02 Haziran 2022

Kurumların yatırım fonlarından elde ettikleri gelirlerin vergilendirilme(me)si

15 Nisan 2022 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme ile tüm yatırım fonlarında katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirlere istisna tanındı. Girişim sermayesi yatırım fonları için de bu istisna yeni uygulanmaya başlandı.

Kurumları Türk lirası (TL) cinsinden yatırım enstrümanlarına yönlendirmek amacıyla, 2022 yılında yapılan düzenlemelerle yatırım fonlarından elde edilen gelirlere yönelik bazı vergisel avantajlar sağlandı.

Bugünlerde bankaların büyük gruplara TL cinsinden ihraç edilmiş yatırım fonu katılma payı almaları veya kendilerine özel yatırım fonu kurmaları yönünde tavsiyelerde bulunduklarını gözlemliyorum. Bankaların buna zorlandığı, kendilerine özellikle dövize yatırım yapanları TL enstrümanlara yönlendirmeleri konusunda hedefler verildiği yönünde dedikodular dolaşıyor.

Yatırım fonlarına sağlanan vergi avantajları yeni olduğu için bunları bilgilendirme girişimleri olarak değerlendirmek tabii ki mümkün!

Şimdi yatırım fonları ile ilgili vergisel teşviklere kısaca bir göz atalım.

  1. İstisna tüm yatırım fonlarına yaygınlaştırıldı

Değişiklikten önce sadece girişim sermayesi yatırım fonlarından elde edilen kâr payları için kurumlar vergisi istisnası uygulanabiliyordu. 2022 yılı başından itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere, diğer yatırım fonlarından elde edilen kar payları da istisna kapsamına alındı.

  1. Katılma paylarının fon iadesinden elde edilen gelirler de istisna kapsamına alındı

Yatırım fonlarından kar payı almak ya da katılma payı fona iade edilmek suretiyle gelir elde edilebiliyor. Kar payı seçeneğinde yatırımcının elindeki katılma payı azalmıyor, ancak fon yatırımcılara kar payı dağıttığı için fonun değeri düşüyor. Katılma payını fona iade seçeneğini ise kısmi tasfiyeye benzetebiliriz. Bu seçenekte yatırımcının elindeki pay fona güncel değerden iade ediliyor, yani yatırımcı iade ettiği oranda fona yatırdığı anapara ve işlemiş getiriden pay alıyor. Bu durumda fon küçülüyor. Fona yatırdığı paraya isabet eden tutar “gelir” sayılmıyor, işlemiş getiri menkul sermaye iradı (kurumlarda kurum kazancı) olarak değerlendiriliyor.

15 Nisan 2022 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme ile tüm yatırım fonlarında katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirlere de istisna tanındı. Girişim sermayesi yatırım fonları için de bu istisna yeni uygulanmaya başlandı. Girişim sermayesi yatırım fonlarında istisna daha önce kar payları ile sınırlı olarak uygulanmaktaydı.

Böylece tüm yatırım fonlarında istisna uygulaması eşitlenmiş oldu.

Portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye piyasası araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilen kazançlar ise istisnanın kapsamı dışında bırakıldı. Bu husus girişim sermayesi yatırım fonu dışındaki yatırım fonlarına istisnayı düzenleyen Kurumlar Vergisi Kanununun (KVK) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendine konulan parantez içi hükümle sağlandı.

Böyle bir sınırlama girişim sermayesi yatırım fonlarına istisnayı düzenleyen (3) numaralı alt bende konulmadığı için girişim sermayesi yatırım fonlarının portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye piyasası araçları bulunması istisna uygulamasını engellemiyor.

  1. Yatırım fonlarının değerlemesinden kaynaklanan değer artış kazançları da istisna edildi

Maliye, yatırım fonu katılma belgelerinin değerleme günü itibariyle hesaplanan getirisinin eklenmesi suretiyle, bir diğer ifadeyle değerleme günü (hesap dönemi ve geçici vergi dönemleri sonu) itibariyle ilan edilen fon değeri dikkate alınmak suretiyle değerlenmesi gerektiği görüşündeydi. Yapılan düzenleme ile yatırım fonlarının katılma paylarının Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesi kapsamında değerlenmesinden kaynaklanan değer artış kazançları da kurumlar vergisinden istisna edildi. Böylece Maliyenin görüşü yasal dayanağa da kavuşmuş oldu. Bu değişiklik 15.04.2022 tarihinde yürürlüğe girdiği için istisna bu tarihten önce geçerli değil.

  1. Yatırım fonu katılma paylarının satışından doğan kazançlar da istisna kapsamına alındı

Yatırım fonu katılma paylarının satışı, fona iade olarak değerlendirilmediği için, satış kazancı yukarıda belirttiğim kazancın tamamına tanınan istisnadan (KVK 5/1-a) yararlanamıyor.

Ancak, 15.04.2022 tarihinde yürürlüğe giren başka bir düzenleme ile yatırım fonlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançların yüzde 75’i, KVK’nın 5/1-e maddesi kapsamında kurumlar vergisinden istisna edildi. Bu istisnadan söz konusu maddede belirtilen şartların (2 yıl aktifte yer alma vs.) sağlanması halinde yararlanılabilecek.

  1. Yatırım fonu katılma payları dolayısıyla elde edilen gelirler üzerinden yapılması gereken stopaj

Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki mükellefler (anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler) ile münhasıran menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı getirileri ile değer artışı kazançları elde etmek ve bunlara bağlı hakları kullanmak amacıyla faaliyette bulunan mükelleflerden 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 inci maddesi uyarınca yapılması gereken stopajın oranı halen yüzde 0 (sıfır).

Dolayısıyla kurumların yatırım fonu gelirleri üzerinden de sıfır oranında stopaj yapılıyor, yani fiilen stopaj ödenmiyor.

Cumhurbaşkanı Kararı ile 23.12.2020-30.6.2022 tarihi (bu tarih dahil) arasında iktisap edilen, (değişken, karma, eurobond, dış borçlanma, yabancı, serbest fonlar ile unvanında ''döviz'' ifadesi geçen yatırım fonları hariç) yatırım fonlarından elde edilen gelir ve kazançlar için yüzde 0 (sıfır) olarak belirlenmiş oranın süre bitiminden sonra normal orana dönmesi, yatırım fonu katılma paylarından elde edilen gelirlere ilişkin stopaj oranını artırmayacak, bu gelirler üzerinden yüzde 0 (sıfır) oranında stopaj yapılmaya devam edecek. Çünkü sermaye şirketlerinin bu gelirleri için geçerli oran sıfır olarak devam etmekte..

  1. Kuruma özel fon kurulması halinde vergileme

Yatırımcıların risk ve getiri beklentilerine uygun olarak tek bir kurum için özel fon kurulabilir. Bu fonları portföy yönetim şirketleri kurmakta olup, Sermaye Piyasası Kurulunun denetim ve gözetimine tabidir. Bunların vergi karşısındaki durumu özetle şöyledir:

a) Fon bünyesinde vergilendirme

*Özel yatırım fonları kurumlar vergisi mükellefidir. Defter tutar ve beyanname verirler. Ancak bu fonların portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden müstesnadır (KVK 5/1-d)

* KVK’nın 15/3 üncü maddesi gereğince, emeklilik yatırım fonlarının kazançları hariç olmak üzere yatırım fonlarının istisna kazançları üzerinden fon bünyesinde, kazanç dağıtılsın veya dağıtılmasın, stopaj yapılır. Bu stopajın oranı halen yüzde 0 (sıfır)’dır. Sıfır da olsa bu stopaj yapılmış sayıldığı için fonların kar dağıtımı yapmaları halinde dağıtılan kar payları üzerinden ayrıca kâr dağıtım stopajı yapılmaz.

*Fonların elde ettiği gelirler üzerinden geçici 67/1 uyarınca yüzde sıfır oranında stopaj yapılır.

b) Yatırımcı kurum bünyesinde vergileme

Yatırımcı kurum bünyesinde vergileme özel fon dışındaki yatırım fonlarıyla aynıdır.

Özetlemek gerekirse,

  • Bu fonlardan elde edilen kar payları ve katılma payının fona iadesinden elde edilen kazançların tamamı kurumlar vergisinden müstesnadır.
  • Dönem sonlarında VUK’nun 279 uncu maddesi gereğince hesaplanan değer artışları da istisna kapsamındadır.
  • Bunların 2 yıl aktifte yer almasından sonra satılmasından doğan kazançların yüzde 75’ine, diğer şartların da sağlanması halinde kurumlar vergisi istisnası uygulanır.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Kâr paylarında stopaj oranı yüzde 10’dan yüzde 15’e yükseltildi

Gelir vergisi beyannamesi ile beyanı gerekmeyen kâr paylarından da stopaj yoluyla vergi tahsil edilmiş olacak...

İştirak hissesi satışında uygulanan kurumlar vergisi istisnasının oranı Cumhurbaşkanı kararı ile yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürüldü

Taşınmazlarla diğer varlıkların satışında uygulanan istisna, koşullar ve oran yönünden aynı olmalı...

Yemek kartları ile ilgili yanlışta yargı kararına rağmen ısrar ediliyor!

Yemek kartı/çeki/kuponu gibi araçlarla sadece yemek hizmeti alınabilir. Bunların market ve benzeri yerlerde amaç dışında kullanılması halinde işverenlere yaptırım uygulanması hukuka aykırı olacaktır

"
"