09 Mart 2022

Gelir vergisi beyannamesinin hazırlanmasına ilişkin uyarılar

Bugünkü yazımda, soru-cevaplar yardımıyla, sık yapıldığını gözlemlediğim hatalar konusundaki uyarılarımı sizlerle paylaşacağım

Mart ayının biz vergiciler için özelliği gelir vergisi beyannamelerinin verilmesi gereken ay olması. 2021 yılında elde edilmiş ve beyanı gereken gelirlere ait yıllık gelir vergisi beyannamelerinin içinde bulunduğumuz mart ayı sonuna kadar düzenlenmesi ve verilmesi gerekiyor.

Eskiden beyannamelerin vergi dairelerine gidilerek elden verilmesi gerekiyordu. Şimdi çağdaş uygulamalar devreye girdi. Geliri sadece kira, ücret, menkul sermaye iradı veya diğer kazanç ve iratların biri veya birkaçından oluşan mükellefler artık vergi dairesine gitmeden yıllık gelir vergisi beyannamelerini kendileri için önceden hazırlanmış olan Hazır Beyan Sistemi üzerinden kolayca verebiliyorlar.

Gelir İdaresi Başkanlığı Hazır Beyan Sistemi ile ilgili güzel bir broşür hazırladı. Buradan ulaşabilirsiniz.

Özellikle birden fazla gelir türünün elde edildiği durumlarda hangi gelirlerin beyannameye dahil edileceği konusunda hatalar yapılabiliyor.

Bugünkü yazımda, soru-cevaplar yardımıyla, sık yapıldığını gözlemlediğim hatalar konusundaki uyarılarımı sizlerle paylaşacağım.

Soru 1 - Beyan sınırı nedir?

Cevap 1 - Stopaja tabi tutulmuş (yani 2021 yılı içinde üzerinden vergi kesintisi yapılmış) ücret, işyeri kirası, kâr payı, eurobond faiz geliri gibi bazı gelirlerin yıllık beyanname ile beyan edilip edilmeyeceğinin belirlenmesi sırasında kullanılan parasal sınırdır. Yani “beyan sınırı” diye adlandırılan bu tutar aşılmışsa stopaja tabi tutulmuş tüm gelirlerin beyanı gerekir.

2021 için geçerli genel beyan sınırı 53 bin TL'dir. Ücretlere ilişkin beyan sınırları ise 650 bin TL ile 53 bin TL'dir.

Soru 2 - Ücretlere ilişkin beyan sınırı nasıl uygulanır?

Cevap 2 - Ücret gelirlerinin beyan edilip edilmeyeceğini sadece ücret gelirleri belirler. Başka bir ifade ile ücretlere ilişkin beyan sınırının hesabında sadece ücret gelirleri dikkate alınır.

Buna göre, 2021 yılında, kaç işverenden alınmış olursa olsun toplamı 650 bin TL'yi aşan ücretler yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmek zorundadır.

Birden fazla işverenden alınan ücretler toplamı 650 bin TL'yi aşmasa bile birinci işverenden sonraki işverenlerden alınan ücretlerin toplamı 53 bin TL'yi aşarsa yine tüm ücretler (ilk işverenden alınan ücretler dahil) beyan edilir.

Soru 3 - Ücret dışındaki stopaja tabi gelirlerde genel beyan sınırı nasıl hesaplanır?

Cevap 3 - Ücret gelirleri dışındaki stopaja tabi gelirler için genel beyan sınırı topluca uygulanır. Yani ücret gelirleri dışındaki gelir türleri için ayrı ayrı beyan sınırı hesaplanmaz, her kişi için tek bir genel beyan sınırı vardır.

Uygulamada en çok burada hata yapılıyor. Gelir İdaresinin rehberlerinde bile sanki başka hiçbir gelir elde edilmiyormuş gibi açıklamaya konu edilen gelirin beyan sınırını aşıp aşmadığına göre değerlendirme yapılıyor.

Eğer birden fazla gelir türünden gelir elde edilmişse beyan sınırının hesabında mutlaka diğer beyana tabi gelirlerin de dikkate alınması gerekir.

Soru 4 - Beyan sınırının hesabında gelirlerin hangi tutarları esas alınır?

Cevap 4 - Beyan sınırının hesaplanması sırasında, şu hususların göz önünde bulundurulması gerekir:

- Stopaj oranı yüzde 0 (sıfır) olarak belirlenen kazançlar stopaja tabi tutulmuş sayılır.

- Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 67'nci maddesi uyarınca banka ve aracı kurumlarca stopaja tâbi tutulmuş olan ve yıllık beyanname ile beyanı gerekmeyen gelirler (mevduat faizi vs.) beyan sınırının hesabında dikkate alınmaz.

- Yıllık beyanname ile beyanı gerekmeyen ücret gelirleri genel beyan sınırının hesabında dikkate alınmaz. Keza bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 2021 yılı için 2 bin 800 TL'yi
aşmayan, stopaja ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye
iratları da hesaba dahil edilmez. Çünkü bu menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, diğer beyana tabi gelirlerin tutarlarına bakılmaksızın 2 bin 800 TL'yi aşmadıkları için 2021 yılı için beyan edilmemektedir.

- Beyan sınırı hesaplanırken vergiye ve beyana tabi (stopaja tabi tutulmuş olsun olmasın) tüm gelirlerin indirim, istisna ve gider indirimi yapıldıktan sonra kalan, yani beyan edilmesi gereken safi tutarları esas alınır.

Beyan sınırı bir istisna uygulaması olmadığından, beyan sınırının aşılması halinde sadece beyan sınırını aşan kısmın değil, gelirin tamamının beyan edilmesi gerekir

Ücretlerde safi tutar, brüt tutardan aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan tutarı ifade eder:

  • Emekli aidatı ve sosyal sigorta primleri,
  • Sosyal güvenlik destekleme primi,
  • İşsizlik sigortası primi,
  • Hayat/şahıs sigortası primleri,
  • OYAK ve benzeri kamu kurumlarınca yapılan yasal kesintiler,
  • Sendikalara ödenen aidatlar (işçi ve memur sendikaları),
  • Engellilik indirimi.

Bu tutar, ücret gelirinin elde edildiği son aya ilişkin ücret bordrosunda yer alan kümülatif gelir vergisi matrahıdır.

Kira gelirlerinde mukayeseye esas alınacak tutar ise; istisna, gerçek veya götürü gider indirimi yapıldıktan sonra bulunan tutardır.

Beyan sınırının hesabında stopaja tabi olmayan gelirler de dikkate alınır, ancak beyan sınırı aşılmazsa sadece stopaja tabi tutulmuş gelirler beyan edilmez. Beyan sınırı aşılmasa bile stopaja tabi olmayan gelirlerin beyanı gerekir.

Soru 5 - Yıllık beyanname ile beyanı gereken ücretler, diğer gelirlere ilişkin genel beyan sınırının hesabında dikkate alınır mı?

Cevap 5 - Evet, alınması gerekir. Çünkü Gelir Vergisi Kanunun 86/1-c maddesine göre, ücret dışındaki gelirlerin beyan edilip edilmeyeceği belirlenirken, (b) bendinde belirtilen (yani 650 bin TL'yi aşmayan tek veya birden fazla işverenden alınan ücretlerle, birinciden sonraki işverenlerden alınan ve 53 bin TL'yi aşmayan, dolayısıyla yılık beyanname ile beyanı gerekmeyen) ücretler dikkate alınmaz.

Beyanı gereken ücretler ise dikkate alınır. Bunun anlamı şudur: Ücret gelirleri beyan sınırlarını aştığı için yıllık beyanname ile beyan ediliyorsa, diğer gelirler için de beyan sınırı aşılmış olacağından bunların da kendi tutarlarına bakılmaksızın beyanı gerekir. Yani ücret gelirlerinin beyana tabi olması, işyeri kirası ve kâr payı gibi stopaja tabi gelirlerinin (ücretler hariç) toplamları 53 bin TL'yi aşmasa bile beyannameye dahil edilmelerini gerektirir.

Ancak 311 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer alan 6 no.lu örnekte yıllık beyanname ile beyanı gereken ücret gelirleri genel beyan sınırının hesabında dikkate alınmamıştır. Mükellef lehine sonuç veren bu açıklamadan yararlanıp yararlanmamak mükelleflerin kendi tercihleridir.

Soru 6 - Net kira gelirleri brütleştirilirken hangi oran esas alınır?

Cevap 6 - "Net kira" üzerinden anlaşma yapılmışsa, yani stopaj işyerinin kiracısı tarafından üstlenilmişse, tahsil edilen net kira, tahsil edildiği tarihte geçerli olan stopaj oranı kullanılarak brüt kira hesaplanır. Gerçek veya götürü gider indirimine bu şekilde hesaplanan brüt kira esas alınır.

Kirada stopaj oranı yüzde 20'dir. Ancak bu oran 31/07/2020 – 30/09/2021 tarihleri arasında Cumhurbaşkanı kararı ile yüzde 10 olarak uygulanmıştır. Bu nedenle 01/01/2021 – 30/09/2021 tarihleri arasında tahsil edilen kiralar için yüzde 10, 01/10/2021-31/12/2021 tarihleri arasında tahsil edilen kiralarda ise yüzde 20 oranı esas alınarak brüt tutarlar hesaplanmalıdır.

Her ne kadar stopaj oranının düşürülmesi nedeniyle beyan edilecek kira gelirleri küçülse de mahsup edilecek stopajlar da düşeceği için bu durum ödenecek gelir vergisini artırıcı yönde bir etki yapmaktadır.

Soru 7 - Kiracı tarafından vergi dairesine ödenmeyen vergi kesintileri mahsup edilebilir mi?

Cevap 7 - Kira geliri üzerinden yapılan stopajların yıllık gelir vergisi üzerinde mahsup edilebilmesi için ödenmiş olması şartı yoktur. Dolayısıyla kiracının stopajı beyan etmemesi veya eksik beyan etmesi ya da beyan ettiği vergiyi ödememiş olması beyanname üzerinde mahsuba ve mahsuptan artakalan tutarın iadesine engel olmamalıdır.

Çünkü stopajın ödenmemesi fiiline kiraya verenin hiçbir müdahalesi ve etkisi olmadığı gibi bu işlemden kiraya verenin menfaati de yoktur. Kiraya verenin kiracının yerine getirmediği bir fiilden dolayı sorumlu tutulması/cezalandırılması düşünülemez. Böyle bir durumda vergi dairesinin kesintiyi beyan etmeyen veya eksik beyan eden kiracıya cezalı tarhiyat yapması, beyan edildiği halde vadesinde ödenmeyen stopajı da gecikme zammı ile tahsil etmesi gerekir. Yani bu durumda konu vergi dairesi ile kiracı arasındadır.

Ancak uygulamada kiracı tarafından beyan edilmemiş veya ödenmemiş kesintiyi beyannamede mahsup etmesine rağmen ödenecek gelir vergisi çıkan durumlarda sorun yaşanmamakla birlikte, kiracı tarafından beyan edilmemiş veya ödenmemiş vergi kesintilerini iade talep eden mükelleflerin iade talepleri söz konusu kesintiler kiracılar tarafından beyan edilmediği veya ödenmediği sürece yerine getirilmiyor.

Soru 8 - Kirayı taşınmaza sahip olan mı, yoksa tahsil eden mi beyan eder?

Cevap 8 - Taşınmaza sahip olup, onu kiraya veren kişi kira gelirini elde etmiş sayılır. Tahsilatı bir başkasının eliyle yapmış olması bunun değiştirmez. Örneğin bir daireye yüzde 50'şer payla ortak olan evli çift, kiranın tamamı eşlerden birisinin hesabına yatırılmış olsa da kira gelirini payları oranında elde etmiş sayılırlar. Her biri kendi payına düşen kira gelirini beyan etmek zorundadır. Bu kişiler istisnayı da ayrı ayrı uygulayacaklardır.

Soru 9 - Bir gelir unsurunda oluşan zarar hangi durumlarda diğer gelir unsurlarından indirilebilir?

Cevap 9- Prensip olarak, gelir vergisi beyannamesinde tüm gelir unsurları toplanır, birinden doğan zarar, diğer gelir unsurlarından indirilerek matrah belirlenir. Örneğin ticari kazançtan veya serbest meslek kazancından kaynaklanan zararlar kira veya menkul sermaye iradından indirilebilir. Aynı şekilde, kiradan doğan zararlar da ücret veya diğer beyana tabi gelirlerden indirim konusu yapılabilir.

Bu kuralın şu istisnaları vardır:

  • Diğer kazanç ve iratlara (değer artış kazançları ile arızi kazançlara) ilişkin zararlar, diğer gelir unsurlarından indirilemez. Örneğin satın alındıktan itibaren 5 yıl içinde satılan taşınmazın satışından doğan zararlar diğer gelirlerden indirim konusu yapılamaz. Ancak diğer kazanç ve iratlarda kazanç topluca hesaplanır. Dolayısıyla beyana tabi bir menkul kıymet (örneğin eurobond) satışından doğan zarar başka bir menkul kıymet satışından doğan kârdan düşülebilir. Hatta alımdan itibaren 5 yıl içinde satılan taşınmazın zararı, beyana tabi menkul kıymet satışından elde edilen gelirden indirilebilir.
  • Türkiye'de gelir vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili yurt dışı zararlar, yurt içindeki kazanç ve iratlardan mahsup edilemez.
  • Menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında gider fazlalığından doğmayan zararlar mahsup edilemez. Bunun mevzuatımızda iki örneği vardır. Bu iki durum da kira gelirlerinde gerçek gider esasının tercih edildiği durumlarda karşımıza çıkar. Bunlar konut olarak kiraya verilen taşınmazların beş yıl süre ile iktisap bedelinin %5'inden veya sahip oldukları konutu kiraya verenlerin kira ile oturdukları konuta ait kira bedelinden kaynaklanan zararlardır. Bu zararlar gider fazlalığı sayılmaz ve diğer gelirlerden indirilemez. Buna karşılık kiraya verilen yerin satın alınması için kullanılan kredilerin faizlerinden doğan zararlar mahsuba konu edilebilir.
  • Kanunda yazılı şekilde tevsik edilemeyen yurt dışı faaliyet zararları mahsup edilemez.

Soru 10 - Ücret gelirlerinin beyanı araştırılırken hangi işveren birinci işveren olarak kabul edilecektir?

Cevap 10-Birden fazla işverenden ücret alınması durumunda birinciden sonraki işverenlerden alınan ücretlerin toplamı 53 bin TL'yi aşmışsa beyanname verilmek zorundadır. Bu değerlendirme sırasında birinci işvereni mükellef serbestçe belirleyebilir.

Bu değerlendirmede genellikle en yüksek ücreti ödeyen işveren birinci işveren olarak seçilmekte ve yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmemektedir. Oysa beyanname üzerinde indirebileceği eğitim ve sağlık harcamaları, şahıs sigorta primleri, bağış ve yardımlar gibi ödemeleri bulunan çalışanlar daha düşük ücret ödeyen işvereni birinci işveren olarak seçerek (bu işveren dışındaki işverenlerin ödediği ücretler toplamı 53 bin TL'yi aşıyorsa) beyanname verebilirler ve bu indirimler dolayısıyla vergi iadesine hak kazanabilirler.

Yazarın Diğer Yazıları

İştirak hissesi satışında uygulanan kurumlar vergisi istisnasının oranı Cumhurbaşkanı kararı ile yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürüldü

Taşınmazlarla diğer varlıkların satışında uygulanan istisna, koşullar ve oran yönünden aynı olmalı...

Yemek kartları ile ilgili yanlışta yargı kararına rağmen ısrar ediliyor!

Yemek kartı/çeki/kuponu gibi araçlarla sadece yemek hizmeti alınabilir. Bunların market ve benzeri yerlerde amaç dışında kullanılması halinde işverenlere yaptırım uygulanması hukuka aykırı olacaktır

"
"