19 Şubat 2022

KDV oranındaki indirimler, indirimli orana ilişkin iadelerde sürecin iyileştirilmesini, özellikle dönem içinde nakit iadeyi zorunlu kılıyor!

KDV oranlarını indirerek hayat pahalılığını ortadan kaldıramayacağımızı kabul etmek zorundayız

KDV'de büyük bir sadeleştirme, hatta reform yapılacağı beklentisini bizzat siyasiler oluşturdu. Hazine ve Maliye Bakanlığı sanırım tüm işveren örgütleri ile görüştü. Çok geniş kesimlerden görüş topladı. Şimdilik sadece yüzde 8 oranına tabi gıda maddelerinde KDV oranı yüzde 1'e indirildi. KDV oran indirimlerinin devam edeceği anlaşılıyor. Çünkü herkes sıraya girdi. Süreci yönetmek giderek zorlaşıyor. Sağlık, konut, ulaştırma ve yeme-içme sektörleri de KDV indirimi talep ettiklerini açıkladılar.

KDV oran indirimlerine konutla devam etmek de stratejik bir hata olur. Daha ziyade düşük gelirli vatandaşları hedef alan sağlık, eğitim, enerji ve ulaşım gibi sektörlerde yapılacak indirimlere öncelik verilmeli. En doğrusu yapılacak indirimleri topluca açıklamak olur. 

Herkes kendi sektörünü ve kendisini düşünüyor. Bu normaldir. Ancak birilerinin de Hazineyi düşünmesi lazım. Çok eleştirilse de dahilde ve ithalde alınan KDV en önemli vergi gelirimizi oluşturuyor. Bu kalemde istikrarsızlık yaratmanın sonuçları gerçekten çok ağır olur.

KDV oranlarını indirerek hayat pahalılığını ortadan kaldıramayacağımızı kabul etmek zorundayız.

Üstelik KDV oranlarını indiriyor, ancak sistemi değiştirmiyoruz. İndirimli oranda KDV iade sistemi aynen devam ediyor, bunun değiştirileceği ile ilgili herhangi bir açıklama da yapılmadı.

Bunu biraz açalım. Genel oran olan yüzde 18'in dışında iki indirimli oranımız (yüzde 1 ve yüzde 8) bulunuyor. İndirimli oranda mal ve hizmet satan mükellefler satışlarından yüzde 18 KDV tahsil edemedikleri için, yani KDV tahsilatları yüzde 8 veya yüzde 1 ile sınırlı kaldığından, kendi mal ve hizmet alımları nedeniyle ödedikleri KDV'yi indiremiyorlar. Bu yük sırtlarında kalıyor.

Böyle olunca da mağdur olan bu mükelleflere indiremedikleri KDV'nin vergi dairesi tarafından nakden veya vergi borçlarına mahsuben iade edilmesi zorunluluğu doğuyor. Mevcut sistemde indirimli orandan kaynaklanan iadeler, yıl içinde sadece mahsuben, yıl bittikten sonra nakden veya mahsuben yapılıyor.

Tabii ki devletten KDV iadesini almak öyle kolay değil, hem hazırlık süreci uzun ve zahmetli, hem vergi dairesinin inceleme süreci uzun ve zahmetli, hem de maliyeti var.

Yani bugün oran indirimi için sıraya giren mükellefler yarın vergi dairesinden iade almak için sıraya girecekler!

Bunun farkında olduklarını sanmıyorum.

Nihai tüketici olan vatandaşlarımızın oran indirimi istemeleri kadar doğal bir şey olamaz, ancak mükellefler böyle bir istekte bulunurken birkaç kez düşünmeliler. Çünkü yüzde 8 oranının bir mantığı var. Her mükellef için olmasa da önemli bir kısmı için KDV yüklenimlerini karşılayarak mükellefin iade ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Şimdi yaygın bir şekilde bu oranı yüzde 1'e indirirsek, bu oranı uygulayan tüm mükellefleri iade sorunu ile baş başa bırakırız.

Bu nedenle özellikle küçük işletmelerde iade sürecini basitleştirmek zorunlu. Ayrıca indirimli oranda yıl içinde de nakden iadeye olanak tanımak gerekir.

Çok basit olarak KDV iade sistemimizi tanıyalım

İade sistemimizde çok küçük bir tutarın (halen 5 bin TL'nin) altında kalan iadelerde inceleme, teminat veya Yeminli Mali Müşavir (YMM) raporu aranmıyor. Bu tutarın üzerindeki iade talepleri, ilke olarak, vergi inceleme raporuna dayanılarak yerine getiriliyor. Vergi incelemesi ile iade almak istemeyenler YMM raporu ile iade alabiliyorlar. Ayrıca iadenin normal veya artırımlı teminat verilerek daha erken alınması da mümkün. Bu durumda teminatlar vergi inceleme raporu veya YMM raporuna istinaden çözülüyor.

Önerilerim…

KDV'deki son oran indirimleri, iade sistemini iyileştirecek bazı önlemlerin alınmasını zorunlu kılıyor. Aşağıdaki önerilerim hayata geçirilirse sistemi rahatlatacaktır:

  • İncelemesiz, teminatsız ve YMM raporsuz iade sınırı mevcut komik tutarından (5 bin TL'den) günümüze uygun bir düzeye derhal çıkarılmalıdır. Bence en az 25 bin TL olmalıdır.
  • Yıl içinde isteyene nakden iade yapılmalıdır. (Bu imkândan halen indirimli orana tabi konutlar ve çok sınırlı bazı mallar için yararlanılabiliyor.)
  • İndirimli oranda halen yıl içindeki mahsuben iade talepleri dahi YMM raporuna istinaden yapılabiliyor. Yıl içindeki mahsup talepleri için YMM rapor zorunluluğu kaldırılmalıdır. Bu öneriye alternatif olarak, belli bir tutarın altındaki iadeler için YMM raporu aranmayabilir.
  • İndirimli orana tabi işlemlerde KDV iade alt sınırı 2022 yılı için 25 bin 700 TL olarak belirlendi. Bu tutara kadar iade talep edilemiyor. Bu tutarın acilen indirilmesi gerekir.
  • İade edilecek KDV'nin hesabında genel olarak bir düzenleme yapılması ihtiyacı vardır. Yüklenilen KDV modelinden vazgeçilmeli, mükellefin tahsil edemediği (mahrum kaldığı) KDV'nin iadesi sağlanmalıdır. Tabii ki devreden KDV tutarı ile sınırlı olarak…

Yazarın Diğer Yazıları

2024 yılı birinci geçici vergi dönemi için enflasyon düzeltmesi yapılmayacak

Enflasyon düzeltmesi yapılmayacak 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi dönemi için bilanço hazırlanmayacak ve söz konusu dönem beyannamelerine bilanço eklenmeyecek

Lokanta ve kafe gibi işletmelerde satılan gıda maddeleri için KDV oranının yüzde 10 uygulanması kesinleşti; tartışmalar sürüyor!

Tebliğde yer alan ve geçen yıl yapılan oran artışlarına ilişkin değişikliklerin (yüzde 8’in yüzde 10; yüzde 18’in yüzde 20’ye yükseltilmesi) KDV uygulama Genel Tebliğine aktarılmasına ilişkin ibare değişikliklerinin, sanki yeni yapılmış ve KDV oranları artırılmış gibi sunulması gerçekten vahim!

İhracat ve üretim faaliyetlerinin birlikte yapılması halinde 1 veya 5 puan kurumlar vergisi indirimi nasıl uygulanacak?

Nasıl ki KDV uygulamasında, mükellef lehine bir yorumla indirilemeyen KDV’nin öncelikle iade hakkı doğuran işlemlerden kaynaklandığı kabul ediliyorsa, KV indirim uygulamasında da benzer bir yaklaşım sergilenebilir