ülkenin bu trene katılacağını öngörmek hayal olmaz.
Güvenlik… Güvenlik…
Siber suçluların, yeni teknolojilere hepimizden daha hızlı ve çok adapte olduğunu görüyoruz. 2017’de kripto para alanında pek çok hackleme olayı meydana geldi. 2018 yılında da benzer olaylar görülebilir. Bitcoin işlemlerinin kendisi Blockchain altyapısı nedeniyle garanti altında ama hem fiziksel ortamda (şifreler, cep telefonları vs), hem de online ortamda (dijital cüzdanlar, borsaların kendisi, ortaya çıkacak yazılım açıkları vs) 2018 yılında yeni hacklemelerin olacağını düşündürtüyor.
ICO yani kripto para kullanan proje fonlamaları 2018’de daha da artacak
Uzmanlar böyle bir iddiada bulunuyor. Kısaca hatırlatalım; ICO, halka arz (IPO) benzetmesinden geliyor. ICO, elektronik para ve blockchain teknolojilerini içeren projelerde girişimcilerin başlangıç yatırımını sağladıkları bir çeşit kitle fonlamasına verilen isim. Girişimciler, bu tür yöntemleri (ICO), yatırımcıların ya da bankaların gerektirdiği titiz ve düzenlenmiş sermayeyi artırma sürecini atlamak için kullanılıyor.
ICO genellikle "Kitlesel Fonlama" ya da "Halka Arz (IPO)" ile karşılaştırılıyor. ICO aynen IPO gibi hisse karşılığı para toplar ve yatırımcısına kar sözü verir. Ama sözünü tutamama olasılığı yüksektir. Çünkü sunduğu ürün ya da hizmet henüz başlatılmamış bir şeydir. Bu nedenle kitlesel fonlamaya daha çok benzer, oradaki fark ise, kitlesel fonlamanın aksine burada yatırımcı bir finansal hisseye sahiptir. Katkısından dolayı da kar payı beklentisi vardır.
Son dönemde ABD’de bir ICO çılgınlığı olduğu kaydediliyor. Öyle ki, neredeyse risk sermayesi ile alınan yatırımdan fazla paranın ICO kampanyaları ile toplanabildiği görülüyor. Mesela tek başına 257 milyon dolar toplayan bir proje bile gördük [4]. 2017 sonuna kadar ki sürede tüm ICO projelerinin toplam piyasa değerinin 700 milyar doları aştığı kaydediliyor. Dolayısıyla, 2018’de trilyon dolar sınırının aşılmasına kesin gözüyle bakılıyor. Hatta 2 trilyon dolara ulaşması şaşkınlık yaratmaz deniliyor.
[1] Bitcoin ve Diğer Kripto Paralar Fena Çakıldı .. Manipülasyon Var mı?
[2] 2017 Was Bitcoin's Year. 2018 Will Be Ethereum's
[3] 2017 Was Bitcoin's Year. 2018 Will Be Ethereum's
[4] Enterprise Ethereum Alliance (EEA) Gittikçe Büyüyor