Bu kez birkaç şiirimi paylaşmak istiyorum.
Aynen öyle bebek
Kadın sordu
dinle ilgin var mı
Düşündüm ve
hayır dedim yok
ya senin
Bazen var bazen yok
Gülümsedim
yani hayat gibi
bazen yaşarız bazen yaşamayız
Evet dedi
aynen öyle bebek
Bir yeraltı birahanesinde
Uzun zaman önceydi
ankara’da sakarya caddesinde
merdivenlerle inilen
bir yeraltı birahanesindeydik
Arka planda yüksek sesle
kulaklarda çınlayan bir müzik vardı
We will, we will rock you
We will, we will rock you
Arkadaşım Erdem ile bira içiyorduk
Bırden yarım metre sarı sakallarıyla o geldi
sokakta yaşıyordu.
Eskiden bir edebiyat dergisinin yayın yönetmeniydi
Umutsuz gözleri parladı birden
bir vahşi hayvan gibi bizi görünce
hemen selam verip oturdu yanımıza
Her gece birahaneleri dolaşır
tanıdık birilerini bulursa oturur bira içerdi
Bir yudum aldı biradan
ve gözleri tekrar parladı
çoktan hayal alemine dalmıştı
Erol dedi evleniyorum, Fethiye’de olacak düğünüm
Şöyle bir baktık gerçekten inanıyordu söylediğine
Bedava birayı bulmuştu ya
hemen götü kalkmıştı
Sonra bize düğününü ayrıntılarıyla anlattı.
İnsan böyledir bir şeye sahip oldugu an
geçmişi anında siler
ve kendisini bir hayal aleminde görür
Birkaç saaat sonra kalktık
gece yarısını çoktan geçmişti
karanlık merdivenleri dikkatle tırmanarak
sokağa çıktık
Müzik hâlâ devam ediyordu
We will, we will fuck you
Olmak ya da olmamak
Herşeye bok atan
bir bukowski mi olacağım yoksa
Hayır bunu istemiyorum doğrusu
O Mahler severdi
bense Rahmaninof
O bir alkolikti
bense kırk yılda bir içerim
Herşeyi küçümserdi biraz bilgece
bense hiçbir şeyi küçümsemem
kendimden başka
En iyisi herşeyi akışına bırakmak
zaten bırakmama şansım da yok
O akış devam edecek
İnceldiği yerden kopsun
bukowski’nin dediği gibi
vuruyum dibine
Fuck Off
“Mayıs Şiirleri” 2012