28 Ağustos 2020

Limited şirketin anonim şirkete dönüşmesi nedeniyle ortaklara verilen anonim şirket hisselerinin iktisap tarihi nedir?

Mevcut düzenleme ortamında paylarını satmayı düşünen limited şirket ortaklarına önerim, limited şirketi bir an önce anonim şirkete dönüştürmeleridir

Bu sorunun yanıtını aramadan önce anonim ve limited şirket hisselerinin satışı nedeniyle elde edilen değer artış kazançlarının gelir vergisine tabi olma durumunu kısaca açıklamak isterim.

Gelir Vergisi Kanunu (GVK) kapsamında genel ilke, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artışı kazançları olarak gelir vergisine tabi olduğudur (GVK 80/1). Aynı şekilde ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar da gelir vergisine tabidir (GVK 80/4).

GVK 80/1 kapsamındaki menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları için bazı istisnalar vardır. Öncelikle ivazsız olarak iktisap edilen (miras kalan yahut bağışlanan) menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının satışından sağlanan kazançlar gelir vergisine tabi tutulmaz.

İkinci istisna, tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin satışından elde edilen kazançlara ilişkindir, bu kazançlar da gelir vergisine tabi değildir.

Buna göre, Türkiye’de kurulmuş anonim şirketlerin hisse senetleri iki yıl elde tutulduktan sonra satılırsa, elde edilen kazanç tutarı ne olursa olsun vergi doğmaz.

Ancak GVK 80/4 maddesi kapsamında ortaklık haklarının ve hisselerinin elden çıkarılmasında yukarıda sayılan istisnalar söz konusu değildir.

Türk Ticaret Kanunu'na (TTK) göre limited şirketler pay senedi çıkarabilirler. Limited şirket tarafından ispat aracı şeklinde veya nama yazılı pay senedi çıkarılmış olsa dahi, esas sermaye payının (limited şirket hissesi) devri, imzaları noter huzurunda imzalanmış bir devir sözleşmesi ile yapılması gerektiğinden, bu pay senetleri menkul kıymet olarak değerlendirilemez veya anonim şirket pay senedi ile aynı kabul edilemez. Nitekim özelgelerde limited şirket payları gelir vergisi uygulaması bakımından menkul kıymet olarak kabul edilemeyeceği belirtilmektedir. Ulaşmak için tıklayınız.

Bu nedenle, limited şirket pay senetlerinin veya pay senedine bağlanmamış limited şirket paylarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, elde tutulma süresine bakılmaksızın değer artış kazancı olarak gelir vergisine tabidir (GVK 80/4).

Öncelikle ikisi de sermaye şirketi olan anonim ve limited şirketlerin ortaklık paylarının satışından doğan kazançların vergilenmesinde böyle bir fark yaratmanın haklı ve geçerli bir gerekçesinin olmadığını düşünüyorum. Üstelik yeni TTK ile limited şirketlerde pay senedi çıkarma olanağı verilmiş iken, çıkarılan bu payların, pay devir sözleşmesinin noter huzurunda yapılması ve tescil gerektirmesi gibi sebeplerle menkul kıymet sayılmamasının izahı yoktur. Bu vergileme farklılığının yasal düzenleme yapılarak giderilmesi gerekir.

Mevcut düzenleme ortamında paylarını satmayı düşünen limited şirket ortaklarına önerim, limited şirketi bir an önce anonim şirkete dönüştürmeleridir. Bu işlem son derece kolay ve hızlı bir şekilde sonuçlandırılabilir.

Limited şirketten anonim şirkete dönüşen şirketin hisseleri de artık GVK/80/4 kapsamında değil GVK 80/1 kapsamında olacağı için yukarıda belirtilen 2 yıl elde tutmaya bağlı istisnadan faydalanabilecektir. Peki 2 yılın hesabında anonim şirkete dönüşen limited şirket ortaklarına verilen anonim şirket hisselerinin iktisap tarihi olarak hangi tarih kabul edilecektir. Bu şirket öteden beri var olduğu ve dönüşüm (nevi değişikliği) devir sayıldığı için dönüşen limited şirket hisselerinin iktisap tarihine mi itibar edilecektir, yoksa anonim şirketin kuruluş tarihi mi esas alınacaktır?

1 seri no'lu Kurumlar Vergisi Tebliği'nde, devir ve bölünme (kısmi bölünme dahil) hallerinde, devir olan veya bölünen şirketin ortaklarına verilen hisselerin iktisap tarihi olarak, bu yeni hisselerin verilmesine neden olan devir olan veya bölünen şirketin hisselerinin iktisap edildiği tarihin esas alınması gerektiği açıklanmıştır. Dönüşüm de "devir" sayıldığına göre limited şirket ortaklarına verilen anonim şirkete ait hisse senetlerinin ilk iktisap tarihi olarak ortakların nevi değiştiren limited şirketin sermayesine iştirak ettikleri tarihin dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Nitekim bu husus bir özelgede aynı gerekçeye dayanılarak açıkça ifade edilmiştir. Ulaşmak için tıklayınız.

Hatta bir özelgede, nevi değişikliği yaparak anonim şirkete dönüşecek şirkete ait hisse senetlerinin sahiplerince iki yıldan fazla süre ile elde tutulmuş olması nedeniyle, söz konusu hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğacak kazançların değer artışı kazancı kapsamında vergilendirilmeyeceği ifade edilmiştir. Ulaşmak için tıklayınız.

2011 ve 2012 yıllarında bu doğrultuda çok sayıda özelge verilmiştir. Bu yaklaşım sebebiyle çok sayıda limited şirketin anonim şirkete dönüştürüldüğü ve dönüşümden sonra iki yıl geçmeden limited şirket paylarına karşılık edinilen anonim şirket hisselerinin vergisiz olarak satıldığı görülmüştür. Bunda garipsenecek bir durum yoktur, çünkü dönüşüm özünde bir vergi ertelemesi uygulaması olduğundan, limited şirketin varlıkları anonim şirket içinde kayıtlı değerleri ile var olmaya devam edecek ve ileride elden çıkarıldıkları taktirde ortaya çıkacak değer artışları üzerinden kurumlar vergisi ödenecektir. Yapılanma işlemelerinde bu nedenle sermaye paylarının devrinde vergisizlik ortamı sağlanmaktadır.

Ancak herhangi bir yasal değişiklik olmadığı halde Maliye Bakanlığı 2018 yılında verdiği bir özelgede, limited şirketin ortaklık hakkının, anonim şirkete dönüşmesinden sonraki bir tarihte hisse senedi çıkarılmak suretiyle hisse senedine bağlanmış olduğu gerekçesiyle, sahip olunan hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak şirket hisse senetleri üzerinde tasarruf hakkına sahip olunan (hisse senetlerinin bastırıldığı) tarihin esas alınması gerektiği açıklamıştır. Özelgeye ulaşmak için tıklayınız.

İlgili maddede 2 yıl elde tutulduktan sonra satışında vergi alınmayacağı ifade edilen varlıklar menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları olarak sayıldığı için hissenin menkul kıymetleştirilmesi gereğini anlıyorum. Ancak bu tarihten itibaren iki yıl geçmiş olması gereğini anlamıyorum. Çünkü hisseler (paylar) menkul kıymete bağlanmasa da hisseye tasarruf edilebilmektedir. Şirketin dağıtacağı kar payları tahsil edilebilmekte, şirket hisseleri satılabilmektedir. Bu nedenle hisseye (ortaklık payına) iki yıldan daha önce sahip olunduğu ispat edilebiliyorsa, vergisizlik için hisse senedi ihracından itibaren iki yıl daha beklemeye gerek yoktur. Nitekim taşınmaz satışında istisna uygulaması için, taşınmaza iki yıldan daha önce iktisap ve tasarruf edildiği ispatlandığında tapuya tescilden itibaren iki yılın geçmesi beklenmemektedir. Vergilendirmede gerçek duruma itibar edilir.

Diğer taraftan önceki olumlu özelgelere güvenerek işlem yapmış mükelleflere, görüş değişikliğinden önceki uygulamaları sebebiyle cezalı bir tarhiyat yapılmaması gerekir.

Çünkü öngörülebilirlik ilkesi gereğince kanunlardan doğacak sonuçların önceden kestirilebilir olması gerekir. Anayasa Mahkemesi'nin kimi zaman hukuki güvenlik olarak da ifade ettiği öngörülebilirlik ilkesi, bireylerin hukukun gerektirdiği şeyi önceden bilmelerini ve buna göre davranışlarını düzenlemelerini sağlar. Geleceğin kestirilebilir olması ve hukuksal işlemlerde tesadüf ve keyfiliğin önlenmesi, hukuki güvenlik dolayısıyla da belirlilik ve öngörülebilirlik ilkesi ile sağlanır. Öngörülebilirlik, vergilendirme yetkisinin çerçevesinin belirlenmesinde verginin yasallığı ilkesi ile birlikte uygulanan önemli bir ilkedir.

Maliyenin son yaklaşımı sadece limited şirketten anonim şirkete dönüşen işlemleri değil, genel olarak anonim şirket hisselerinin tevsiki açısından önemlidir. Özelge, anonim şirket hissedarlığı ne kadar eski olursa olsun, hisse sendi veya geçici ilmühabere bağlanmamış anonim şirket hisselerinin satışından elde edilecek kazançlar üzerinden vergi ödenmesini öngörmektedir. Bu nedenle anonim şirketlere de önerimiz, bir an önce bu basit formaliteyi tamamlayarak hisse senedi çıkarmaları yönündedir.

Yazarın Diğer Yazıları

İştirak hissesi satışında uygulanan kurumlar vergisi istisnasının oranı Cumhurbaşkanı kararı ile yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürüldü

Taşınmazlarla diğer varlıkların satışında uygulanan istisna, koşullar ve oran yönünden aynı olmalı...

Yemek kartları ile ilgili yanlışta yargı kararına rağmen ısrar ediliyor!

Yemek kartı/çeki/kuponu gibi araçlarla sadece yemek hizmeti alınabilir. Bunların market ve benzeri yerlerde amaç dışında kullanılması halinde işverenlere yaptırım uygulanması hukuka aykırı olacaktır

"
"