Değerli okurlar, son dönemlerin en tartışmalı konusu enflasyon düzeltmesi ile ilgili yeni bir uzatma geldi. Tartışmalar bitmiyor!
Bu konuda mükelleflerin ve meslek mensuplarının dile getirdiği iki talep var. Birincisi, geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yaptırılmaması; ikincisi ise enflasyon düzeltmesinin haksız vergilemeye sebebiyet vermesi nedeniyle vergisel etkisinin kaldırılması...
Birinci talebin muhatabı Maliye, çünkü geçici vergide enflasyon düzeltmesi yaptırmamaya Maliye yetkili. İkinci talebin muhatabı ise Meclis, çünkü bunun için yasal düzenleme gerekiyor. Her ne kadar ikinci talebin muhatabı Meclis olsa da kanunlaşma sürecinde Maliyenin etkisini göz ardı edemeyiz. Yani bu talebin de karşılanması Maliyenin ikna edilmesine bağlı.
Maliye enflasyon düzeltmesinden ciddi vergi tahsilatı beklediği için bu iki talebe de sıcak bakmıyor.
Nitekim geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmaması yönündeki yoğun talep ve baskıya rağmen geri adım atmadı. Sadece ikinci dönem geçici vergi beyannamelerinin verilme süresini uzattı.
19 Ağustos 2024 Pazartesi günü sona erecek olan 2024 yılı ikinci geçici vergi dönemine ilişkin beyanname verme süresini, 7 Ağustos 2024 tarihli 171 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK) Sirküleriyle 27 Ağustos 2024 Salı günü sonuna kadar uzatmıştı.
Aynı gün yaptığı basın açıklamasında, bu uzatmanın gerekçesi olarak, ikinci geçici vergi dönemine ilişkin bilançoların enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak olması nedeniyle mükellefler ve meslek kuruluşlarından gelen talepleri göstermişti.
Daha önceki uzatmalarda hiç basın açıklaması yapmayan Maliye, bu basın açıklamasında uzun uzun gelişmeleri aktarmış ve 2024 yılı ikinci geçici vergi dönemi ve izleyen geçici vergi dönemleri için geçici vergide enflasyon düzeltmesi yapılmaması yönünde yetki kullanmayacağını ima etmişti.
Özetle, şartların sağlandığı dönemlerde geçici vergide enflasyon düzeltmesi yapılması yönünde sağlam durmuştu.
Bu açıklamada dikkatimizi çeken önemli bir ifade yer almaktaydı. Maliye, mükelleflere kolaylık sağlanması amacıyla “son kez” geçici vergi beyanname verme sürelerinin 27 Ağustos 2024 Salı günü sonuna kadar uzatıldığını belirtmekteydi.
“Son kez” ifadesinin, 2024 yılı ikinci geçici vergi dönemi beyannameleri ile sınırlı olduğunu yorumlamıştık. Çünkü bundan sonraki geçici vergi beyannamelerinin hiç uzatılmaması düşünülemez. Özellikle bayram, Ramazan, mücbir sebep gibi durumlarda uzatma kaçınılmaz bir şekilde gündeme geliyor.
Ancak geçici vergide uzatma süresinin, Temmuz/2024 ayına ilişkin KDV ve muhtasar beyannameler gibi beyannamelerin bir gün sonrasına denk gelmesi bu defa yine iki uzatma taleplerini gündeme getirdi.
Bazı mükellef ve meslek mensupları KDV ve muhtasar gibi yükümlülüklerin uzatılmasını isterken, bazıları ise enflasyon düzeltmesi nedeniyle geçici vergi beyannamelerinin bir kez daha uzatılmasını istedi. Bu iki uzatmayı da isteyenler oldu tabii ki…
Hatta bu vesileyle enflasyon düzeltmesi ile ilgili, yazının girişinde ifade etmeye çalıştığım düzeltmenin vergisel sonuç yaratmaması yönündeki talepler bir kez daha gündeme getirildi. Bunda iş insanlarının enflasyon düzeltmesini geç de olsa idrak etmelerinin rolü var sanırım.
Maliyeyi bu konuda fazla suçlayamıyorum, çünkü enflasyon düzeltmesini neredeyse tüm işveren örgütleri son birkaç aya kadar şiddetli bir şekilde desteklediler. Basiretli bir tüccardan beklenen davranışın aksine. Son birkaç haftada basına yansıyan açıklamalar konuyu nihayet anladıklarını gösteriyor!
Meslek mensuplarını da müşterilerini yeterince bilgilendirmemeleri nedeniyle eleştiriyorum. Kişisel görüşleri ne olursa olsun meslek mensuplarının profesyonel yaklaşımı, uygulamadan müşterilerinin nasıl etkileneceği konusunda kendilerini uyarmalarıdır.
Açıkça görüyoruz ki, enflasyon düzeltmesi konusunda hepimiz sınıfta kaldık!
Neyse, konumuza geri dönelim.
İşte bu tartışmalar yaşanırken Maliye geçici vergiyi bir kez daha uzattı. 23 Ağustos 2024 tarihli VUK Sirküleri ile ikinci dönem geçici vergi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerinden tahakkuk edecek vergilerin ödeme sürelerini 6 Eylül 2024 Cuma günü sonuna kadar uzattığını duyurdu.
Söz konusu uzatma, ilgili geçici vergi dönemi itibarıyla beyanname verme tarihi 27 Ağustos 2024 günü sonu olan özel hesap dönemine tabi mükellefleri de kapsayacak.
Uzatmayı nasıl okumak gerekir?
* Öncelikle Maliye de Türkiye de olduğunu görmüş oldu. Maliye gibi deneyimli kadrolar “son kez” gibi iddialı ifadeleri sanırım bundan sonra kullanmazlar. Çünkü yaşanan gelişmeler, bu örnekte olduğu gibi geri adım atmaları ile sonuçlanabilir.
* Bu uzatma, geçici vergide düzeltme yapılmaması ve enflasyon düzeltmesini vergisel açıdan kaldırma yönündeki görüş sahiplerini çok umutlandırdı.
* KDV ve muhtasar beyannameler gibi periyodik beyannameler yerine geçici vergi beyanname verme ve ödeme sürelerinin uzatılması, Maliyenin de enflasyon düzeltmesi nedeniyle geçici vergide önemli bir tahsilat artışı beklentisinin zayıfladığını gösteriyor. Demek ki Maliye de KDV ve stopajların geç ödenmesini göze alamadı.
* Kişisel görüşüm, enflasyon düzeltmesi ile 2024 yılı kurum kazançlarının artacağı yönünde, ancak bunun 2024 yılı vergi tahsilatına aynı oranda yansımayacağını düşünüyorum. Bunu açalım, ülkemizde yatırımlarını borçla finanse edenlerin yüksek ve özkaynakların düşük olmasını dikkate alarak, enflasyon düzeltmesinin genel olarak vergi mükelleflerini olumsuz etkilemesi beklenmelidir. Yani borçlu ve zararlı ve hatta hiçbir faaliyeti olmayan mükelleflerde enflasyon kazancı çıkması enflasyon düzeltmesi tekniğinin/matematiğinin doğal bir sonucudur.
Ancak, birkaç nedenle bunun 2024 vergi tahsilatında önemli bir artış yaratması beklenmemelidir. Çünkü, borçlu ve özkaynakları düşük şirketlerin ciddi geçmiş yıl ve cari dönem ticari zararları vardır. Bu durumdaki şirketlerin yatırımları nedeniyle devreden ciddi katkı payı tutarları söz konusudur. Başka vergi kalkanlarını belirtmeme gerek yok sanırım. Dolayısıyla bu mükelleflerde 2024 yılında hesaplanan enflasyon kazançları ödenecek vergiye dönüşmeyebilir.
Oysa özkaynakları yüksek ve vergiye uyumlu mükelleflerde uygulama çok ciddi miktarlarda enflasyon zararı yaratacaktır. Bu mükelleflerde ödenecek verginin kesinlikle azalacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok.
Üstelik enflasyon kazancı çıkan mükelleflerde vergiye uyum düşük olduğu için bunların hesaplanan enflasyon kazançlarını çeşitli yollarla beyan konu etmemeleri de yüksek bir olasılıktır.
Bu yazı için son sözlerim…
Maliye vergi gelirlerimizi riske atacak gelişmeleri doğru değerlendirmeli, enflasyon düzeltmesinin vergi ile bağlantısını koparmalıdır. Vergi gelirleri azalırsa bunun izahını yapamazlar.
2026 ve sonraki yıllarda süreç tersine dönebilir, ancak o zaman da geç kalınmış olabilir.
Erdoğan Sağlam kimdir?
Erdoğan Sağlam Ankara'da doğdu, ancak nüfusta doğum yeri olarak Çorum görünüyor.
Liseyi İstanbul Maliye Okulu'nda yatılı okudu. Böylece mesleğe çok erken bir giriş yaptı. Ardından Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü'nü bitirdi. Üzerinde lise ve fakülteyi ikincilikle bitirmek gibi bir lanet vardır. En birinci ikincidir.
Üniversiteyi bitirmesinin ardından Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlığı Kurulu sınavını kazandı. Yedi yıl Hesap Uzmanı olarak çalıştıktan sonra 1994 yılında ayrılarak özel sektöre geçti. Bir yıl süreyle bir şirketler grubunun mali işler direktörlüğünü yaptı.
İzleyen dönemde uluslararası danışmanlık ve denetim şirketlerinden BDO Türkiye'ye (Denet) katıldı. Halen ortak ve yönetim kurulu üyesi olarak faaliyetine devam ediyor. Eşini ve işini çok seviyor.
Başta Vergi Konseyi ve TÜSİAD olmak üzere pek çok mesleki sivil toplum kuruluşunun vergi çalışmalarına katkıda bulunuyor.
2003 -2010 yılları arasında ve 2020 yılında Milliyet gazetesinde, çalışma hayatı boyunca mesleki dergilerde vergisel konularda çok sayıda makalesi yayımlandı. Mayıs 2020'den itibaren T24'te yazmaya başladı.
Teknik bir kitap yazmak istemediği için henüz bir kitabı yok. İleride en azından bir şiir kitabı, bir de polisiye roman yazmak istiyor. Yeminli mali müşavirlik ve bağımsız denetçilik lisanslarına sahiptir.
|